Abdüllatif Uyan

Allah dostlarından Merkez Efendi hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", küçük yaşta başlar ilim tahsiline.

Merkez Efendi "rahime-hullahü teâlâ" büyük velîlerdendir.

Mevlana Seyyid İbrahim Efendi "rahime-hullahü teâlâ" Allah adamlarındandır. Sevenleri olduğu gibi sevmeyenleri de vardır. Nitekim biri vardır ki bu zata dil uzatır.

Abdülehad Nuri hazretleri "rahime-hullahü teâlâ" zamanında bir kadı vardı. Evi, bu velînin evinin yanındaydı.

Şems-i Tebrizi hazretleri "rahime-hullahü teâlâ" Konya'ya gelince, hazret-i Mevlana Onu görüp âşık oldu.

Allah dostlarından Abdülehad Efendi "rahime-hullahü teâlâ" bir gün talebelerine seslenir: - Evlatlarım! Gençler, bir ağızdan cevap verirler:

Bursa'da medfun olan Emir Sultan hazretlerinin "rahime-hullahü teâlâ" babası, Seyyid Ali isminde, hâl ehli bir mübarek kimse idi.

Akşemseddin, Ankara'ya varır. Hacı Bayram-ı Veli hazretlerini "rahmetullahi aleyh" bulur. Ancak aradığını bulamaz Onda.

Akşemseddin hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", İstanbul'un manevi fatihidir. Babası Şeyh Hamza da velidir.

Hazret-i Mevlana "rahime-hullahü teâlâ" zamanında bir genç, bir Hac kafilesine katılır. Öğle vakti bir sahrada mola verirler.

Mevlana hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", bir gün eline bir Ekmek alır. Bir viraneliğe vardır. Sevdiklerinden biri Onu görür.

Mevlana hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", bir gün camide, hazret-i Musa ile hazret-i Hızır'ın meşhur kıssasını anlatmaktadır.

Mevlana hazretleri'nin "rahime-hullahü teâlâ" ismi Celaleddin'dir. Belh şehrinde dünyaya gelir.

Abdülmecid Şirvani hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", Tokat'ta mütevazı bir hayat sürer. İnsanları irşad eder.

Bir yaz günü, Ankara-Çamlıdere beldesinde kadınlar tarlada çalışmakta, Ali Semerkandi hazretleri ise sığır otlatmaktadır kırlarda.

Ali Semerkandi hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", Ankara'nın Çamlıdere beldesinde yaşar. Oranın halkını irşad eder. Halk fakirdir.

Ahmed-i Kuddusi hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", Padişahın davetiyle İstanbul'a varır. Mecliste başka âlimler de vardır.

Sultan Ahmet Han, bir gün erkânı ile bir koruluğa gider, oturur.

Bir gün, Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", Padişahın davetiyle saraya gider. Oturup sohbet ederler.

Manisa'da medfun Kadı Şeyh Efendi hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", bir gurup talebesiyle sefere çıktı bir gün.