Abdüllatif Uyan

Sultân Hasan'ın devlet adamlarından iki kişi İbrâhim Gülşenî hazretlerini ziyârete geldiler.

Tâbiîn’in büyüklerinden Kâsım bin Muhammed hazretleri, (Fıkıh) ilminde de yüksek bir âlimdi.

Tâbiîn’in büyüklerinden Kâsım bin Muhammed (rahmetullahi aleyh), çok alçak gönüllü idi.

Muhammed Sıbgatullah zamanında iyi kalpli biri, çıkar evinden. Bir dostunu ziyârete gider. Yolda yorulur ve acıkır.

Kayyûm-i Zaman Muhammed Sıbgatullah hazretlerini çok seven bir kimse, ağır bir hastalığa yakalanmıştı.

Kayyûm-i zaman Muhammed Sıbgatullah hazretleri henüz gençken babası Muhammed Mâsum hazretleri hacca gidiyordu. Yanlarında talebelerinden bir kısmıyla Muhammed Sıbgatullah da vardı.

Kayyûm-i zaman Muhammed Sıbgatullahın halîfelerinden Sûfi Abdüllatif-i Kâbilî anlatır: Üstâdım Kayyûm-i zaman Muhammed Sıbgatullah hazretlerini çok görmek istiyordum.

Kayyûm-i zaman Muhammed Sıbgatullah hazretlerinin muhlis talebelerinden olan “Gülendam” isimli bir zât şöyle anlatır:

Kayyûm-i zaman Muhammed Sıbgatullah hazretlerinin kıymetli oğlu Meyan Şeyh Ehlullah, “Sıtma” hastalığına yakalandı.

Kayyûm-i zaman Muhammed Sıbgatullah hazretlerinin zamânında Hindistan'da büyük bir “Kıtlık” vâki oldu.

Bir kimse şöyle anlatır: Kayyûm-i zaman Muhammed Sıbgatullah hazretleri (rahmetullahi aleyh); bir zaman Kâbil'e gelmiş, benim evimde misâfir kalıyordu.

Kayyûm-i zaman Muhammed Sıbgatullah hazretleri, o memleketin (Kadı)sının evinde misâfir bulunuyordu.

Muhammed Mâsum-i Fârûkî hazretlerinin büyük oğlu Muhammed Sıbgatullah, henüz altı aylıkken şiddetli bir “hastalığa” yakalandı.

Molla Gürânî hazretleri vefât ettiği sene, iyice halsizleşti.

Molla Gürânî hazretleri; heybetli, vakûr ve sarsılmaz bir ilim haysiyetine sâhipti!

Osmânlı âlimlerinden, büyük velî Molla Gürânî hazretleri zamânında Şehzâde Mehmed (Fâtih), bu sırada Manisa'da emîr idi.

Bursa'da müderrislik ve kadılık yapan Molla Fenârî hazretleri, ipekçilik yaparak nafakasını temin ederdi.

Osmânlı Devleti'nin ilk şeyhülislâmı ve büyük velî Molla Fenârî hazretleri, Bursa’da kadı iken bir dâvâda Sultân Yıldırım Bâyezid Hân’ın şâhitliğini kabul etmedi.

Mevlânâ Câmî hazretlerinin bir talebesi anlatır: Bir gün hocamın mübârek cemâlini ve tatlı sohbetini arzulayarak huzûruna gitmek için yola koyuldum.

Hirat'ta yetişen âlim ve velîlerden Mevlânâ Câmî hazretleri; şöhret ve îtibâr kazanmaktan kaçardı.