Halk mutfağı hazinedir biz de yoksul bekcileri

A -
A +

Dünyanın pek az yerinde görülebilecek bir yemek zenginliğine sahip olduğumuz aşikâr. Anadolu halk mutfağı sayısız yerel yiyeceğin getirdiği zenginlikle donanmış. Buna bir de pişirme teknikleri eklenince ortaya kültürel bir servet çıkıyor.

Halk Bilimlerinin önemli bir öğesi olan yiyecek ve içecek kültürü  toplulukların sofraya konan yüzüdür. Her coğrafya kendi lezzetini oluşturur, o coğrafyada oluşturulan kültürü toprağına, taşına sindirir ve her yeni gelen öncekiler tarafından şekillendirilir. Düğünler, doğum, bayram, anma törenleri her topluma ait özel günlerde ve kutlamalarda sunulan yemek bir iletişim aracıdır, insanları aynı ortamda birleştirir. Bireyler ya da topluluklar, kazandıkları davranışları veya kültürü sonraki kuşaklara genetik yoldan değil, öğrenme yoluyla aktarırlar.
Doğanın insana sunduğu bütün ürünler, yine insanın doğaya uyum sağlayarak oluşturduğu besin türleriyle desteklenmiştir, mutfak kültürü de bu doğal denge üzerine kuruludur. Anadolu’nun özgün doğal şartları, her yörede ayrı bir çeşitlilik sunar önümüze.
Dünyanın pek az yerinde görülebilecek bir yemek zenginliğine sahip olduğumuz aşikâr. Anadolu halk mutfağı sayısız yerel yiyeceğin getirdiği zenginlikle donanmış bulunuyor. Buna bir de pişirme tekniklerindeki çeşitlilik eklenecek olursa, ortaya gerçekten hazine denmeye değer bir kültürel servetin çıktığı açıkça görülür.

BALIKTAN, KUZUYA, SARMADAN TURŞUYA…
Denizlerimizin sunduğu taze balık çeşitleri ve deniz ürünleri, kümes hayvanları, lezzetine doyum olmayan koyun, kuzu, dana etleri.... Bu etlerden yapılan kuzu kapama, kavurga, saç kebabı ve yemek literatürüne geçmiş olan diğer ünlü kebapları, köfteleri... Yine dünyaca ünlü sarma ve dolmaları, yaprağından, pazısından, pırasa ve enginarına kadar... Geleneksel kuru fasulye ve pilavı, tabii yanında turşu, Çerkez tavuğu ve imambayıldı, yöresel mantı, çiğ köfte, içli köfte, herkesin bildiği börekler ve daha yüzlercesi...
Ya geleneksel içecekler? Yemeğin üstüne yudumladığınız Türk kahvesi mi, özel demleme yöntemiyle herkesin beğenisini kazanmış Türk çayı mı, sıcak günlerin kurtarıcısı ayran mı? Hepsinin yeri ayrı. Gezip dolaşmaktan bitap düşmüşseniz bir bardak meyan şerbeti ya da şalgam suyu sizi ne güzel serinletir!

BİRÇOK YEMEK YOK OLUYOR
Anadolu ve Anadolu halk kültürlerini  iyi tanımak  ve anlamak  Kars’ta, Edirne’de, Sinop’ta, Hatay’da, Muğla da, Mardin’de, Artvin’de, Tunceli’de  yaşamın içinde olmak, Giresun yaylalarında gökyüzünden seyretmek, Karadenize çay   yudumlamak, Ege’de ot toplamak, Akdeniz’de yörük çadırlarında ayran içmek demektir. Semt pazarlarında sepet doldurmak, sabah beşte kabak çiçeği toplamak, süt sağmak kısaca yaşadığımız toprakları her yönüyle, bir bütün olarak hissetmek demektir.
Somut Olmayan Kültürel Miras kapsamında yer alan halk mutfağının, korunması toplumlar için önemli olmakla birlikte, oldukça da zordur. Kayıt altına alınmayan kültürel miras eserleri onları bilen kişilerin ölümüyle unutulmaya yüz tutuyor. Sadece envanter çıkarmak yetmez, o yemeklerin yapılıyor olması, araştırma ve uygulama merkezi gibi hizmet verecek restoranların kurulması demektir.
Bu yemeklerde kullanılan geleneksel tarım ürünlerinin ve malzemelerin korunması, bu ürünlere pazar oluşturulması demektir.

SIR LEZZETLERİN PEŞİNDEYİZ
Anadolu’da yetişen ürünlerinin, üreticilerinin desteklenmesi, yerelin kendi kendine yetmesi ve proje üzerinde yetkili bütün makamlarla herkesin avantaj sağlayacağı bir politika geliştirilmesi demektir.
Halk Bankası, Doğuş Grubu d-ream ve Karaca Grup sponsorluğunda gerçekleştirilen içinde olmaktan gurur duyduğum HALKIN MUTFAĞI programı tam da bu düşüncelerin tezahürü niteliğinde, bu müthiş zenginliğin ülkemiz insanları ile paylaşılması ve bu değerlerin kayıt altına alınması esasına dayanıyor.  Ben Adnan ŞAHİN ve Cüneyt ASAN  kardeşim Anadolu’nun sır lezzetlerine  keyifli bir yolculuk yapıyoruz. Bizim açımızdan programın tek amacı var  FARKINDALIK OLUŞTURMAK.

RESMİN BÜYÜK HALİ İÇİN GÖRSELE TIKLAYIN

Halk mutfağı hazinedir biz de yoksul bekcileri

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.