Anadolu’yum ben tanıyor musun?

Bir kültür, tarih kapısı Diyarbakır. Kavimleri, kralları, şahları, padişahları kendine çekmiş sanatçılar yetiştirmiş bir uygarlıklar odağı ile Peygamberler ve sahabeler için yurt olmuş.

Anadolu’nun en kadim şehirlerinden biri Diyarbakır. Bereketli Hilal’in kalbinde, Akdeniz’i Basra Körfezi’ne, Karadeniz’i Mezopotamya’ya, Akdeniz ve Mezopotamya’yı Van Gölü üzerinden İran’a ve Kafkasya’ya bağlayan yolların buluştuğu nokta. Dünya uygarlığının temellerinin atıldığı bu BEREKETLİ COĞRAFYA sadece DİYARBAKIR ya da TÜRKİYE değil; tüm dünyaya ışık tutabilir. Bir kültür, tarih kapısı Diyarbakır. Kavimleri, kralları, şahları, padişahları kendine çekmiş, sanatçılar yetiştirmiş bir uygarlıklar odağı ile Peygamberler ve sahabeler için yurt olmuş.

HAZRETİ ELYESA, HAZRETİ ZÜLKİFL, HAZRETİ NEBİ HARUN-I ÂSAFİ... Aralarında Diyarbakır’da makamı bulunan peygamberler var. HAZRETİ ZÜLKİFL (Ergani Makam Dağı), HAZRETİ YUNUS (FİSKAYA) ve HAZRETİ İLYAS (ARAPŞEYH CAMİİ ARKASI); bitmedi bir de Sahabeler var.  Diyarbakır’ın ilk valisi SA’SAA B. AMR B. SAVHAN EL-ABDÎ, İYÂZ B. ĞANM, ÖMER B. SA’D EL ENSARİ, ÖMER B. SARAFE, DİYAEDDİN HANZELE, VELİD B. UKAYL, MUAVİYE B. EBİ SÜFYAN, CERİR B. ATA, MALİK B. EŞTER, ŞEYBE B. AMR.

Çok değerli sanat insanları da yetiştirdi bu kadim şehir. Hepsini sayabilmem mümkün değil; ama bildiğim bazı isimleri hatırlatmak isterim. NESİMİ, CAHİT SITKI TARANCI, SÜLEYMAN NAZİF, AHMET ARİF, MAHİR PAMUKÇU, FERİT ÖNGÖREN, ZİYA GÖKALP, ADNAN BİNYAZAR, HAMİD AYTAÇ, IZZET ALTINMEŞE, HİKMET ÇETİN, CELAL GÜZELSES, SEZAİ KARAKOÇ, MARGOSYAN MIGIRDİÇ. 

Şehrin surları bambaşka bir efsane. İşte onlardan biri: “Diyarbakır Kalesi ile Harput Kalesi iki kardeş tarafından aynı anda yapılmış. Diyarbakır Kalesi’nin harcı yumurta akıyla, Harput’unki ise sütle karılmış. İki kardeş, kaleleri bitirdikten sonra ‘hayat iksiri’ içip uykuya dalmışlar. Arada bir uyanıp ‘DİYARBAKIR SURLARI YIKILDI MI, HARPUT KALESİ DURUYOR MU’ diye bakar ve sonra yine uyurlarmış. Ve bu kaleler yıkılınca kıyamet kopacakmış!” aman dikkat.

EN BÜYÜK KÜTÜPHANE
Karacadağ’ın küllerinden her dönem yeniden doğmuş bir kent Diyarbakır, coğrafya olarak da çok özel bir şehir. Diyarbakır mutfağı için şöyle söylemek mümkün EĞER BİLGİ TAT ALMAKSA, O ZAMAN DİYARBAKIR EN BÜYÜK KÜTÜPHANELERDEN BİRİSİ. Diyarbakır’ı farklı kılan ürünlerin başında KARACADAĞ PİRİNCİ geliyor.

Diyarbakır’da 1.300 civarında bitki türü yetişiyor ve 80 ila 100 türü Diyarbakır bölgesine özgü. Bu bitki türleri hem besin hem de ilaç olarak tüketilmekte. ÇOBAN ÇÖKERTEN, KURİNCIK, GÜLFATMA, HATMİ, HİRO, MAHLEP, KENGER, KERENK bitki türlerinden bazıları.  

Ve gelelim Diyarbakır’ın efsane lezzetlerine, elbette sadece aklımda kalanlar MEFTUNE, PIÇIK, DUVAKLI PİLAV, NARDANAŞI, MAHLEPLİ DİYARBAKIR ÇÖREĞİ, AYVALI KAVURMA, KABURGA DOLMASI, HİLLORİK, KABAK BORANİSİ, DİYARBAKIR GEVRE BÖREĞİ, YUMURTALI KENGER, KAVURMALI DİYARBAKIR DOLMASI, HINCIK, SERBİZER,  HABENİSK,  MUSUL AŞI, NERGİZLEME SALATASI. Diyarbakır  tatlıları ELMA DÜZMESİ, PALUZE TATLISI,  BURMA KADAYIF,  SUR TATLISI. Diyarbakır örgü peyniri ve yoğurt kaymağı ve tabii ki çöreği aklımdan hiç çıkmayanlar. Bu yemekler ve tatlılar genelde çarşıda bulunmuyor ama HANCI ET RESTORAN lezzet ve keyif adresi. Tatlı için tek adres HACI LEVENT KADAYIFÇISI.

RESMİN BÜYÜK HALİ İÇİN GÖRSELE TIKLAYIN