Küfür ve hakaret ifade özgürlüğüne girer mi?

A -
A +

AYM Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan Ankara’da Hacı Bayram Veli Üniversitesi tarafından düzenlenen bir toplantıda yaptığı “Anayasal Hak ve Özgürlüklerin Sınırlandırılması” başlıklı konuşmada hem ifade özgürlüğünün taşıdığı büyük öneme hem de bu özgürlüğün sonsuz ve sınırsız olamayacağına işaret etti. Arslan’a göre ifade özgürlüğü şu üç şeyi kapsamaz: Hakaret, şiddet övgüsü ve nefret konuşması... Arslan elbette sadece AYM Başkanı sıfatıyla konuşmadı, bu hususta ülkemizdeki en yetkin ve bilgili akademisyenlerden biri olarak da görüşlerini dile getirdi. Bu yüzden sözlerini ciddiye almakta ve değerlendirmekte fayda var...

İfade özgürlüğünün önemi ve değeri hakkında fazla söze hacet yok. Demokrasinin gerek teorisi gerekse pratiği bu gerçeği kabul eder. Ancak bu, ifade özgürlüğünün nerede başlayıp nerede bittiği hakkında hiç ihtilaf olmadığı anlamına gelmez. Nitekim günlük hayatta da sık sık çekişmeli durumlar karşımıza çıkmakta. Bazen bir kesimin ifade özgürlüğü dediği şeyi diğer bir kesim ifade özgürlüğünün sınırları dışında sayabilmekte...

İfade özgürlüğü hakkında ideolojik grupların tutumları çok ilginç. Radikal gruplar ifade özgürlüğünden ziyade tartışılmaz gerçek saydıkları şeylere sadakati vurgular. Bundan dolayı bu gruplarda ifade özgürlüğüne açık ve samimi bir bağlılık aramak boşunadır. Mesela sosyalistler ifade özgürlüğüne pek değer vermez. Onlar için önemli olan ‘kurtuluş’a gitmemizi sağlayacak sosyalist sistemin kurulmasıdır. Sosyalistler bu amaca hizmet ettiği sürece ifade özürlüğünden yararlanırlar ama ideolojilerinin iktidar olması hâlinde ifade özgürlüğünün rafa kaldırılacağı muhakkaktır. Faşistler ve nasyonal sosyalistler ise ne muhalefette ne de iktidarda ifade özgürlüğüne saygı gösterir. Onlara göre ifade özgürlüğü toplumun kafasının karışmasına sebep olur ve insanların üstün bir liderin -führer’in- öncülüğünde ulusal ideallere doğru yürümesinin önünde engel teşkil eder. Yani sosyalistlerle, faşistlerle ve nasyonal sosyalistlerle ifade özgürlüğünü tartışmak anlamsız ve yararsızdır...

Elbette ifade özgürlüğüne saygıda kusur gösteren başka kişi ve gruplar da karşımıza çıkabilir. Örneğin Kemalistler tek parti döneminin eleştirel bir gözle değerlendirilmesine tahammül edemez ve eleştirenleri çeşitli suçlamalarla terörize etmeye, yani susturmaya ve hatta cezalandırmaya çalışır. Dini bir "total ideoloji"ye çevirmeye yatkın kişi ve gruplar da dine ilişkin tartışmalar ve farklı değerlendirmeler konusunda benzer bir tavır gösterir.

İdeolojik gruplar arasında işe yarayacak bir tartışma yalnızca demokrasiyle bağdaşan ideolojiler olan muhafazakârlık, sosyal demokrasi ve liberalizm etrafında dönebilir. Bu çerçevede hemen hemen en aydınlatıcı tartışmanın anarko-kapitalizm taraftarlarıyla başta liberaller olmak üzere yukarıda saydığım ideolojilere mensup olanlar arasında vuku bulduğu söylenebilir. Anarko-kapitalistlere göre ifade özgürlüğü neredeyse sonsuz olmalıdır. Bu çerçevede ifade özgürlüğü hakaret ve küfre de izin verir!..

Sivil toplum içinde şiddete övgü hiçbir şekilde ifade özgürlüğü kapsamında görülemez. Diğer taraftan, daha tartışmalı olsa da, nefret suçunu ifade özgürlüğü dışında görme eğilimi de tüm demokrasilerde yaygındır. Küfür ve hakaret de bana göre ifade özgürlüğüne girmez. Küfür ve hakaret toplumsal varoluşa bir katkı sağlamaz, tam aksine, anlamlı diyaloglar kurulmasını ve fikirlerin mübadele edilmesini önler. Görüş alışverişini değil karşılıklı küfürleşmeyi ve hakareti teşvik eder. Bundan toplum fayda değil zarar görür. Ayrıca, küfürleşme ve hakaret etme toplumda hiç ismi olmayanlara bir ismi olanlar karşısında avantaj sağlar ve onları kamuoyunda tanınan ve bilinen isimlere karşı saldırgan, karalayıcı ve yaralayıcı olmaya teşvik eder...

Zühtü Arslan ile aynı fikirdeyim. Küfür ve hakaret sivil hayatın tabiatına ve uygar beşerî ilişkiler kurulmasına aykırıdır. Bu nedenle ifade özgürlüğüne dâhil edilmeleri mantıksızdır ve topluma bir katkı sağlamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.