Adil fiyat nedir, ne değildir?

A -
A +

Siyasetçilerin, bürokratların ve halkın günlük lisanında “fahiş fiyat” diye bir kavram var. Bu, malların “aşırı” ve “abartılı” fiyatlarla satılması anlamına geliyor. “Tamahkâr”, “açgözlü”, “aşırı kişisel menfaat peşinde koşan” insanların fahiş fiyatlara sebep olduğu öne sürülüyor. Böyle yaptığına inanılan kimseler bazen kınanıyor bazen de tehdit ediliyor. Devlet fahiş fiyatlara karşı harekete geçmeye davet ediliyor.

 

Bu konu ilgili literatürde yer alan ve hâlen devam eden adil fiyat tartışmalarıyla alakalı. Fahiş fiyat uygulandığını iddia edenler nadiren bilinçli ama çoğu zaman bilinçsiz şekilde adil fiyatın ne olduğunu bildiklerini düşünüyorlar. Bu fiyatın dışına çıkılmasının fahiş fiyat uygulaması olduğunu söylüyorlar. Bu iddiaya göre adil fiyatın ne olduğu bellidir ve özellikle satıcılar sattıkları malları fiyatlandırmada adil fiyat sınırları içinde kalmalıdır.

 

Adil fiyat nedir? Malların her kişi ve her zaman için objektif değeri var mıdır?

 

Her iki soruya da kesin, herkesi bağlayıcı, her an ve her yerde tatbik kabiliyetine sahip cevaplar verilemez. Adil fiyat subjektif bir kavramdır. Fiyatlar yere, zamana, kişiye piyasanın durumuna göre adil veya gayri adil olabilir. Keza malların, ekmek dahil, objektif bir değeri de yoktur. Mallar onlara talip olanların onlara atfettikleri kıymet kadar değerlidir. Bu yüzden, adil fiyat çağrıları ve fahiş fiyat eleştirileri çoğu zaman havanda su dövmenin ötesine geçmez, geçemez.

 

Kamu otoritelerinin adil fiyatın ne olduğu veya ne olması gerektiği hakkında herkesi bağlayan, bağlaması gereken bir fikri olamaz. Piyasalarda her gün gerçekleştirilen milyarlarca mübadele tarafların rızasıyla ve gönüllü olarak cereyan ettiği sürece fiyatların ne olduğu ve niye öyle olduğu mübadelenin dışında kalan kişileri pek ilgilendirmez. Ayrıca, bu fiyatlara müdahale de edilemez. Devletin kudreti buna yetmez. İyi niyetle yapılan fiyat müdahaleleri muhtemelen karaborsayla, kıtlıkla veya fiyatların daha da yükselmesiyle sonuçlanır.  

 

Fiyatlar subjektiftir. Bu yüzden, bir adil fiyat tanımlaması yapmak yerine adil fiyat ortamından bahsetmek daha isabetlidir. Adil fiyat piyasada oluşan fiyattır. Fiyatlar arz ile talebin buluştuğu noktada oluşur. Yüksek enflasyon dönemlerinde üreticiler ve satıcılar genel ekonomik şartlara ve beklentilerine bağlı olarak fiyat belirler. Aynı nitelikteki bir malın fiyatı yan yana iki mağazada veya aralarında bir sokak bulunan iki mağazada birbirinden büyük ölçüde farklı olabilir. Bunlardan biri değil her ikisi de adil fiyattır. Hazreti Muhammed de bir soru üzerinde adil fiyatın piyasada oluşan fiyat olduğunu söylemiştir.

 

Fiyat yükseklikleri kuşku yok ki bilhassa dar gelirliler için bir problemdir. Ancak, bu problem fiyatlara müdahale etmek suretiyle değil, genel olarak enflasyonun düşürülmesi ve marjinal verimliliğe dayanacak şekilde ücretlerin yükselmesi suretiyle önlenebilir veya azaltılabilir. Mesela, beş-altı yıl önce fiyatlarla ilgili bu çapta ve bu sıklıkta tartışmalar yapmıyorduk. Sebebi, enflasyonun daha düşük olmasıydı. Önemli olan pazarlarda üretici, satıcı ve alıcıların ekonomik özgürlüğe sahip olması. Bu insanlar kendi rızalarıyla bir üretim, satış ve alış işlemine girdiği sürece her işlem adildir. Fiyat istikrarının bozulduğu yerde ve durumda ise fiyatların oynak olması ve devamlı yukarı çıkması beklenir; çünkü, üretici ve satıcılar sadece yaşanmış enflasyonu değil yaşanacağını tahmin ettikleri enflasyonu da fiyatlara yansıtır. 

 

Adil fiyat, serbest ve rekabetçi piyasada oluşan fiyattır.

 

 

 

Atilla Yayla'nın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.