Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Dinle
Kaydet
Türkiye Gazetesi
Sahi köpek meselesi çözülebilecek mi?
0:00 0:00
1x
a- | +A

Toplum olarak bazen çok önemli meseleler karşısında gerekli hassasiyeti gösteremiyoruz… Bundan dolayıdır ki, meseleler hâl yoluna girmiyor! Hâl böyle olunca da beklenmedik felaketler kapıyı sık sık çalıyor!

Altı üstü köpek meselesidir canım… Sahi böyle deyip geçebilir miyiz? Bunca kanun, kararname, yönetmelik, sözlü ve yazılı beyanat, yetkili makamların kesin ve keskin talimatları… Kısacası hukuki ve idari bütün norm ve cari mevzuata rağmen, şu köpek meselesini bir türlü kökünden çözemiyorsak, bunun mutlaka bir sebebi olmalı!.. İster başıboş köpek sürülerinin sokak terörü olsun, isterse sahipli-bakımlı ama bir o kadar da vahşi ve tehlikeli sözde evcil hayvanlar olsun. Hepsi başlı başına birer tehdit ve tehlike. Ne var ki, devlet otoritesi ile milletin talep ve beklentileri bu büyük tehlikenin ortadan kaldırılması için yeterli baskıyı oluşturamıyor. İnsanlar hayatını kaybediyor, vatandaşların vücut bütünlüğü hasar alıyor. Felaket boyutunda hadiseler cereyan ediyor. Toplumda kimi zaman infial uyanıyor… Gelgelelim birileri için değişen bir şey olmuyor. Birileri derken, öncelikle sokaklarda sürü hâline gelip bilahare vahşileşen “sahipsiz” dediğimiz canavarları barınaklara koyup kontrol altına almayan yerel yönetimlerin her kademedeki bütün sorumlu kişilerini kastediyoruz. Ve tabii “evcil” diye evlerinde "canavar" besleyen tek tek sorumsuz bireyleri… İnsan haklarıyla hayvan haklarını birbirine karıştıran goygoycuları ciddiye almamak gerekir tabii…

9 Eylül’de, Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde kardeşi ile birlikte başıboş köpek sürüsünün saldırısına uğrayıp kuduza yakalanan Suriye uyruklu 17 yaşındaki zavallı Hasan Ahmed, bir ay sonra (12 Ekim) hayatını kaybetti. Hasan Ahmed’in vicdanları kanatan son anları sosyal medyada yayınlanınca, sahte isimle bu mecralarda fesat yayan bir aşağılık tip, “köpeğe bir şey olmamış, merak etmeyin…” gibi insanlık dışı bir davranışta bulundu. Gelen tepkiler üzerine bu çirkefliği kaldırmak zorunda kalan bu insan kılığındaki yaratık ne anlar insan hakkından veya ne anlar hayvan sevgisinden… Suriyeli Hasan Ahmed ve kardeşine kuduz teşhisi konulduktan sonra, Siverek Devlet Hastanesinden Harran Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırıldı, ama iş işten geçmişti… Hayattan kopan Hasan’ın kardeşi de hâlen tedavi görüyor. Şimdi gelin de bu çocukların ailesinin yaşadığı felaketi düşünün…

Evet, hayvan sevgisi, hayvan hakları elbette herkesin riayet etmesi gereken değerlerdir. Ancak hayvanları seviyoruz diye, onları insanların başına bela etmek neyin nesi? Hâlâ daha yetkili mercilerin bu konuda aldığı tedbirlere ahmakça karşı çıkan kişilerin sayısı az değil. Bu kaçık tipler, toplumun genelini tehdit eden tehlikeyi ya anlamıyor veya kasten böyle sakil bir davranış sergiliyor… Daha birkaç gün önce, İstanbul Valiliğinin gayet isabetli bir kararla, sokak hayvanlarının gelişigüzel biçimde beslenmesini yasaklamasına bile salya sümük karşı çıkanlar oldu. Bunlar hakikaten rahatsız tipler… Uzmanlar, sokak hayvanlarının bilinçsiz şekilde aşırı beslenmesinin mahzurlarını anlatıyor. Ama kulak verenler kadar aldırmayanlar da gırla gidiyor. Her biri farklı virüs ve bakteri taşıyıcısı durumundaki sokak hayvanlarının insan sağlığına olan zararlarını istediğiniz kadar anlatınız. Nato mermer nato kafa!.. Konuyu anlamak istemeyen hastalıklı kişilerle baş etmek ne mümkün!..

Peki, bugüne kadar sokaklardaki başıboş köpek sürülerinin saldırısından çoluk-çocuk, yaşlı, yetişkin kaç kişi helak oldu acaba? Kaç kişi köpek saldırısından kaçarken yollarda arabaların altında kaldı? Hatta tasmasız gezdirilen Pitbull ve benzeri vahşi cins köpekler, sahiplerinin elinden kurtulup kaç kişiye saldırıp perişan etti? Bununla ilgili resmî bir rakam var mı? Yok ama pek kabarık olduğunu biliyoruz… Daha dün, Ankara Etimesgut’ta; apartmanda beslenen Pitbull'un saldırısına uğrayan 1,5 ve 5 yaşındaki iki kardeş ölümden döndü… Vahşi köpeğin beslendiği dairenin kapısı açılınca, içeriden ok gibi fırlayan azgın hayvan 1,5 yaşındaki Efe Öztürk ve 5 yaşındaki Doğa Öztürk’e saldırdı… Anne Belkız Öztürk’ün çığlıkları üzerine yardıma koşan insanların müdahalesiyle, kan revan içindeki çocuklar kurtarılabildi… Bu iki yavrunun yaşadığı dehşeti bir düşünün… 1,5 yaşındaki Efe’nin yüzü paramparça!.. Baba Adem Öztürk’ün ifadesine göre, köpeğin sahibi kadın daha önce tam 12 defa şikâyet edilmiş. Buna rağmen değişen bir şey olmamış. Kadın gelen belediye ekiplerini arama ruhsatınız yok diye eve sokmamış. Şu hâle bakınız, nasıl bir memlekette yaşıyoruz… O zavallı çocuklar, neyse ki kurtarıldı. Velakin maruz kaldıkları bu travma belki de hayat boyu kendilerini etkileyecek!.. Bahse konu vahşi köpek de nihayet belediye tarafından el konularak barınağa götürülmüş… Köpek sahibi kadın da yakalanmış. Fakat nasıl bir muamele göreceğini doğrusu bilmiyoruz. Çoğu defa böyle vakalarda, usulen bir ifade alındıktan sonra salıveriliyor kişiler. Onlar da aynı kanunsuzluklarına devam ediyor! İşte toplum hassasiyeti diye bir şey varsa, bu hadiseyi herkes takip etmeli ve ne gibi bir sonuca ulaşıldığını teyit etmelidir. Elbette vatandaşlardan evvel, devletin ilgili mercilerinin işi sıkı tutup, buradaki faciaya sebebiyet verenlere hukuk önünde hesap sorması gerekir. Velakin doğrusunu isterseniz, bugüne kadarki benzer hadiselerde yaşananların tekrar etmesinden endişemiz var!.. Şayet 1,5 yaşındaki Efe ile 5 yaşındaki Doğa kızımızın hayatını zindan eden sorumlular, hak ettikleri cezaya çarptırılmazsa yazıklar olsun… Devlet ve toplum olarak bu facianın sorumluluğu hepimizin omuzlarında. Bunu asla unutmayalım!..

İsmail Kapan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR