Cem Küçük

1 Mart 2019’da bu köşede “Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye düşmanlığını afişe etti” başlıklı bir yazı yazmıştım. Orada özetle şunu yazmıştım. BAE’nin gayriresmî sözcüsü Abdullah Haleq, "101 yıldan beri ilk kez Katar, düşman Türk kuvvetlerinin Arap Yarımadası'nda bulunmasına izin veriyor. Erdoğan bu güçleri bölgedeki genişlemeci hedefleri için istediği gibi kullanabilir” demişti.

İstihbarat kurumu bir ülkenin olmazsa olmazıdır. Amiyane tabirle yatak odasıdır. İstihbaratınız ne kadar güçlüyse siz de o kadar güçlüsünüz demektir.

İki gün önceki “TMSF küçük ortakların haklarını koruyacaktır” yazım çok ses getirdi. Devletin ve milletin yanında yer alan insanları ne devletimiz ne de TMSF yarı yolda bırakır.

Daha önce burada yazdım. Hiçbir Türk şirket batmasın. Şirketin sahibinin kim olduğunun önemi yok. Eğer bir Türk şirketi binlerce insanı çalıştırıyorsa, oradan binlerce aile ekmek yiyorsa şirketler varlıklarını sürdürmeli.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’cü iş adamlarının belli başlı mallarına haklı olarak el konuldu. Bazı iş adamlarının malları yargı eliyle iade edildi. El konulan şirketlerin yönetimleri TMSF’ye devredildi.

Sağ-muhafazakâr medya etkinlik konusunda ciddi sorunlar yaşıyor. Köşe yazarlarının etkisi çok düşük. Genel olarak medya halk nezdinde çok itibar görmüyor. Güvenilmeyen kurumların başında medya geliyor.

Daha önce bu köşede yazmıştım. FETÖ konusunda söylem üstünlüğümüzü kaybettik. Özellikle sosyal medyada algı çalışması konusunda son iki haftada FETÖ’cüler ciddi atak yapıyorlar.

Bir yıl daha geçti. Klasik olarak dünyada çok şey oldu. Teknolojik anlamda, siyasi ve toplumsal düzlemde birçok gelişme yaşandı. Her sene, hatta her an inovasyon sahasında inanılmaz değişimler meydana geliyor.

Cem Uzan ilginç bir kişilik. 1990’larda Türk jet sosyete ve iş dünyasında fırtına gibi esti. Sonra Genç Parti’yi kurdu. Yüzde 7’lik bir oy aldı. Doğru Yol’un yüzde 9’da, MHP’nin 8 küsurlarda kalması Genç Parti yüzündendir. AK Parti’nin tek başına iktidar olmasının sebebi Cem Uzan’dı. Sonra elektrik şirketlerine el kondu ve Cem Uzan yurt dışına gitti. Gitmese belki çoktan cezaevinden çıkmış olurdu.

FETÖ Türk tarihinin gördüğü en alçak örgüt. Yaptığı kötülüklerin benzerini yapan çok az örgüt var. Kararttığı hayatların haddi hesabı yok.

Rahmetli İdris Küçükömer özetle, “Türkiye’de sağ soldur, sol sağdır” demişti. Demokrat Parti’den AK Parti’ye kadar olan sağ cenah Türkiye’ye büyük hizmetlerde bulundu. Son 70 yıl CHP “Yaptırmam, ettirmem” anlayışıyla siyaset yaptı. Ancak bunun alıcısı yok.

Geçen hafta cuma günü benim de olduğum Dinamit programında Sinan Aygün’ün yaptığı açıklamalar gündemi belirledi. 25 milyon rüşvet isteme işi her şeyi değiştirdi.

Tarihî medya kurumlarının önemli işlevi var. Kuruldukları günlerden bu yana ellerinde geniş bir arşiv var. BBC, CNN sitelerinde eski haberleri yayınlıyorlar. BBC’nin Türkçe sayfası da var. Oradan da eski haberlere rahatlıkla ulaşılıyor.

Dış politikada yine baş döndürücü gelişmeler arka arkaya yaşanmaya başladı. İdlib, Libya, ABD’den gelen sözde Ermeni soykırımı kararı ve yaptırım kararları gözleri bu alanlara çeviriyor.

Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım’da güvenlik ve askerî iş birliği mutabakat muhtırasının onaylanması TBMM’den geçti. Bu çok önemli bir antlaşma. İçeriğine de ayrıca bakmak lazım.

Savcımız Mehmet Selim Kiraz şehit edildiğinde açık açık DHKP-C'yi tutan Mirgün Cabas! Sen artık medeni ölüsün. Ne iş yaptığını bilen bile yok. Medya tarihî çöplüğüne seni gönderdiğim için çok mutluyum. Bu vesileyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcımız İrfan Fidan'a sesleniyor ve DHKP-C'yi öven Cabas'tan şikâyetçi olduğumu belirtiyorum. Mehmet Selim Kiraz'a Allah'tan rahmet diliyorum..

Cuma gecesi Beyaz TV'deki Dinamit programında Latif Şimşek, Mehmet Metiner ve ben vardık. Konu bir ara FETÖ'ye geldi. Metiner'le bir ara işin şakasını yaptık. Ben, "İngilizce biliyorum, İngiltere'ye giderim. Ama iki günde beni iade ederler" dedim.

Geçen hafta yazdığım "CHP'nin oyu ve Kılıçdaroğlu'nun muhafazakârla teması" yazısı CHP'lilerden bayağı ilgi gördü. 2023'e giderken CHP'lilerin muhafazakârlarla ve toplumun diğer kesimleriyle yakın teması devam edecek gibi. Nitekim Hüseyin Avni Mutlu'nun olduğu platformu ziyaret etmesi kimseyi şaşırtmadı.

Simit Sarayı Türkiye'nin yerli ve millî sermayelerinden biri. Türklerin kendi içinden büyük markalar çıkaracağının kanıtı. 2015'te New York'taki dükkânında arkadaşlarımızla kahvaltı ettiğimizde acayip gururlanmıştık. Çok basit bir fikrin nasıl dünya çapında marka olduğunu en güzel örneği Simit Sarayı.

Önce bir tespitte bulunalım. Dünyanın hemen her yerinde medya genelde solcuların elindedir. Tıpkı öğretmen ve akademisyenlerde olduğu gibi gazeteciler ağırlıklı sol ve sosyalisttir. İdeolojik tercihlerine göre haber yapan bu gazeteciler seçim sonuçlarını görünce de hayal kırıklığına uğrarlar.