Amerikan filmi

A -
A +
Amerika, 11 Eylül 2001 saldırısından sorumlu tuttuğu Usame bin Ladin'i bahane ederek Afganistan’ı işgal etti.
Tora Bora dağlarına bomba yağdırdı. Terörist sivil ayrımı yapmadan vurdu.
Kellesine milyon dolarlık ödül koyduğu ‘bir numaralı terör lideri' Ladin'i aradı, taradı bulamadı.
Taa ki 2011 yılına kadar...
Mart ayında Suriye'de iç savaş başladı. İki ay sonra, yıllardır aradığı Ladin'i (gel beni bul der gibi) polis karakoluna yakın bir villada sıkıştırıp öldürdü. İşi bitince fişi çekti. Sonra Afganistan'dan çekileceğini duyurarak Orta Doğu'ya yöneldi.
Irak'ın işgalinden birkaç ay sonra Ebu Gureyb hapishanelerinde farklı bir isimle peydahlanan DEAŞ'ı gün yüzüne çıkardı. Yeni hedef Ebubekir el-Bağdadi idi.
DEAŞ bahanesiyle Suriye'ye girdi. Terörist sivil ayrımı yapmadan vurdu.
Kellesine milyon dolarlık ödül koyduğu 'dünyaya bir numaralı terör lideri' Bağdadi'yi aradı taradı bulamadı.
Taa ki 26 Ekim 2019 tarihine kadar...
ABD Başkanının "Suriye'den çekiliyoruz" açıklamasından yirmi, "Petrol bölgelerini güvenceye aldık" açıklamasından yedi gün sonra Bağdadi'nin fişi çekildi. Teröristin Türkiye’ye yakın bir noktada sığındığı tünel, dümdüz edildi.
Bir terör örgütünü bitirirken başkasını ortaya çıkarmakta mahir olan ABD, bu sefer iki işi birden yapıyor. DEAŞ'ı bitirirken YPG'yi parlatmaya çalışıyor.
 
Amerikan filmi
‘Terörist’ kafası
 
Batı medyası, Türkiye'nin kırmızı bültenle aradığı, başına ödül koyduğu Mazlum Kobani kod adlı eli kanlı teröristi 'komutan, general' diye tanıtıyor. BBC Türkçe, Euronews, Deutsche Welle ve Independent gibi yabancı basın kuruluşlarının Türkçe yayın yapan uzantıları da Türk kanunlarına göre çalıştıkları hâlde "SDG komutanı" ifadesini kullanıyor.
İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerde medya DEAŞ'lı, el-Kaideli bir teröristten "DEAŞ komutanı" diye bahsetse ne yaparlar?
Bilmiyorum...
Ama aynı yayın organlarının çoğu, dün imha edilen DEAŞ lideri terörist için "İslam Devleti lideri" yakıştırmasında bulundu. Oysa herif terörist...
 
Amerikan filmi
Partili cumhurbaşkanlığı kötü bir şeydi hani?
 
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un yeni kitabı çıkmış. Paşa, Cumhuriyet'in ilk yıllarını yazmış.
Sözcü'ye konuşan Başbuğ, Mustafa Kemal'in cumhurbaşkanı seçilince neden parti başkanlığını bırakmadığını "Devrimler sürerken parti başkanlığı bırakılamazdı" diye yorumlamış.
Muhalefetten her kim ki Erdoğan için "Parti başkanlığını bıraksın" diye bik bik öterse Başbuğ'un sözlerini ve Sözcü'nün bu haberini gösterin.
Zira, Türkiye başka bir devrimi yaşıyor.
 
 
Dövülecek adamlar
 
- Türkiye Zeytin Dalı Harekâtı’nı yaparken, sosyal medyada oyuncu Mert Fırat'ın bir röportajı yayınlandı. Fırat "Öcalan'la görüşülmeli. Çocuğum olsa askerlik yapmaması için elimden geleni yaparım. Zorunlu askerliğe karşıyım" diyordu. Oyuncu linç edildi. Kınama açıklamaları yapıldı. Sonra o röportajın 'çözüm süreci' döneminde 2013’te yayınlandığı ortaya çıktı.
- Barış Pınarı Harekâtı yapılırken sosyal medyada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in bir röportajı yayınlandı. Soyer "Kıbrıs'ı Kıbrıslılara bırakalım. Herkes müdahil olmasın" diyordu. Başkan, birkaç gün linç edildi. Kınama açıklamaları yapıldı. Sonra o röportajın üç yıl önce yayınlandığı ortaya çıktı.
İki isim de fikir yapısı olarak bana uzak.
Söylediklerini dün de bugün de tasvip etmem.
Fakat ortada garip bir durum var.
Türkiye; konjonktürü, siyaset, medya ve toplum dili sürekli değişen bir ülke...
Onun için hiç büyük sözler sarf etmeyin, bir gün sizi alkışlayan eller, yarın dövebilir.
Bu herkes için geçerli...
 
 
Savunmanın yüzü
 
Ben gazeteciliğe başladığımda ülke "Benim askerim kodu mu oturtmalı" zevzekliğini yaşıyordu.
Gece yarıları Genelkurmay'ın internet sitesinden 'uyarı' bildirileri yayınlanıyordu.
Yirmi yılda muazzam noktaya ulaştık.
Bugün gücün merkezinde seçilmişler var.
Karargâh değil, Savunma Bakanlığı ön planda.
Batı ülkelerinde olduğu gibi...
Mantık değişti mantık.
Millî Savunma Bakanlığı basın bilgilendirme toplantılarını bir kadın subay yapıyor.
Binbaşı Nadide Şebnem Aktop.
TSK'nın o soğuk, sert yüzü, üst perdeden bakışı yok. Yeni imaj ciddi ama daha sıcak...
Bu tercih, isabetli bir iletişim yöntemi…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.