Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, hafta içinde bir grup gazetecinin sorularını cevapladı. Sohbette, İBB'nin yapmadığı yollar ve metrolar da gündeme geldi.
Bakan, Finanskent'i içine alan Ümraniye-Göztepe metro projesiyle ilgili bir haber okuduğunu ve çok şaşırdığını belirterek şöyle dedi:
"EBRD'nin yanlış hatırlamıyorsam Avrupa Birliği'nden finanse edilen, Finanskent'i bağlayan bir metro projesi, üç tane büyük firmanın konsorsiyum olarak yürüttüğü projenin, alınan büyük miktardaki kredisinin işe kullanılmadığını okumuş, şaşırmıştım. Ya bunda abartı var, çok doğru olduğunu düşünmüyorum demiştim. O firmaların yetkilileri beni ziyaret ettiler. Ve tam da sizin söylediğiniz gibi 'Burada iş durdu, bunu lütfen siz teslim alın' dediler. Ben de anlattım hani nasıl devralabileceğimizi. 'Kredisi var zaten ve Mehmet Şimşek Bakanımız da yanlış hatırlamıyorsam 110 milyon avroluk son paketini de onayladı, devam edin niye durdunuz' dedim. 'Öncesinde gelen 60 milyon avro bizim işe kullanılmadı' dediler. Benim aklım durdu onu söyleyeyim, yani hem böyle bir şeyin işlem olarak yapılabilirliğini mümkün görmüyorum hem de hangi cesaretle yapıldı! Gerçekten nereye kullanıldı o konuda bir bilgiye sahip değilim ama 60 milyon avroluk bir Avrupa Birliği kredisi gönderilen işe kullanılmadı."
Ortada akıbeti belli olmadığı söylenen ciddi bir para var. Ve bunu devletin bakanı açıklıyor. Tabii ki manşete taşıdık. Anadolu Ajansı da servis etti. Birçok yayın organı açıklamayı genişçe verdi.
Akabinde Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Avrupa Birliği'nin metro projesine hiçbir mali katkısının bulunmadığını bildirerek bu iddiayı yalanladı. Yalnız delegasyon sadece Türkiye, Akşam ve Yeni Şafak gazetelerine düzeltme çağrısında bulundu.
İmamoğlu'nun fonladığı medya "Yalan haber yaptılar" "AB bile şaştı" diye yazarak AB açıklamasının üstünde tepindi.
İBB'nin internet sitesinde yer alan bir haber, Avrupa ile bir sözleşmenin varlığını teyit ediyor. Ekim 2022 tarihli haberde "İBB ve EBRD arasında 75 milyon avroluk ek kredi sözleşmesi imzalandı" denilmiş. Bütün CHP medyası da alıp kullanmış.
İlginçtir, İBB'nin sitesindeki kredi haberinin devamı için tıklıyorsunuz sayfa hata veriyor. Silinmiş yani!..
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ondan evvel EBRD, Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası Societe General’ın dâhil olduğu 175 milyon avroluk bir kredi daha almış. İmamoğlu kendisi açıklamış. Yani kredi Avrupa Birliği'nden değil, EBRD'den gelmiş. Hem de iki defa.
Peki kim bu EBRD? Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası. Biz de haberimizde bankanın ismini açıkça yazmışız. Yaniii...
Birincisi; Avrupa Birliği zikredilerek yanlış yapılmış.
İkincisi; gazetecilerin bakanın 'yanlış hatırlamıyorsam' ifadesinden dolayı, kredi alınan kurumu netleştirmesi lazımdı, eksik olmuş.
Üçüncüsü; danışmanlarının ifade düzeltmesine gitmesi gerekiyordu, önemsenmemiş.
Dördüncüsü; koskoca Avrupa Birliği kurumunun tekzip yapacak adresi bilmesi lazımdı, bilememiş! Hele hele üç gazeteyi adres göstermesi çok garip!..
Hasılı ortada ifade hatası var ama bu, skandalı örtmüyor.
İç edilmiş 60 milyon avro iddiası gün gibi ortada duruyor. Hem de olay yüklenici firmaların şahitliğiyle sabit.
İBB yetkililerinden, üste çıkmaya çalışmak yerine harcamaların nereye gittiğini faturalandırmasını bekleriz.
60 milyon avroya ne oldu? Birilerinin cebine mi gitti? Açıklayın.
Meral Akşener'i küfürle, baskıyla, hakaretle, tehditle "Altılı Masa"ya geri oturtanlar şimdi Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedefe koydu.
O gün hâlinden pek memnun görünen Kılıçdaroğlu; çatal dilli kitlenin gadrine uğrayıp zehrini tattı. Lime lime ediyorlar şimdi kendisini.
OdaTV, Kılıçdaroğlu'nun şeceresini çıkardı. Annesinin adı Yemuş'muş (Ermeni), babası Dersim İsyanında itirafçı olmuş, soyismi değiştirmesi şüpheli bir durummuş vs.
Emin Çölaşan, Kılıçdaroğlu'nu "yandaş", Yılmaz Özdil "pişkin" ilan etti. Sözcü, Çölaşan'ın "Bir bölen oldunuz" sözünü manşetten verdi.
Sedef Kabaş ve Mehmet Yılmaz, Kılıçdaroğlu'nu utanmaya davet etti. Ayşenur Arslan "Geçmişini siliyorsun" dedi. Nevşin Mengü, "Kendini akıllı, herkesi aptal sanıyor" diye öfke kustu.
Mirgün Cabas "Kendisine yeni bir parti kursun" diye adres gösterdi.
Hangi birini sayayım! Düne kadar ayıpladıkları ne varsa yaptılar. Yaşlılığını, mezhepçiliğini, Ermeniliğini, soyunu sopunu hatırladılar!
Düne kadar Piro diye övdükleri adamı, "pire"ye çevirdiler.
CHP'deki iç çatışma unutulan bir kelimenin varlığını yeniden hatırlattı: Butlan...
Bâtıl, butûl, mübtel, battal, butlan...
Aynı kökten türeyen kelimeler.
Hepsi de 'boş, çürük, temelsiz, iptal olunmuş' gibi anlamlara geliyor.
Bu ifadenin en güzel kullanıldığı eserlerden biri Şeyhî'nin 'Harname' isimli şiiridir.
Bir eşeğin trajik hikâyesini anlattığı şiirinde büyük divan şairi şöyle der:
"Bâtıl isteyü haktan ayrıldum/Boynuz umdum kulakdan ayrıldum."
Teşbihte hata olmaz. Yoldan çıkıp sonra da "param, pulum, işim vardı" diye dövünenlere şair, altı asır öncesinden ayna tutmuş.
Fatih Selek'in önceki yazıları...