Bahçeli ve bulut teknolojisi

A -
A +
Geçirdiği rahatsızlık sebebiyle partisinin grup toplantısını bir süredir yapmayan MHP Genel Başkanı Devlet BahçeliTürkgün gazetesine uzunca bir mülakat verdi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Orhan Karataş güncel meseleleri sordu, MHP lideri cevapladı. Bahçeli, sağlığıyla ilgili merak edilenleri anlattı. Kılıçdaroğlu'nu bombaladı. Rahmi Turan'ın yazısının kumpas değil proje olduğunu söyledi. "Herkes hesabını 2023'e göre yapsın" sözleriyle seçim beklentilerine kapıyı kapadı. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin gelecek nesillere en büyük hediyeleri olduğunu ifade etti. Nobel Edebiyat Ödülünü alan yazardan Bolivya'ya kadar birçok meseleyi değerlendirdi. Röportajdaki bir paragraf özellikle dikkatimi çekti. Şöyle dedi MHP lideri: "Öğrenen robotlar, yapay zekâlar üretiliyor, hoşgörü ve hürmet üretilemiyor. Günümüzde internete bağlı cihazlardan toplanan veri boyutunun zetabaytlara (1 zetabayt= 1 milyar terabayt) ulaştığı söyleniyor, fakat vicdani ve insani sorumluluklar geriledikçe geriliyor. Bilgi teknolojilerinde bulut bilişim sistemi geliştiriliyor, ancak empati geliştirilemiyor. Artırılmış gerçeklik, katmanlı üretim yükseliyor, ama manevi değerler, sorumluluk ve duyarlılık azalıyor. Bir şeyler ters gidiyor..." Bahçeli'nin bulut teknolojisine, zetabaytlara kadar birçok konuyu takip etmesi bana şaşırtıcı geldi. "Bütün bunları okumaya nasıl vakit bulabiliyor" diye düşündüm. Sanırım MHP liderinin söz gücünün ve etkili konuşma metinlerinin altında yatan şey, detaylı takibi ve tespit kabiliyeti.   Bahçeli ve bulut teknolojisiAy akşamdan ışıktır villalar villalar   Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın Çamlıca'daki villaları yine gündemde. Ben mesleğe başladığımdan beri villaların haberleri yapılıyor. Tartışmanın geçmişi 90'lı yılların ortasına kadar gidiyor. Unakıtan 80'li yıllarda Çamlıca sırtlarında bir arazi alıyor. Tabii bölge SİT alanı. Kemal Bey, buraya villa konduruyor. Ardından oğlu için bahçeye bir villa daha yapıyor. Üsküdar Belediyesi inşaatı mühürlüyor ama inşaat sürüyor. Belediye suç duyurusunda bulunuyor. Unakıtan milletvekili seçiliyor, ardından Maliye Bakanlığı koltuğuna oturuyor. 2005 yılında villalar yine gündeme geliyor. Çarşaf çarşaf "bakanın kaçak villaları" haberleri yapılıyor. Unakıtan "depremden hasar alan binaların yenilenmesini" içeren düzenlemeden faydalanıyor ve 2006'da yıkım ruhsatı alıp, evi yeniden yapmak üzere yıkıyor. Planlar Büyükşehir Belediyesinden geçiyor. Oğlunun evi de bu sayede kaçak olmaktan çıkıyor. Evler hasarlı diye yıkılıyor. Hesap işini iyi bilen bakan iki yıkıyor ama yerine üç yapıyor. Unakıtan 2016 yılında vefat ediyor. Cenazesi İstanbul'un en güzel yerine, Süleymaniye Camii haziresine defnediliyor. Eşi Ahsen Hanım, geçtiğimiz aylarda kendi oturduğu evde çatı akıyor diyerek tadilata karar veriyor. Bu sırada kaçak kat çıkıyor. Üsküdar Belediyesi tebligat gönderiyor. Unakıtan kulak ardı ediyor. Belediye gelip yıkıyor. Ahsen Unakıtan "Koca İstanbul'da bir tek benim çatım mı kaldı" diyerek vefasızlıktan yakınıyor. Belediye Başkanı Hilmi Türkmen "Yanlış iş yapmanın ahde vefası olmaz" diye rest çekiyor. Üsküdar'da dört belediye başkanı gelip geçti, zaman değişti ama Unakıtanlar değişmedi. İşin garibi 13 sene önce "Unakıtanların villası niye yıkılmıyor?" diye haber yapanlar, bugün "Unakıtan'ın çatısı niye yıkılıyor. AKP'den vefasızlık" diye yazıyor. Öyle ki yıkım haberini Sözcü duyuruyor.   Bahçeli ve bulut teknolojisiHayırdır birader?   Yeni parti için kolları sıvayan eski ekonomi bakanı Ali Babacan, Habertürk'te Fatih Altaylı'ya konuştu. Programın yayınlandığı bir saat içinde T24'ün Twitter hesabından Babacan'ın konuşmasına dair 17 Tweet atıldı. Bu siteyi 12 Tweet ile Sputnik, 7 Tweet ile Cumhuriyet gazetesi, 5 Tweet ile Birgün gazetesi takip etti. Muharrem İnce'nin "CHP bu pisliği temizlemeli" şeklindeki sözlerini manşete çektiğimizde "Hayırdır birader, nereden çıktı bu İnce sevgisi" diyenler olmuştu. Cevap hakkı doğdu: "Hayırdır birader, nereden çıktı bu Babacan sevgisi?"     Adamına göre yorum   Fatih Altaylı, konuk ettiği Ali Babacan'a "Herkes lider arıyor. Siz bir liderden çok organizatör gibisiniz, aldığım hissiyat bu. Ali Bey takacak arkasına insanları, tutacak kollarından yürüyecek gidecek diye bir hissiyat oluşmadı" dedi. Babacan'ı hafife aldı, iğneledi, sizin tarz tutmaz demeye getirdi. Aynı Altaylı ertesi gün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ağırladı. Ama ona karşı şahsi 'hissiyat'ını söylemedi. Aksine "Kadınlar size inanılmaz ilgi gösteriyorlar. Kadınların sevgilisi olmuşsunuz, niye böyle? Çalışmalarınıza engel var mı?" gibi sorular yöneltti. İkinci konuğunu gömmedi. Babacan'a laf çakmak kolay! Ama İmamoğlu'na diyemez. O koltukta değil Fatih Altaylı, o mahalleden kim olsa fark etmez, diyemezler. Yoksa var ya adamı linç ederler, ne yandaşlığı kalır ne trollüğü!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.