Doğru bilgiye ulaşmak artık çok mu ütopik?

A -
A +
Doç. Dr. Ali Murat Kırık
 
 
Artık insanlar sanal ortamda tamamen bir ikilem altındadırlar. Zira internet doğru ve yanlış bilginin birlikte olduğu bir çöplük durumuna gelmiştir. Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, sahte haberlerin yalnızca %20'sinin ünlü kişiler tarafından üretilmesine veya paylaşılmasına rağmen, bu gönderilerin sosyal medyadaki toplam etkileşimin %70 olduğunu ortaya koymuştur.
 
 
Çevrimiçi olarak mevcut olan çok miktarda bilgi ve sahte haberlerdeki artış, eleştirel düşünme ihtiyacını öne çıkarmaktadır.
 
 
Her teknoloji, fertlerin düşünme biçimlerini değiştirmiştir.
 
 
 
Özellikle son günlerde yaşadığımız tabii afetler ve pandemi sebebiyle gördük ki, doğru bilgi, insanoğlunun en temel hazinesidir. Bilginin tanımına yönelik olarak ise farklı bakış açıları mevcuttur. Oxford Sözlüğü’ne göre bilgi "Tecrübe veya eğitim yoluyla kazanılan gerçekler, bilgiler ve beceriler; bir konunun teorik veya pratik olarak anlaşılması”dır.  Webster's Sözlüğü ise bu kavramı, "Tecrübe ya da çağrışım yoluyla kazanılan aşinalıkla bir şeyi bilme gerçeği ya da şartı" şeklinde tanımlamaktadır. Bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere bilgi edinmek, bilgiye ulaşmak büyük çaba ve emek gerektirmektedir.
Bilginin bir felsefî boyutu da vardır. Bilgi felsefesindeki en eski ve en saygıdeğer geleneklerden biri, bilgiyi "haklı doğru inanç" olarak nitelendirir. Bilgiyi oluşturmak için ne tür bir gerekçelendirmenin lazım olduğu sorusu, düşünürler arasında pek çok fikir ve tartışmanın odak noktasıdır. Bir şeyi bilmek, onu gerçekten olduğu gibi, sağlam bir delil, tecrübe, sezgi vs. temelinde düşünmek veya deneyimlemektir. Neyin “yeterli gerekçe” sayıldığı hakkında genel olarak çok az şey söylenebilmektedir. Bilginin dört temel dayanak noktası ve kaynağı mevcuttur. Bunlar; algı, hafıza, bilinç ve akıldır. Bellek, temel bir gerekçelendirme kaynağı iken, bilgide üretici bir rolden çok koruyucu bir rol oynar.
 
BİLGİNİN “YOLLARI”
 
Bilginin çerçevesi kadar aktarım yolları da önemlidir. İlk olarak Antik Çin'de askerî bir teknoloji olarak kullanılan duman sinyali, daha sonraları Yunan Tarihçisi Polybius tarafından harfleri iletmek için kullanılmıştır. Bundan sonraki süreçte posta güvercinleri ile de bilgi aktarımı sağlanmış, telgraf ise bu alanda çığır açmıştır. Telgraf; “iletiyi taşıyan bir nesnenin fiziksel alışverişi yerine, gönderenin alıcı tarafından bilinen bir koda sahip semafor sistemi kullandığı metinsel iletilerin uzun mesafeli aktarımıdır.” Telgraf bilgi aktarımı daha da hızlandırmış, matbaanın keşfiyle birlikte büyük bir dönüşüm yaşanmıştır. Böylelikle bilgi akışı yaygın bir hâle gelmiştir.
 
SÖZLÜ KÜLTÜRÜN ÖNEMİ
 
Yazılı kültürden önce var olan sözlü kültür de oldukça büyük tartışmalara sahne olmuştur. Zira bilgi aktarımı noktasında sözlü kültürün de ayrı bir önemi mevcuttur. Sözlü kültür, tabiatı gereği mahallî olmakla birlikte şiir, efsane, dinî ritüeller ve çok daha fazlasını içeren zengin kültürel ve sanatsal uygulamalardan oluşmuştur. Yazılı olmayan, ağızdan ağıza aktarılan bilgileri içeren sözlü kültüre gelenekler, edebiyat ve hukuk da dâhildir. Bu kültürde dil önemli bir aktarım aracı olmuş, dolayısıyla insanlar bilgiye bire bir ağızdan ulaşabilmiştir. Sözlü kültür geleneğine sahip toplumlar da kendi sistemlerini oluşturarak mevcut yazı sistemlerine paralel olarak sözlü bir gelenek kullanmışlardır.
 
BİLGİNİN MERKEZİ: İNTERNET
 
Günümüzde ise internet bilgi aktarımının merkezi durumuna gelmiş; sosyal ağ bağlantılı video, karmaşık metin veri tabanları ve online öğrenme platformları dâhil olmak üzere çeşitli şekillerde anlık global iletişim ve bilgi aktarımı mümkün kılınmıştır.  Ancak bu bilgi doğru, yanlış veya öznel olabilir. Unutulmaması gereken nokta, internet ortamında doğru bilgileri tespit etmenin zor olduğudur. İnternet geleneksel kaynaklardan elde edilemeyen bilgilere ulaşmanın faydalı bir yoludur. İnternette bilgi çoktur, ancak güvenilecek bilgiyi bulmak bir o kadar zordur. Web sitelerinden her gün milyonlarca bilgi akışı sağlanmakta, böylelikle doğru bilgiye ulaşmak âdeta imkânsız bir hâl almaktadır. İnternetin bilgi yayma sistematiği ön plana alındığında kaynağın teyidi son derece önemlidir.
 
PANDEMİ TESİRİ
 
COVID-19 pandemisinin de internet teknolojilerine pozitif bir etki ettiği yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Ancak dezenformasyon ve misenformasyon da bizi bekleyen tehditler olarak görünmektedir. Yanlış yönlendirme niyeti olup olmadığına bakılmaksızın yayılan yanlış bilgiye “misenformasyon”, bilinçli bir şekilde yanlış ve yalan bilginin yayılmasına ise “dezenformasyon” adı verilmektedir.
 
YÜKSEK KALİTELİ BİLGİ
 
İnternetle birlikte “bilgi toplumu” adı verilen kavram oluşmuştur. Bilgi, ekonomik bir kaynak olarak da kullanılabilmektedir. Yüksek kaliteli bilginin ise beş temel özelliği bulunmaktadır. Bunlar; doğruluk, eksiksizlik, tutarlılık, benzersizlik ve zamanlılıktır. Bilginin faydalı ve doğru olması için yüksek kalitede olması gerekmektedir. Sanal ortamda erişilen bilgilerin kaynağı var ise güvenilir kabul edilebilir. Toplumda ve özellikle mevcut bilgisayar ve iletişim ağları aracılığıyla yayılan farklı bilgi türleri mevcuttur. Fakat bilginin hızlı bir şekilde internet ortamında yayılması da birtakım olumsuzlukların yaşanmasına da sebebiyet vermiştir.
 
İNTERNET İLE KİTAP FARKI
 
Bilgiye ulaşım yollarında sayılacak unsurlar arasında şüphesiz kitaplar, ansiklopediler de mevcuttur. Kitap genellikle daha iyi araştırılır ve belirli bir süre boyunca, genellikle konuyla ilgili alanında uzman biri tarafından kaleme alınır. Ansiklopedilerin ise bilim kurulu vardır. Kısacası yayınlanan içerikler bir denetimden geçer. İnternet makaleleri ise zaman zaman kaynaksız olabilir ve okuduğunuz konuyu ele alma noktasında doğru veya gerçekçi olmayabilir. Ancak internetin en büyük artısı ise güncel bilgiye hızlı bir şekilde ulaşılabilmesidir. Fakat bilgiye hızlı ulaşmak ayrı, doğru bilgiyi elde etmek ayrıdır.
Google'da basit bir arama veya sosyal medyada gezinme, akla gelebilecek herhangi bir konuyla alakalı yüzlerce zıt yazı ve makaleyi ortaya çıkaracaktır. İnternet, çok fazla fikir ve aşırı bilgi ile darmadağın bir hâl almıştır. İnsanlar, kendileri için en önemli olan konularda, sahte haberlere, yanlış bilgilere ve zıt fikirlere maruz kalmaktadırlar. Artık insanlar sanal ortamda tamamen bir ikilem altındadırlar. Zira internet doğru ve yanlış bilginin birlikte olduğu bir çöplük durumuna gelmiştir. Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsü tarafından 2018 yılında yapılan bir araştırma, sahte haberlerin yalnızca %20'sinin ünlü kişiler tarafından üretilmesine veya paylaşılmasına rağmen, bu gönderilerin sosyal medyadaki toplam etkileşimin yaklaşık %70 olduğunu ortaya koymuştur.
 
YANLIŞ BİLGİNİN KAYNAĞINDA NE VAR?
 
Yanlış bilgi türlerinin belirlenmesi söz konusu olduğunda farklı görüşler vardır. Bununla birlikte, online içeriği değerlendirmek söz konusu olduğunda, farkında olmamız gereken çeşitli yanlış veya yanıltıcı haber türleri vardır. Tıklanma tuzağı, daha fazla ziyaretçi kazanmak ve reklam gelirini artırmak için kasıtlı olarak üretilmiş hikâyelerdir. Tık tuzağı hikâyeleri, dikkati çekmek ve tıklamaları yayıncının web sitesine yönlendirmek için sansasyonel başlıklar kullanır. Kara propaganda ise izleyicileri kasten yanlış yönlendirmek, ön yargılı bir bakış açısını veya belirli bir siyasi gündemi teşvik etmek için oluşturulan muhtevalardır. Ayrıca birçok web sitesi ve sosyal medya hesabı, eğlence ve parodi amacıyla sahte haberler yayınlamaktadır. Tamamen yanlış olmayan haber ve bilgiler yanıltıcı veya sansasyonel başlıklar kullanılarak çarpıtılabilir.
 
BİRİNCİL KAYNAK
 
Türkiye’de Halise Şerefoğlu Henkoğlu, Ahmet Mahiroğlu ve Hafize Keser’in 2015 yılında ortaklaşa yaptığı araştırma, gençlerin interneti birincil bilgi kaynağı olarak gördüğünü açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Ortaokul beşinci ve altıncı sınıfta öğrenim gören 165 öğrenciye açık uçlu sorulardan oluşan bir formun uygulanması neticesinde elde edilen datalara göre ortaokul öğrencileri bilgiye erişimde interneti birincil kaynak olarak görmektedirler. Zira internet bu kuşak için erişimi kolay bir yapıya sahiptir. Bilgiye hızlı ve kolay ulaşacaklarını düşünmeleri sebebiyle ilk tercihleri internet olmuştur. 2004 yılında yayınlanan “Dijital Gelecek Raporu”nda ise çevrimiçi kullanıcıların, farklı türdeki web siteleri arasında net ayrımlar yaptıkları görülmüştür. Buna göre insanlar haber sitelerine çok daha fazla güvenmekte ve kişisel web günlüklerinin doğruluğu konusunda çok daha şüpheci olmaktadırlar.
 
WIKIPEDIA REFERANS KABUL EDİLMİYOR
 
Wikipedia gibi internet ansiklopedileriyle birlikte sözlükler katılımcı bir kültür oluşmasını sağlamıştır. İnternet kullanıcılarının ortak katkılarıyla oluşan bilgilerin geçerliliği ve güvenilirliği ise tartışma konusudur. Bu alanda farklı araştırma sonuçları ortaya çıkmıştır. Nature dergisinde 2005 yılında yapılan bir araştırmada, Wikipedia'da sağlanan bilgilerin neredeyse en az Britannica Ansiklopedisi'ninki kadar güvenilir olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. McGraw-Hill Education Dijital Çalışma Eğilimleri Anketi, öğrencilerin kurs çalışmalarına yardımcı olmak için basılı materyaller yerine çevrimiçi araştırmaya daha sık yöneldiğini tespit etmiştir. Bu durum internet kaynaklarını daha da cazip kılmaktadır. Ancak The Independent, en yaygın 10 tıbbi durumla ilgili 10 makaleden 9'unda olgusal hatalar bulan bir anketin ardından Wikipedia’yı “tıbbi tavsiye için kullanmayın” ikazında bulunmuştur. ABD'li bilim insanlarından oluşan bir ekip 2014 yılında en maliyetli 10 tıbbi durumla ilgili Wikipedia makalelerinde "birçok hata" bulduklarını söyledi. Wikipedia ve sözlükler herkesin katkıda bulunabileceği ve düzenleyebileceği, kitle kaynaklı bilgi siteleridir. Bu siteler online olarak en yaygın kullanılan kaynaklardan biri olsa da, kötüye kullanım ve yanlışlıklara karşı savunmasızdırlar. Dolayısıyla bilim insanları bu tip siteleri gerekmediği müddetçe referans almamaktadırlar.
 
ELEŞTİREL DÜŞÜNME İHTİYACI
 
Çevrimiçi olarak mevcut olan çok miktarda bilgi ve sahte haberlerdeki artış, eleştirel düşünme ihtiyacını öne çıkarmaktadır. Özellikle çocukluktan itibaren eleştirel düşünmeyi geliştirmeleri gerekmektedir. Bu, gençlerin üçüncü seviye eğitime girerken ve kendilerini iş yerine hazırlarken geliştirmeleri için kilit bir beceridir. Doğru bilgiyi ayıklamak zor olsa da yolları mevcuttur: Haberin kaynağını mutlaka kontrol edin. Siteye aşina değilseniz, hakkında bölümüne bakın veya künye hakkında daha fazla bilgi edinin. Tüm makaleyi kontrol edin, birçok sahte bilgi dikkat çekmek için sansasyonel veya şok edici başlıklar kullanır. Sahte haber ve bilgilerin başlıkları genellikle büyük harflerle yazılır ve ünlem işaretleri kullanılır. Yanlış bilgi içeren hikâyeler genellikle yanlış tarihler veya değiştirilmiş zaman çizelgeleri içerir. Yazının ne zaman yayınlandığını, güncel mi yoksa eski bir haber mi olduğunu kontrol etmek doğru olacaktır.
 
Her teknoloji, fertlerin düşünme biçimlerini, bilginin doğasını ve toplumu değiştirmiştir. Yazı, bilgiyi görsel algılara güvenmeye kaydırmıştır. Matbaanın nihai gelişimi, bilgiyi daha standart ve kalıcı hâle getirmiş ve bu da bilginin nasıl depolanabileceğini, erişilebileceğini ve değerlendirilebileceğini ortaya koymuştur. Elbette internet tanımından çok daha fazlasıdır. İnsanlığın gelmiş geçmiş en büyük ve en önemli gelişmesidir. Ancak internet giderek daha yaygın hâle geldikçe ve daha da önemlisi günlük hayatlarımızla bütünleştikçe, dijital dünyadaki yanlış bilginin tehlikesi büyümektedir. Yanlış veya yanıltıcı bilgiler, güçlü bir tepki uyandırmak için tasarlanabilir ve bu nedenle, insanların onu 'paylaşmaya' yönlendirilme ihtimalini artırır. Sosyal medya ve mesajlaşma platformları, bilgilerin birçok kişiyle hızlı bir şekilde paylaşılmasını son derece kolaylaştırır.
 
BÜYÜK VERİ KİMİN ELİNDE?
 
Gelecek ise büyük veri üzerine kurulu… Büyük veri, daha fazla çeşitlilik içeren ve artan hacim ve daha yüksek hız ile karakterize edilen daha büyük ve karmaşık veri kümelerini ifade eden bir terimdir. Bu devasa miktardaki veri, artık geleneksel veri tabanı yönetim araçları kullanılarak kaydedilemez, işlenemez ve analiz edilemez. Büyük verinin artık sosyal medya şirketlerinin elinde olduğu aşikâr… Bugün, sosyal medya şirketlerinin milyarlarca kullanıcısı var ve bunların çoğu bilgiyi de ellerinde tutuyorlar. Sosyal medya şirketlerinin dünya genelindeki birçok devletle hukuki problemler yaşadığı da biliniyor. Bugün sosyal medya adının çok ötesine geçmiş ve dünyayı dizayn edebilecek kadar büyük bir güç durumuna gelmiştir. İşte kontrol ve denetim sorunu, kirli bilginin âdeta bir virüs gibi sosyal medyada yayılmasına imkân tanımaktadır. Bu problemin tek çaresi dijital okuryazarlıktır. Dijital okuryazarlık, internet platformları, sosyal medya ve mobil cihazlar gibi dijital teknolojiler aracılığıyla iletişimin ve bilgiye erişimin giderek arttığı bir toplumda yaşamak, öğrenmek ve çalışmak için ihtiyaç duyduğunuz becerilere sahip olmak anlamına gelmektedir. Doğruyu yanlıştan ayırmak için teyit ve mukayese yoluna gidilmeli, bilgilerin kaynağı ve zamanı araştırılmalı, her paylaşılan içeriğe inanılmamalıdır…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.