İyi seçmek gerek

A -
A +

Dostu da üstadı da, yolu da aynayı da iyi seçmek gerek… Günün birinde bir derviş, üstadına; “Efendim ‘ayna olmak’ diye bahsettiğiniz konuyu tam olarak idrak edebildiğimi düşünmüyorum. Bu konuda bana yardımcı olur musunuz?” der.

Üstat, dervişi dinler ve ertesi sabah onunla göl kenarında buluşmasını ister. Derviş gün ağarmadan yola çıkar. Bu kadar erken bir saatte üstadın ne anlatacağını merak etmektedir. Gölün kenarında konuşurlar:

– Evlat, senin göz bebeklerinden birinde leke var. Hangisi olduğunu biliyor musun?

-Efendim çok ufak yaştan beri yanınızdayım. Tekkemizde benim bildiğim hiçbir yerde ayna yok. Uzun zamandır kendi göz bebeklerime bakma şansım olmadı.

– Önce gözlerini kapat ve hangi göz bebeğinde leke olduğunu bana söyle. Ama sakın yanlış söyleme. Eğer bilemiyorsan bilmiyorum de.

Usta cebinden çıkardığı bir ayna parçasını dervişin suratına tutar. Derviş gözleri kapalı hâlde hissetmeye çalışır ama nafile…

– Bilemiyorum…

*Birinci ders; Eğer biri görmek istemiyorsa, gözlerini hakikate sıkıca kapatmışsa ona ayna tutman imkânsızdır…

Üstat yavaşça dervişin başını eğer ve bir çamur birikintisine bakmasını ister. Derviş ne kadar dikkatli baksa da göz bebeklerini göremez…

*İkinci ders; “Kendini temizlememiş kimse, sana berrak bir ayna olamayacaktır… Etrafında seçtiğin insanların ‘samimi birer gönül yolcusu’ olduklarından emin ol…”

Derviş, ustasının dediklerini dikkatle dinlemektedir. Üstat gölden bir kap temiz su alır ve dervişin önüne koyar. Derviş tam eğilip göz bebeklerine bakacakken üstat hırkasını çıkarıp dervişin başını örter.

Derviş; “Efendim bütün güneşi kapattınız. Karanlıkta hiçbir şey göremiyorum…”

*Üçüncü ders; Zihnin karanlığı, kalbin aydınlığına gölge düşürdüğünde ayna işlevini kaybeder. Birine ayna tutmak istiyorsan kalbini sevgiye açtığından emin olmalısın…

Usta hırkayı kaldırdığında derviş kendi gözlerini görebilmeye başlar. Bir süre baksa da göz bebeklerinden birindeki lekeyi göremez.
– Efendim, ben hâlâ lekeyi göremiyorum…
– “Sevgili evlat, aslında göz bebeklerinde leke yok. İnsan zihinle baktığında kusur, gönülle baktığında aşk görür. Kendimizle ilgili takıldığımız kusurların çoğu sahte aynaların bize gösterdiği yanılsamalardır.” dedi ve ekledi “Bir ustanın çırağa karşı en büyük görevi çırağın kalbinde yatan bir usta olduğunu ona hatırlatmaktır. Her insanın kalbinde hakikat gizlenmiştir. Bizim görevimiz o hakikate ayna olmaktan başka bir şey değildir.”

Ninem diyor ki: Yüzünü görmek isteyen cama, özünü görmek isteyen cana bakar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.