Bu hafta bol bol iğneci gördüm. Kan aldılar, serum taktılar, damara isabet aldılar kâh tutturdular kâh ıskaladılar… Hiyyüüff…
“Çağırıyorum iğneciyi şimdi bak!..” İşte bu tehdit minik ruhları korkuyla titretir. Çokbilmiş ebeveynler, her türlü yaramazlığı iğnecinin gelebilme ihtimaliyle püskürtürler. En yakındaki teyze işaret edilerek "Bak bu teyze iğneciymiş biliyor musun, yaramazlık yaparsan çantasından çıkaracak iğneyi" denir, o da büyük bir iştahla onaylar...
Çete misiniz ya siz?! Ne yaptığınızın farkında mısınız? İğneciiiii... Öcü benzeri bu korku unsuru zavallı yavrucakların zihninde, gece yorgan kafaya çekildiğinde bile canlıdır, hatta 'yatağın altına mı saklandı ki?' gibisinden hayal gücünü coşturur da coşturur. Bizim zamanımızdaki kaynatılan cam enjektörler ve iğneler de affedersiniz dana kadardı! O yüzden pek çoğumuz büyüdüğünde bile iğneciden, iğneden korkuyor! Tebrikler, bizi “iğne fobili” yaptınız!..
Bu var ya bu, cüsse, yaş, boyut, cinsiyet dinlemeyen bir fobi! Korkmam diye atıp tutanlar çook bayılmıştır iğne ucunu görünce...
Büyümüşsün artık "iğne yazma doktor amca şurup yaz" da diyemiyorsun...
Acıyor! Çocuklar sorar ya hani "acıyacak mı?" diye. "Hem de çok pis!" deseydi büyükler, bu çocuklar büyüdüklerinde belki de güvensiz, ürkek, anti sosyal kişilikli olmayacaktı! Hatta bilimdeki buluşlarımızla Einstein'a hareket çekebilecek, düz kafa AB'ye girebilecektik! Ziyan ettiniz koca bir nesli...
Kan aldırırken de şansınız varsa eli hafif sağlık görevlisine rast gelirsiniz. İsabet yeteneği ise şart! Yoksa kevgire çevirirler kolunuzu. Yahu, sivrisinek bile şapadanak damarı bulurken bunlar iki saatte bulamıyorlar!
Ne yapmalı? Pop-arabesk kliplerindeki yağmur altında delirme tribine benzer hareketler yapın. Delirip delirip birden yere oturun. Yanında "yıaaar yıaaar vurma beni derinden!" diye haykırıldığında etkisi tartışılmaz.
Şahsen denenmiştir...
Halime Gürbüz'ün önceki yazıları...