Halime Gürbüz

Kaldırımlar yayaların yürümesi için yapılmış olsalar da, çoğu araç sahiplerince kaldırım süsü verilmiş otopark olarak algılanmakta. Kaldırımlar zapt-ı rapt altında! İşportacı, mısırcı, minibüs durakları, dilenci, simitçi, aydınlatma direkleri. Ve bir de kaldırım işgalcileri... "sağdan mı yürüsem soldan mı? dur en iyisi arkamdakinin önünden yürüyeyim" kararsızlığındakiler...

Tam bayram üzeri, her yerde indirim de varken pazarlık üzerine ahkam kesmenin tam zamanı. Bu makale pazarlık yapamadığı için kazıklanan, utanıp sıkılan, nazik bir gülümsemeyle fiyatı kırabileceğini zannedip reddolan garibanlara bir kılavuz mahiyetindedir...

Yağmurdan hoşlanmıyor çoğu insan. Hele de ben gibi, güneş enerjisiyle çalışanlar. Malum mevsimi, bugün de yağmur yağıyor. Hava kapalı kasvetli, şekerden mamul tüm taksiler eridi, insanlar kaçışıyor, kimi ıslanıyor kimi agresifleşiyor, bir keşmekeş bir curcuna. Hele de balkonu yıkarken sokağa dökülen suyun bile trafiği kilitleyebildiği İstanbul'da... Her şart altında 'takma kafana' mantığıyla çözümler burada...

Sıradan bir günde, bir entelin başına gelebilecek sıradan kazalar: - Bilgi zehirlenmesine uğramak... - Boyundaki fuların fazla sıkması sonucu boğulmak... - Top sakal şekil yapacağım derken usturayı kaydırmak...

Anaokulları, sosyal ilişkilerin temelinin atıldığı, hayatın gerçekleriyle miniklerin yüzleştiği kurumlar. Belki öğrencilerde not derdi yok ama çok daha önemli sorunlar meşgul eder küçücük kafaları. Anaokuluna gitmek durumundaysanız dert etmeyin, öğütlerimize kulak verin.

...Vee, hemen olay yerindeki muhabirimize bağlanıyoruz, Aktarcan, bize neler aktarıcan? "Ee, Ferayee, güzelim sonbahar gününde hastaneler doldu taştı. Emniyet Genel Müdürlüğü, halkı şemsiye terörüne karşı uyardı!

Migren öyle bir ağrı ki "öpeyim de geçsin"lerle dinmiyor. Çeken bilir... Atak geldiğinde gerekenler; sessiz ve karanlık ortam, bol ağrı kesici, kafayı vurabileceğin bir duvar, bayıltıcı sprey, o da kesmezse "tiz vurun kellesini" buyruğu... Ya da refleksoloji!

Son dönemin moda kalıbı 'hayata karşı duruşu' nasıl olursa olsun, 'arızalı erkek' ayakta duruşundan bellidir.

Taze bir ameliyatlı olarak, operasyon geçirecek okurlarımı aydınlatmayı bir borç biliyor, "hoh" dereken bile narkoz fışkırtarak ameliyat rehberini hizmetinize sunuyorum...

Her kadın ayrı bir dünya... Ama kadın da dünya da birçok yönüyle benzerdir aslında.

Mardin Belediyesine çöp toplamada kullanılmak üzere İtalya'dan on beş eşek getiriliyormuş! Gelişlerinin şerefine yerli eşekler Dalida'dan "I found my love in Portfino" makamında anırsa da kimileri rahatsız! İncir yerken kurt paranoyası yapan, Ortadoğu'ya dair tüm teorilerinin altında imzası bulunan ünlü komplo teorisyeni Şevki Kimdürttübeni ise oldukça tepkili;

Doktorlar uyarıyor; TemSonSa send-romuna dikkat! TemSonSa, bayanlarda özellikle de annelerde görülen 'temizlik sonrası saldırganlaşma' sendromu.

Döner, pilaki, cacık ve hatta baklavadan sonra İzzet Altınmeşe'nin benini bile sahiplenmeye kalkan Yunanlılara karşı çıtımız çıkmıyor ama bu konuda suskun kalamayacağım! Tarihte 'mors alfabesi'ni bulan kişi Samuel Mors olarak geçiyor olsa da filhakika hakikat başka. Kornayla iletişim kurarak mevzuyu çoktaan ve daha evvelden kavramış yurdum şoförleridir bu alfabenin esas sahibi! İtiraz edilmeli, telif haklarımız geri alınmalıdır. Şaka değil, melodileri veriyorum lütfen not alınız; dıt dıt... ve;

1. gün; Sevgili günlük, bugün sigarayı bıraktım. Nasıl anlatayım içim böyle Zeki Müren'in gençliği gibi oldu; neşe doldu. Artık sağlıklı biri olacağım, kafaya koydum.

- Evlâdım, sizinle resmi ve sathi değil, tam, uzun ve samimi bir görüşme murad ederim.

Kadın ve bilgisayar birbirine benzer;

Aşk terörü, taze aşık çiftlerin abuk subuk şeylerden neşelenip, birbirine bakıp bakıp kikirdediği aşkın ilk evrelerindeki romantik eylemler bütünü... En basma kalıp olanlar; yaşa başa bakmadan uçan balonlar, peluş hayvancıklar, bebek-çocuk tandanslı konuşmalar... Otobüs falan beklerken, ya da herhangi bir sebepten ayakta dikilirken koala gibi sarılmaca...

Her çocuk bir değil. Laftan anlayanı var, anlamayanı var. Şöyle sağlam bir sopayı hak eden veletleri haklamak evde, kuytuda kolay ama ya sokakta, toplum ortasında? Zor, zor olmasına ama onun da kolayı var. İşte teknikleriyle kamusal alanda çocuk pataklama;

Bir yuva kurmayı koydum aklıma, evlendim, ilk gece kılıbık oldum. sevmiştim, yerleşti gönül tahtıma naz yaptı, kılıbık oldum...

'Bayram çocuğu' ile reşit herhangi bir birey arasında imza olunan iş bu sözleşme;