Ömer Faruk Bingöl

Hem dolar ve faiz cephesinde hem de yurt dışı piyasalarda görülen "sakin" seyir üzerine borsada bir tepki başladı. "Temkinli" hareket, 82.500'e kadar devam edebilir. Aşağıda 78.800'ün kırılmaması önemli...

Geride bıraktığımız 7 ayda "Borsaya nereden girersek girelim yükseliyor, para kazanmak hiç bu kadar kolay olmamıştı" dedirten güçlü bir trend yaşadık.

Kapıya yakın duranlar panik halinde kaçınca!..

86.787 zirvesinden 2 bin puan düşen borsada, "burası tepe" demek için daha erken... Temelde bol para ve düşük faiz devam ediyor. Sadece makro dengeleri bozan fon akışları ve aşırı borçlanmaya tedbir geldi.

Borsa İstanbul'da aylardır yaşanan yükseliş trendi, beklentilerin nasıl da profesyonelce yönetildiğini bize gösteriyor. Kasım ayının ilk haftasında Fitch'ten gelen not artırımının ardından, ikincisinin, "sadece beklentisiyle" 15 bin puan yükseldik.

İkinci kur savaşında Türkiye'nin durumu

"Bol ve ucuz para" rüzgârıyla yükseliş devam ediyor. Böyle dönemlerde en doğru hareket; "sebepleri fazla sorgulamadan trende kapılmak, trend döndüğü anda da pozisyonu buna göre revize etmek" olacaktır.

Borsa İstanbul, bu hafta zirve üstüne zirve yaptı. 84 bin puanın üzerine çıkarak tarihî yüksek seviyelere ulaştı.

Küresel ekonomik krizle mücadelede politikacılardan daha fazla ön plana çıkan Merkez Bankalarının aldığı tedbirler, altını rekor seviyelere taşımıştı. Ancak "para basma" ve "sıfır faiz" politikalarının devam etmesine rağmen, fiyatların bir süredir yatay seyrettiğini görüyoruz.

Borsa İstanbul, dolar bazında '4.6 cent'e ulaşarak tarihinde üçüncü defa '5 cent'e doğru ilerliyor. Yükselişin sürmesi halinde ilk olarak 82.100 görülebilir. Kâr satışlarının 79.800 puanın altına sarkmaması önemli!..

Hazine'nin düzenlediği 2013 yılının ilk borçlanma ihalelerinde oldukça yüksek ilgiyle karşılaşıldı. Pazartesi günü yapılan 5 milyar liralık ihalede 30 milyar liranın üzerinde talep oluştu. Salı günü ise 4.9 milyar liralık tahvil ihracına, 58 milyar lira teklif geldi.

Faizlerdeki düşüş bir yandan yeni kredi kullanımını artırırken, diğer yandan yüksek oranlardan kredi çekenler için "yeniden yapılandırma" fırsatını beraberinde getirdi.

O tarihlerde de faizler yüzde 7, enflasyon yüzde 6.4'e kadar gerilemiş, borsa 70 bine çıkmıştı. Ardından 2011'de artan iç taleple enflasyon 10.4, faizler 11.5'e yükselmiş, borsa 48 bine düşmüştü!

Sayın Ali Babacan, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) detaylarını dün açıkladı. Kısaca devlet, vatandaşın yatırdığı her 100 lira için 25 lira katkı payı verecek.

Bugün 2013'ün ilk günü... İMKB için yıllık bir değerlendirme yaparken, 10 yıllık Türk lirası ve 10 yıllık dolar bazlı iki grafiğe baktık. Yukarıdaki grafiklerde görülen her "mum" çizgi, bir yıllık fiyat hareketlerine işaret ediyor. Türk lirası grafikte numaralarla işaretlediğimiz bölgeleri kısaca anlatalım:

Borsaya zirve üstüne zirve yaptıran "düşük faiz, not artışı, küresel piyasalarda bulunan bol likidite" gibi unsurlar, 2013'te de piyasayı desteklemeye devam edecek. Düşük faiz ortamıyla birlikte 2013'te iç talep canlanacak. İç piyasaya üretim yapan gayrimenkul, çimento, demir-çelik, otomotiv ve perakende sektörleri ön plana çıkabilir.

Merkez Bankası önümüzdeki yıl yeni bir uygulamaya giderek, bankalar için "kaldıraca dayalı zorunlu karşılık" oranları belirleyecek.

Cevabınız 'hayır' ise, yanlış! Enflasyon, fiyatların artış hızının yükselmesi, baktığınız zaman kimse bunu istemez.

İMKB'de yüzde 6 ila 12 arasında kâr payı dağıtan hisseleri bulmak mümkün... Arsa alır gibi uzun vadeli disiplin gerektiren temettü yatırımı için; büyük kriz çıkmaması, devamlı kârlılık, şirketin "sürekli temettü dağıtma stratejisi" önemli...

Küresel ekonomiyi canlandırmak için son zamanlarda "para basma" ve "sıfır faiz" politikası iyice uygulanır oldu.