Ömer Faruk Ünal

Radikal işler yapmak cesaret işidir. Kolay değildir. Sancıları fazla olur. MHK önemli bir icraata imza atıyor. Ben bunu 1000'e yakın belediyenin bir kalemde kapatılmasına benzetiyorum.

Bu camia her hafta 2 hakemini kaybederse, tükenir!.

G.Saray-G.Antep maçını bir gözlemci dikkatiyle izledim. Barış Şimşek çok kötü bir yönetim gösterdi. Maçtan sonra bir "usta"ya şu ifadeyi kullandım:

Bu konuya, bizzat sizin neşter atmanız gerekiyor. Bir federasyon bu şekilde güven erozyonuna uğrar ve size olan güven sarsılır.

MHK, hakem konusunda ahkâm kesenlere kendini ifade etmeli, iletişim kurmalı. Devir iletişim devri. Kişiler ya da olaylardan çok sistemini anlatmalı.

Daha önceki MHK'ları da bu yüzden çok eleştirmiştim. Zorluk derecesi fazla olmayan K.Paşa-Belediye maçına Trabzon'dan Barış Şimşek'i vermek; İstanbul'daki Fatih Gökçe, Hüseyin Göçek, Mete Kalkavan gibi hakemlere hakaret etmektir! Kendimi İstanbul hakemlerinin yerine koyuyorum. Bunu böyle algılıyorum. Barış Şimşek'e şu maç ne kazandırır?

Kağıt üzerinde 38 tane hakem, 18 takım var. 23.haftada G.Birliği-Konya maçına Yunus Yıldırım çıktı. 25.haftada G.Birliği-Beşiktaş maçına Yunus Yıldırım çıkıyor.

Dün bu camianın çok çok önemli onlarca kişisiyle konuştum. Onlarca hakemle görüştüm. İnanın yoruldum. İyi ve doğru bir analiz yapabilmek için kafam patladı. Masa ve cep telefonlarım maç gecesinden dün akşama kadar susmadı. Sonuçta şu kanaate vardım: Hakemlik bu ülkede yapılacak iş değil!

Tarih: 24 Nisan 2006 Pazartesi. Yer: Eskişehir. Hakem Derneği (TFFHGD) genel merkez seçimi yapılıyor. Selçuk Dereli ve Osman Avcı genel başkanlık için aday. O salon ve o tablo gözümün önünde.

Hakemlikte 30 yıllık bir dönem el değiştiriyor. Bir devir kapanıyor, yeni bir devir açılacak... Kolay değil, bunun doğum sancıları var.

Geçen salı günü sevgili Metin Tokat'ın FIFA kategorileriyle ilgili yazısını okudum.

Hakem tayinlerinde ya ince bir siyaset var ya da dikkatsizlikle beraber gayri ciddilik var. Trabzonspor ligde 10 deplasman yapmış. 3'ünün hakemi Fırat Aydınus. OFTAŞ-Trabzon (0-2), V.Manisa-Trabzon: (1-1), Ç.Rize-Trabzon: (0-4)

Kim hakemlikte bir yerlere gelebilmek için "rüzgâra gerek yok" derse, doğruyu söylememiş olur. Arkanızda bazen bir MHK Başkanı, bazen bir MHK üyesi olmalı.

İnsanlar mevki, makam ve etiketlere öyle bir yapışıyor ki, ölene kadar bırakmak istemiyor. Tabii bu işe bu kadar yapışırsanız; ilke, prensip, hak, hukuk, duruş diye bir şey kalmıyor.

Hilmi Ok, Sabri Çelik, Selçuk Dereli ve Mevlüt Güzel... Bu 4 isim şu anda Haluk Ulusoy başkanlığındaki federasyonda Türk hakemliğine yön veren kilit noktada görev yapıyor.

Çarşamba günü yağmurla birlikte Antalya'ya indik.

Hilmi Ok başkanlığındaki MHK, 6 Temmuz'da göreve başladı. İlk yazımda beyaz bir sayfa açarak, bu MHK'nin başarılı olabileceğini yazmıştım. MHK üyelerini tek tek değerlendirmiştim. Ama maalesef çok kısa sürede tükendiler.

Hakan Ceylan!. Hayatımda bir kere gördüm. 2 yıl önce Antalya Titanic Otel'de yapılan seminerde. Bana sempatik geldi. Fiziği iyi. Konuşması düzgün. Hele de Hasan Ceylan gibi bir babanın evladı olması artı puanlardı.

Hakemlerin içi kan ağlıyor. Bundan eminim. Disiplin Kurulu, geçen perşembe günü Ç.Rizesporlu Kürşat'ın sarı kartını iptal etti. Beşiktaş maçında gördüğü kart geçersiz sayıldı. Ve cezalı olduğu Kayseri maçında oynadı.

Maçtan bir gün önce Ziya Doğan, TGRT Haber TV'de programımda dedi ki; "Türkiye'nin şu anda en dengeli takımı Sivasspor."