Ömer Faruk Ünal

Bu maçı ciddi ciddi analize ya da kritize etmeye gerek yok. Bu maçın tek konuşulacak ve yorumlanacak tarafı hakem triosu... Erol Ersoy ve Koray Gencerler...

Chirac haklı... Schröder de haklı... Kopenhag'da boşuna ayak sürümüyor adamlar. Bu Türkler, fırsatını bulmasın, tozunu atarlar... Canlı örnek mi? Denizlispor!

Tesadüf olamazdı. Ligdeki son 9 maçında 7 galibiyet, bir beraberlik, bir mağlubiyet, ki o da G.Saray'a deplasmanda... Bu tablo; Trabzonspor'da bir şablonun, bir sistemin oturduğunun sinyallerini veriyordu. Kimin nerede oynayacağı artık belli. Kim oyundan alınırsa veya sakat - cezalı olursa forma kime kalır o da belli.

Kupa kur'aları çekildiğinde; hiç şüphesiz en zor rakip Beşiktaş'a çıkmıştı. Hem deplasman, hem de rakip Süper Lig takımıydı... İşi kolay değildi.

0-0'ın rövanşı 12 Aralık'ta Lyon'da... Tur vizesi çıkar mı? Futbolu siyasete bulaştıracağım. 12 Aralık'ta Kopenhag'da "müzakere tarihi" alma ihtimalimiz kadar; Denizlispor'un da Lyon'dan tur getirme şansı var...

Medya üvey evlat muamelesi yapıyor... Seyirci maça binbir nazla geliyor. Davet üstüne davet... Buna rağmen; sanayi ve özellikle de tekstilde dünyaya açılmış olan Denizli, futbolda da meydan okuyor.

Maçtan önce şunu düşünüyorduk! A.Gücü'nde şablon belli. Geçen sezondan bu yana Niyazi, Kennedy gitmiş, yerlerine Baidoo ve Simao gibi A.Gücü standartlarına uygun ilaveler yapılmış. Cezalı bir Radu ve yedek kulübesinde oturan eski kurt Hami var... Kimin nerede oynayacağı, ne yapacağı belli.

Kongre yorgunluğu... Kupa hezimeti... Malatya deplasmanı Beşiktaş için herşeyin biteceği bir maç olabilirdi. Bu yüzden başta Sinan Engin, Daum ve futbolcular hepsi diken üstündeydi.

Güngören Belediye Stadı'na çok kaliteli bir maç seyredeceğimizi düşünerek gittik. Ağır zemin, soğuk hava ve yağmur bütün bu düşündüklerimizi olumsuz yönde etkiledi.

Beşiktaş galibiyeti sonrası gazeteler ve TV'ler gözümün önünden hiç gitmiyor. Trabzonspor, 1.sayfalara, ana haber bültenlerine taşınmıştı. Hangi TV kanalını açsan bir Trabzonspor yöneticisi elde edilen başarıyı gülücüklerle anlatıyordu. Başarıya sahip çıkıyordu.