Ömer Faruk Ünal

Abant'ta hakemlerin dünyadan izole oldukları üzerinde uzun uzun duruldu. Fatih Terim diyor ki, "- 20 derece soğukta dağ başında 4 hakemi görsem, takım otobüsüme binmezler, donmayı tercih ederler."

Skoru bir tarafa bırakalım, sahada ne yaptığımıza, neyi yapmak istediğimize bakalım. Bulgaristan'dan bir kaç gömlek üstün bir Danimarka ile iki hafta sonra "devam - tamam" maçına çıkacağız.

Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu iki sezondur başarılı işlere imza attı. Ancak hatalarını da görmeden geçemeyiz. 110 temsilci Ankara Hilton'da 2 günlük bir eğitimden geçti. 5 yıldızlı otelde seminer yapıldı. Vasıflı insanlar temsilci yapıldı. İyi, hoş, çok güzel...

Diyeceksiniz ki, daha ilk haftanın tayinleri eleştirilir mi? Ama bizim dikkatimizi çeken bir kaç nokta oldu. Kimse kızmasın gücenmesin.

Hakeme zeka testi yaptırma düşüncesi yangına körükle gitmektir. Yeni sezonda hakem hatasıyla puan ya da puanlar kaybetmiş bir takım düşünün... 170 milyar ya da 250 milyar kaybedilmiş.

Ufuk Özerten'in verdiği mesajlar bazılarını çok mutlu ediyor. Ama bu beyanlar beni asla kesmiyor.

Türkiye'de ne kadar hakem, gözlemci, temsilci, MHK'nın eski - yeni üyesi, spor yazarı, futbolcu varsa, hepsine Ordu'daki TFFHGD şubesini görmeyi tavsiye ederim.

Malatya'da hakem camiasındaki huzur ve güven ortamını görünce çok etkilendim.

2 haftadır hakem paralarını yazıp duruyoruz. Federasyondan bir telefon geldi... Eski MHK üyeleri nisan ayı bordrolarını kaybetmiş ya da yeni MHK'ya teslim etmemiş.

05.05 2005 tarihinde tayinle göreve gelen MHK'da Oğuz Sarvan bir şanstır. Geçmiş hakemliği Avrupa ve dünya klasmanında yönettiği maçlar ve şu anda da FIFA'nın gözlemci kadrosunda olması hasebiyle gelişmeleri çok iyi takip eden bir isim.

Futbol Federasyonu göreve gelir gelmez, tasarruf tedbirlerine sarılmıştı. İsviçre'deki büro kapatıldı. Personel sayısı azaltıldı. Antrenör, şoför, sekretere kadar işten çıkarmalar... Hatta hakemlerin vize ücretlerini kaldırmayı dahi söz verdikleri halde göze alamadılar.

5 bölgeden 2 A'ya 6 hakem çağrıldı. (M.Aztopal, M.Söylemez, İ.Meral, M.Öğretmenoğlu, B.Şimşek, K.Gençerler) Hak etmiş, kaliteli hakemler...

Ufuk Özerten karnından konuşmuyor. Kimseden çekinmiyor. Konuşurken lâfı kıvırmıyor. İçinden geleni olduğu gibi söylüyor.

MHK'nın hoşgörüsüne sığınarak son hafta tayinlerini masaya yatıralım. UEFA'dan Cem Papila'ya ismen 18 Haziran 2005 tarihine İntertoto maçı (Azerbaycan-Polonya temsilcileri arasında) geldi. Papila, son olarak 30 Nisan'daki meşhur F.Bahçe-Trabzon maçını yönetti. 49 gün maça çıkmadan Avrupa'ya çıkacak. Cezalı olsa da bu hafta bir maç almalıydı.

Sayın başkan, iyi niyetinizden ve çalışma heyecanınızdan dolayı sizden devrim niteliğinde işler bekliyoruz. Önemli bir konuyu gündeme taşımak istiyorum.

Cem Papila gibi futbol adamlarına Türkiye'nin ihtiyacı var. Futbol oynamış, hakem, hukukçu az olsa siyaseti denemiş. Amatör sahaların havasını hakem ve futbolcu olarak yıllarca teneffüs etmiş. 17 yıldır binlerce davaya girmiş

Tolga Özkalfa bu yıl Süper Lig hakemi oldu. Diş doktoru olan Tolga hocanın İzmir Güzelyalı'da kendisine ait bir muayenehanesi var. Serbest diş hekimliği yapıyor.

Sayın Ufuk Özerten, bir haftadır sizi dikkatle takip ediyorum. Ekranlardan, basın toplantınızdan... Devrim niteliğinde işler yapmazsanız, geçmiştekilerden farkınız olmaz. Statüko sizin kişiliğinize uymuyor gibi görünüyor. Ümitliyiz, ama 32. haftanın hakem atamaları korkularımızı artırdı.

İsmet Arzuman, Hava Kuvvetleri'nin önemli birimlerinde hizmet ettikten sonra 2003 yılında çok genç bir yaşta emekli olup hakemliği tercih etti, hayatını ona göre kurdu. Havagücü ve Hava Kuvvetleri takımlarında futbol oynadı.

Kuddusi Müftüoğlu önemli özelliklere sahip bir FIFA hakemimiz. Onu ekranlarda, sütunlarda parça parça edenler acaba ne kadar tanıyor? Alanyalı Yörük ve çiftçi olan bir ailenin evladı olarak dünyaya gelen Kuddusi Müftüoğlu, Türkiye'nin sayılı liselerinden Konya Anadolu Lisesi'ni bitirdi.