Ömer Faruk Ünal

14.haftanın hakemleri açıklandıktan hemen sonra, "ismi bizde saklı bir zât" , şu maili bana geçti. "İki haftadır yapılan tayinler, nokta tayinleri olup, bunların altındaki gerekçe ve gerçekleri ile sebeplerini istersen sana tek tek yazarım. Bunu hep beraber göreceğiz. Samsun, İstanbulspor, Malatya... Tek tek..." Bu maili gazetede de bazı arkadaşlarımla paylaştım.

Türk hakemliğinin bugün dünyada yeri yok. Dünya üçüncüsü olduk, dünya ya da Avrupa arenasında düdüğümüz yok.

Bülent Yavuz; Bülent Demirlek için ısrarla şu tabiri kullanıyor: "Önü açık. Henüz 29 yaşında. FIFA kokartlı. İyi bir geleceği var." Sayın hocam, siz de itiraf ediyorsunuz, Bülent Demirlek'i bir yerlere getirdiniz. FIFA yaptınız. Elinize sağlık. Bir tane problemsiz maçını hatırlıyor musunuz?

- Geçen hafta Alican Lakot'un Trabzonlu hakemlere sahip çıkamadığını ve koruyamadığını yazmıştık. MHK bunu dikkate almış olmalı ki; Trabzonlu hakemler Hamza Mısır, Sabit Hacıömeroğlu ve Abdullah Yılmaz'a 2 A'da maç vermiş.

Ahmet Güvener'i göreve getiren bir Futbol Federasyonu, Hilmi Ok'u artık düşünmemeli... Ya da Hilmi Ok'u getiren bir anlayış, Ahmet Güvener'le çalışmamalı.

Çok değil, 6 ay önce dönemin Federasyon Başkanı ve dönemin MHK'sı Ali Aydın'ı TFFHGD Genel Başkanı yapıyordu.

Sayın Ömer Üründül, şahsınıza ve kurulunuza saygımız var. Ancak, bir hafta sonu 104 kişi Süper Lig temsilcisi (Bazıları 108 diyor) oldu. Bunlar kimdir, nasıl oldular, hangi kriterlere dayanarak temsilci yapıldılar? Bunu merak ettik, haber yaptık, tek bir açıklamanız olmadı.

8.haftada Trabzon - Beşiktaş maçını yöneten Kuddusi Müftüoğlu'na maç verilmemiş. Demek ki, MHK, Beşiktaş'ın mağdur edildiğini düşünüyor. Çünkü 8.haftada görev alan M.Çulçu, C.Deda, C.Papila, H.Sivriselvi'ye 9.haftada maç verilmiş.

Özel hayatında nazik ve kibar bir insan olan Ahmet Çakar'ın, pazar akşamı Muhittin Boşat'la ilgili sözleri kanımı dondurdu.

Salı günü, Burhan Felek'te gösteri var. Bu gösteri, MHK'yı zor durumda bırakacak. Geçen cuma günü Sabri Çelik imzalı bir yazı bütün gazete ve TV'lerin fakslarına düştü. Yazının ilk cümlesinde Mutlu Çelik, Hamza Mısır ve Çetin Sarıgül'ün yeterli görülmedikleri gerekçesiyle maç alamadıkları yazılı. Daha sonra da Çelik ve Mısır hakkındaki soruşturmaya da dikkat çekiliyor.

Ali Aydın, "Gözlemeciler" başlıklı yazısından dolayı dernek Disiplin Kurulu'na verilmiş. Yazıyı kendisinin yazmadığını iddia edenler de var.

Geçtiğimiz bir kaç haftadır Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu'nu eleştirdik. Genel sekreter Bedri Dölkeleş telefonla aradı ve geniş bir açıklama yaptı.

MHK ile Gözlemciler Kurulu arasında gizliden bir çekişme ve kavga olduğunu iki hafta önce yazmıştık. İşte bir örnek!

29 Ağustos gecesi Telegol'de Bülent Uzun'un bir bantı yayınlandı: Konuşmasından anlıyoruz ki; sezonun ilk haftasında kaydedilmiş bir konuşma... Uzun diyor ki; "Hamza Mısır telefon açmış, Ömer Faruk'a küfretmiş, haber düzeltilmiş. Ben de mi telefon açıp haberi düzelttirseydim?"

Hakemler adına ilk 3 haftaya baktığımızda; gözlemcin MHK üyesi ya da MHK yedek üyesiyse not çok bol geliyor.

Geçtiğimiz sezon hakemler çok tartışıldı, konuşuldu. Gözlemcilerden kimsenin haberi olmazdı. Verdikleri notlar sır gibi saklanırdı.

17 Temmuz 2004 Cumartesi günü Reha Muhtar köşesinde Cem Papila ile ilgili bir yazı yazdı. Tatilde iken o yazıyı dehşetle ve ibretle okumuştum.

Hakemleri ve gözlemcileri tayin edecek olan kurul bir aya kadar birbirinden ayrılıyor. Bu, Türk futbolunda bir milattır! Bu değişim hakem camiasının içinde olan herkesi başarı için umutlandırıyor.

Ben genel kurul üyesi ya da delege değilim. Oy kullanma hakkım yok. Ama olsaydı, oyumu Oğuz hocanın listesine verirdim. Ortaya çıkan ya da adı geçen MHK isimlerine bakınca şu kanaata vardım:

Oğuz Sarvan ve Ali Aydın'ın kişilikleri konusunda kimse birşey diyemez.