Osman Ünlü

Bidati yayanları ve dini öğrenmeye mâni olanları sevmek, günahtır.

Erkeğin ve kadının avret mahallini örtmesi, Ahzâb ve Nûr sûrelerinde emrolundu.

Namazda düşünmek, farzı veya vacibi geciktirince, secde-i sehv lazım oluyor.

Fıskın en kötüsü, zulüm yapmaktır. Çünkü, açıkça yapılmakta ve kul hakkı da karışmaktadır.

“Fıkıh âlimleri yedi derecedir. En yüksek derecesi, ahkam-ı islâmiyede müctehid olanlardır."

Tefsir, hadis ve kelam ilimlerinden sonra, en şerefli ilim fıkıh ilmidir.

​Bir milden uzakta su varken teyemmüm ile namaz kılmak caizdir.

​İnsanlığı kaplayan sıkıntıların birinci sebebi, Hakka karşı isyan ve inkârdır.

Farzlara ehemmiyet verip, tembellikle yapmayan kimsenin imanı gitmez. Ancak!..

​Gıybet ve iftira söylemek, büyük günah olduğu gibi, bunları dinlemek de haramdır.

“Yazıklar olsun, ömür geçti, gitti. Bir hayırlı iş yapmadım. Dünya hayatı, hayal oldu..."

Cennet de, Allahü teâlânın mahlukudur ve Allah yarattıklarının hiçbirisine girmez.

İmâm-ı a'zam hazretleri, ellibeş kere haccedip, birkaç yıl Mekke'de kaldı...

​Küfre sebep olan sözü, yanılarak veya tevilli olarak söyleyenin imanı ve nikâhı bozulmaz.

​İslâmiyette, güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün, bir gece yoktur.

İseviler az ve asırlarca gizli yaşadıklarından, milat, yani Noel gecesi doğru anlaşılamamıştır.

​Bozuk inanışları yayanları ve dini öğrenmeye mâni olanları sevmek, günahtır.

Namazın vaciplerinden birini bilerek yapmamak, namazı bozmaz ise de, günah olur.

İmanın şartı altıdır, bunlar inanılacak şeylerdir. Amentüdeki altı şeye inanmak, imandır.

Hastanın, yürüyemeyen ihtiyarın ve âmânın cemaate gitmesi lazım değildir.