NATO, HAÇLI ORDUSU OLUR MU?

A -
A +

Türkiye Cumhuriyeti, müttefiklerinden gerekli desteği göremeyince ülke müdafaasını güçlendirmek adına Rusya Federasyonu'ndan S-400 Füzeleri satın aldı. Alışverişin daha başlangıcı olmasına rağmen hem Pentagon ve hem de NATO  mensubu devletler huysuzlanmış vaziyetteler.

Göründüğü kadarıyla NATO Genel Sekreteri ve Fransa dışındaki Batı, bu alışverişten rahatsızlar. Füzeler teslim edildiğinde huysuzluk hırçınlığa dönüşebilir. Buna mukabil NATO Genel Sekreteri, her NATO üyesi devletin silah ihtiyacını dilediği yer ve zamanda serbestçe temin edebileceğini ve üstelik bunları mutlaka NATO'ya entegre etmesinin de şart olmadığını söyledi. Bu son derecede ahlâki bir açıklamadır. Paris de benzer bir ifade kullandı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, eski Norveç Başbakanıdır. Bir eski Başbakan ve NATO Genel Sekreteri, dünya gündeminde önemli bir yer tutan mezkûr alışveriş için bu şekilde bir konuşma yapsa bile gerektiğinde ona ya geri adım attırılır veya yerinden gönderilir. NATO, soğuk savaş döneminde Sovyet tehlikesine karşı kurulmuştu. O sırada Moskova tarafından Kızıl Orduyla tehdit edilmekteydik. NATO kalkanı arkasına kabul edilmemiz bedel ödememizle mümkün oldu. 25 Temmuz 1950'de 4.500 Mehmetcik, Kore savaşına iştirak etti. Giden ana kuzularından 1200'ü bugün Kore'nin Pusan vilayetindeki şehidliğimizde yatmaktadır. Asya’nın en batı ucundaki Türkiye, Asya'nın doğu ucundaki Kore'nin yardımına koşmuş ve Mehmetcik komünist saldırılara karşı yüksek muvaffakiyetler göstermişti. Bunun neticesindedir ki 18 Şubat 1952'de NATO'ya kabul edildik. Kuzey Atlantik Paktına mukabil komünist dünyanın da Varşova Paktı vardı. Bu gücün Batı Avrupa’ya bir saldırısı hâlinde Sovyetlere Anadolu’nun kuzeyinde de Türk ordusu tarafından cephe açılacağından Moskova, bu kadar geniş bir sahada dövüşmeyi göze alamazdı. Bu durum Batı'nın işine yarıyordu... 1989'a gelince işler değişti. Bu tarihte SSCB dağıldı, Berlin Duvarı, NEWSEUM'da sergilenen bir müze eşyası oldu. Sovyetler Birliği'nin çökmesiyle NATO'nun varlık sebebi de çökmüş oldu. Gelişme, bir şaşkınlığa yol açtı. Bazı yetkililer, "komünizm tehlikesi kalmadığına göre teşkilat lağvedilmeli!" dediler. Fikir mantıklıydı. Ancak o tarihlerde gündemde fundamentalist diye bir tabir vardı. Bunu Türkçe'ye "kökten dinci" diye tercüme ediyor ve Müslümanlara karşı bir sopa olarak sallıyorlardı. Konuya dair konuşma hakkına sahip olan bazı politikacılarla bazı kalem sahipleri, şu mealde konuşup yazıyorlardı: "Dün kızıl tehlike vardı, bugün yeşil tehlike var! Bu sebeple NATO devam etmelidir!" 2015-16'lara gelindiğinde Ankara, DEAŞ saldırısına uğradığımızı bu yüzden NATO'nun ilgili madde mucibince üye devlet Türkiye'nin yardımına gelmesi gerektiğini defalarca talep etti. İşiten olmadı. NATO hiçbir zaman DEAŞ'a karşı dişe dokunur bir müdahalede bulunmadı. Fakat aynı NATO merkezden düğmeye basılması üzere 3 Temmuz 2013'te  Abdülfettah el-Sisi adlı cuntacıyı destekleyerek seçimle işbaşına gelmiş Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin devrilmesini gerçekleştirdi. Mursi için birçok dâvâ açıldı. Bir tanesi casusluk suçlaması olmakla çok ilginçtir. Algı yönetim ajanları, Türkiye Cumhurbaşkanı için "diktatör" etiketini pazarladılar. 15 Temmuz'a da "tiyatro" demekteler. Bu çarpıtmaya sığ Türk muhalefeti de alet olmakta. Dikkatlerden kaçmamalı ki 15 Temmuz'da İncirlik'in karargâh, destek ve sığınak rolü henüz net bir şekilde yazılıp konuşulmamıştır. Bazı merkezler, bugün belki de o gece NATO'nun daha aktif bir biçimde darbede yer almadığına pişmanlar. NATO Genel Sekreteri öyle konuşabilir. Bir iki devlet de şu veya bu kadar menfaati sebebiyle ona destek verebilir. Şu var ki lüzumu hâlinde bunların hiçbir değeri olmaz. Genel sekreter, istifa eder, Türkiye bir saatlik bir toplantıdan sonra NATO'dan ihraç edilir. NATO'ya bağlı silahlarımız kilitlenir. Sonrası malum... Bunlar olabilir mi? Mısır örneği ortadadır. 15 Temmuz devam ediyor. Öyleyse; olacakmış gibi tedbirli olmalıyız. Zaten Türkiye'siz NATO bir Hıristiyan güçtür. Müslümanlara karşı bir ideolojinin temsilcisi olması hâlinde olur haçlı ordusu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.