DÜN, BUGÜN, YARIN!

A -
A +
İki siyasi ittifak;
Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı…
Bu iki taraf, ülke 2023 Büyük Türkiye şafağına hazırlanırken, bu millete layık ve bu iklime yakışır sivil ve millî bir anayasa inşâı hususunda anlaşırlar mı?
Hayır;
Ufukta maalesef böyle bir ihtimal gözükmemektedir. Gözükmek bir yana CHP genel başkanı Sn. Kılıçdaroğlu, halka giderek "yeni bir anayasa yapılsın mı yapılmasın mı?" diye sorulmasını teklif etmektedir. Böyle düşünmek ve bu düşünceyi seslendirmek mer’i, yürürlükte olan darbe anayasasına sahip çıkmaktır…
1982 Anayasası, 12 Eylül 1980 Darbesinin dipçikli ve postallı bakıyesidir. Cunta tezgâhında imâl edilmiş olan bu anayasa 20 değil, 120 kere tadil, tebdil ve ıslah edilse bile cuntanın emir ve komuta izlerinden kurtulamaz. Bunun içindir ki tertemiz, yepyeni bir anayasa yapmak zaruret ve mecburiyettir.
Bundan dolayı MHP, 100 Maddelik bir anayasa taslağı hazırlayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sundu. AK Parti de yakında sunumunu gerçekleştirecek. Cumhur İttifakı’nda yeni bir anayasa yapılması; geçen iki yıllık tecrübeden de istifadeyle hazırlanacak bu anayasada Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin müesseseleşmesi ve seçimlerin 2023 Haziran ayında olması hususlarında tam bir fikir birliği vardır.
Buna mukabil;
Her rengiyle bütün muhalefet,
Erken seçim yapılması ve parlamenter sisteme dönülmesini istemektedir. Millet İttifakı’na dâhil olsun veya olmasın muhalefet cephesi, bu iki noktada hemfikirdir. Lakin bu fikrin hayat bulması konusunda dağınık vaziyetteler. İYİ Parti esas itibarıyla ve bilhassa tabanıyla HDP’ye mesafelidir. CHP’dense Türkiye Partisi olmayı samimiyetle benimsemeyen bu parti ile ittifak kurmak bir yana Millet İttifakı iktidar olduğunda HDP’ye Bakanlık verilmesi sesleri yükselmektedir.
HDP ise kendisini perde gerisinde tutmaya devam eden ortaklarına "bizi yok sayarsanız iktidar olamazsınız, iktidar olmak için bize muhtaçsınız!" ihtarını yapıyor.
Fikren ve fiilen mütecanis, homojen bir yapıda olmayan Millet İttifakı’nın gündeminde yeni ve sivil bir anayasa yoktur. Darbe artığı kelepir bir maddeler manzumesi olan metin, içe sindirilmiştir.
Millet İttifakı tarafından sadece bir çalışma ve bir teklif işitildi.
Çalışma,
İYİ Parti’nin.
Ancak bu, bir yeni anayasa hazırlığı değil, verdikleri adla "iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem" arayışı. "Yeni anayasa ihtiyaç mı diye halka soralım?" Teklifini yukarıda değerlendirdik. İYİ Parti’nin adı geçen çalışması, Kılıçdaroğlu’nun galiba ayaküstü ettiği bu sözden daha eskidir. İYİ Parti, vaki teklifinde mevcut meclis terkibiyle yeni bir anayasa yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle sıfırdan anayasa inşâı değil, sadece parlamenter sistem restorasyonu yapma isteğindedir. "İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş" payandalarına ihtiyaç gereğini dile getirmekte.
İyileştirme, daha ziyade bir tıbbî kavramdır. Hasta olanının iyileştirilmesine uğraşılır.
Güçlendirme ise zelzele ile alakalıdır. Depreme dayanıklı olmayan binalar güçlendirilir. Dolayısıyla bu iki mefhum, zımnen, bu ülkenin hasta ve yıkılma tehlikesi taşıyan parlamenter sistemi terk ederek Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçtiğini ifade ediyor.
Olması elzem olan,
geriye dönmek değil, Cumhurbaşkanlığı Sistemi hakkında konuşmaktır. Hiç kimse, yeni sistemin eksiksiz ve kusurdan âzâde olduğunu söylemiyor. Hata ve eksikleri telafi için geçmiş iki yıllık tecrübeden faydalanmak mümkündür.
Mesela:
Bize göre
"Cumhurbaşkanlığı Sistemi" değil,
"Başkanlık Sistemi" denmelidir.
Ayrıca;
Salahiyeti, en fazla mevcut Cumhurbaşkanı yardımcısının yetkisi kadar olan bir Başbakan olmalıdır. Devlet hayatımızda tarih boyunca Hakan, Sultan, Padişah, Reisi-i Cumhur, Cumhurbaşkanı’nın yanı sıra Vezir-i Âzam, Sadrazam, Başvekil hep olmuştur. Dediğimiz gibi yardımcılardan birine bu unvan verilebilir.
Muhalefetin say-u gayretini, enerjisini köhnemiş bir binayı tamirle ayağa kaldırmaya harcamak yerine buna benzer tekliflerle yeni sistem için kullanması çok daha isabetli olacaktır. Anayasalar, sistemler, Külliyeler, Kanallar vs. iktidaralar için değil, millet ve devlet, bugünlerimiz ve yarınlarımız içindir…
              *
Perşembe günü; bir sonraki yazımızda "Tarafsız Başkan" mevzuunu tahlil edeceğiz. Tarafsızlık adına yetkileri budanmış devlet reisleri döneminde büyük felâketler yaşadık.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.