Öğretmenler Günü'nün ardından...

A -
A +
Gazetede haftada bir yazınca bazı önemli tarihleri ıskalıyorum. Ama geç olsun güç olmasın diyerek Öğretmenler Günü için 10 maddelik bir buket hazırladım.
Bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.
1. Eğitim, müşterek mesai gerektiren bir süreçtir. İşletim sisteminde monolog değil, diyalog vardır. Eğer bir ülkenin okullarında sadece bilgi transferi yapılıyorsa, öğrenci dersini, öğretmen maaşını alır. Ve geriye, karnede birkaç rakamla işe yaramayan bir diploma kalır.
2. Eğitim bir fetih mücadelesidir. Öğretmen önce öğrencilerin kalbini fetheder. Sonra da onlara yeni fetihlerin ufkunu kazandıracak bir perspektif sağlar. Merak, ihtiyaç ve iştah olmadan yapılan dersler, ne işe yarayacağı bilinmeyen bilgilerin sınavdan sonra unutulmak üzere ezberlenme seanslarıdır. Daha ötesi olmaz!
3. Öğretmen takdir eden, ufuk açan, yol gösteren kişidir. Öğretmenin en büyük görevi öğrencinin gelişimine engel olmamaktır. Bir düşünürün dediği gibi, “İyi öğretmen, kendisini yavaş yavaş gereksiz kılabilen insandır.”
4. Eğer öğretmen sadece ders anlatıyor, sınav yapıyor ve not veriyorsa, robotlar onun yerini her türlü doldurur. Zaten mekanik işler. Ha robot, ha insan, ne fark edecek! Ama öğrencinin sadece beynine değil, kalbine de hitap eden öğretmenin yerine hiçbir makine geçemeyecek. Çünkü robotlar belki hayatımızın birçok alanına dokunacak. Ama gönüllere dokunamayacak. Öyleyse öğretmen eğer ruhunu kaybetmişse gelecekte mesleğini kaybetmekten korksun. Ama ruh varsa, bence robotlar korksun!
5. Bir bilgisayarın donanımı ne kadar güçlü olursan olsun, yazılım olmadan hiçbir işe yaramaz. Öğretmen de yazılım gibidir. Tahta istediği kadar akıllı olsun, eğitimin niteliğini belirleyen öğretmenin aklıdır. Bol para harcayarak eğitimde kaliteyi artıramazsınız. Zihniyet değişmezse, teknolojiye yapılan yatırım, öğretmenleri daha çok yatırmaktan başka işe yaramaz.
6. Picasso’nun başarısı tuval ve boyadan, Dostoyevski’nin başarısı da kalem ve kâğıttan bağımsızdır. Hayal gücü gelişmemiş bir insan, en gelişmiş araç ve materyalleri bile kullansa ortaya koyduğu ürünün kalitesini artıramaz. Hayalleri ve ideali olan öğretmen bir kara tahta, birkaç parça tebeşirle çocukların dünyasında devrim yapar. Ama en gelişmiş teknolojileri ve araçları da kullansa, ruhu ölmüş bir öğretmen, sadece mesai yapar.
7. Atanamayan öğretmenler ülke gündeminden hiç düşmüyor. Ama atanmışların adanmışlığını sorgulayan yok. İlkinde mağduriyet birkaç binle sınırlı. Ama kendisini mesleğine adamayan atanmışların problemi, koskoca bir ülkeyi mağdur edecek kadar mühimdir.
8. Öğretmen eve gidince işini kapının önünde bırakma lüksüne sahip değildir. Bırakırsa, öğrenciler de öğretmene duydukları saygı ve sevgiyi son dersten sonra sınıf kapısında bırakırlar. Yıllar sonra buluşan mezunlar, akşamları öğrencilerini hatırlamayan öğretmenlerini hatırlamazlar.
9. Bir öğretmen, vatan mevzubahis oldu mu gözünü kırpmadan ölüme koşabiliyorsa gurur duyarız. Ama aynı öğretmen ders zili çaldıktan sonra çayına devam edip dersten beş dakika kırpıyorsa, bu kahramanlık gölgede kalır. Vatanseverliğin ölçüsü, hangi meslekten olursa olsun insanın işini en mükemmel şekilde yapmasıdır.
10. Öğretmen, toprağı sürerken taşları, dikenleri değil, hasat mevsimini düşünür. Sabah suladığı saksıdan, akşam çiçek beklemez. Eğer sabrı taşarsa, verilen bütün emeklerin sele karışacağını bilir. Geleceği düşünerek hayaller kurmak öğretmenin belki de en önemli işidir. Öğretmen, bir ağaç fidanına bakarken meyvelerin kokusunu alan, gölgesinin serinliğinde ürperen kişidir. Eğitimin en büyük amacı öğrenmeyi sevmek ve sevmeyi öğrenmek olmalıdır. Bu ikisi olduktan sonra gerisi zaten teferruattır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.