Salim Köklü

Mevlâna Hâlid-i Bağdadî hazretleri buyurdu ki: “Dört şey kalbi karartır: Kibirlenmek, münakaşa etmek, kızmak ve kin beslemek.”

Ahirette​ her Müslümana; imandan, namazdan, oruçtan, hacdan, zekâttan, gusülden ve kul hakkından sorulacaktır.

İslam dinini seve seve kabul eden insanların, dinimiz hakkında söyledikleri güzel, açık, candan sözlerini okuyunca, insan, Müslüman olduğuna ne kadar şükrediyor...

İnsanların ruhunun gıdası, Allahü teâlânın son ve en mükemmel din olarak gönderdiği, dünya şartlarına en uygun olan İslam dinidir.

İnsaflı ilim ve fen adamları, Allahü teâlânın var olduğunu, her şeyi onun yarattığını itiraf etmektedirler.

Yaratmak, Allahü teâlâya mahsustur. Allahü teâlânın yarattığı mevcut şeyleri bir araya getirerek, yeni şeyler bulmaya, “keşfetmek, bulmak” denir. 

Müşteri, razı olsa bile, çok kâr istememelidir. Büyüklerimiz az kârla, çok iş yapar, bunu daha bereketli bulurlardı.

Salih akrabayı hiç olmazsa, haftada veya ayda bir ziyaret etmeli, kırk günü geçirmemeli, uzak şehirde ise mektupla, telefonla gönüllerini almalıdır! 

Anne ve babanın birbirine karşı muhabbetli olmaları, tatlı dilli güler yüzlü olmaları, sevgi, saygı, ilgi göstermeleri, birbirlerine değer vermeleri, çocukları son derece mutlu eder.

Akıllı insan, herkesle iyi geçinen ve dostluk kurabilen kimsedir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “İyi geçinmek aklın başıdır.” [Beyheki]

Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "İnsanları güldürmek için yalan söyleyenlere yazıklar olsun!"

Alay etmek, kalplerin kırılmasına, gönüllerin yıkılmasına sebep olur. Dinimizde, inkârdan sonra en büyük günah, kalp kırmaktır.

Ölmüşlerimizin ve bütün müminlerin ruhlarına okuduğumuz hatimler, hatm-i tehliller, Fâtihalar, çok önemli, çok kıymetli birer hediyedir...

Teknolojiyi lüzumsuz, boş, dünyaya ve ahirete faydası olmayan şeylerde kullanarak kıymetli ömür sermayesini zâyi etmemeli.

"Biz garipler, birkaç günlük ömrümüzü gaflet ile geçirmemeye gayret edelim. Tavşan uykusu ile yaşamayalım!.."

"Ateşe gidene öfkelenmek mi gerekir, yoksa acımak mı? Allahü teâlânın kullarına af, sabır ve merhametle ve yumuşak davranmalıdır..."

Kur'ân-ı kerîmde buyuruldu ki: "Verdiğim nimetlere şükrederseniz onları arttırırım. Şükretmezseniz elinizden alır, şiddetli azap ederim."

Lokman Hakîm, oğluna buyurdu ki: "Oğlum, tövbeyi yarına bırakma! Çünkü ölüm ansızın gelip yakalar..."

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "İnsanların kıymetlerini bilmedikleri iki nimet vardır. Biri sağlık, biri de boş vakittir." 

Bir insanda kibir varsa, bunun alameti öfkedir. Öfkeli olan da kalp kırar. Bir kimse, asık çehreli ve öfkeliyse, iyiye alamet değildir.