Ünal Bolat

"Akseki'ye ancak her sabah dokuzda kalkardı otobüs. Dolayısıyla, her geliş gidişimde, bir gece yatmam gerekirdi Konya'da..."

"O gün bu gündür, kimliğimi birisine göstermeden önce kendim de şöyle bir göz atıyorum!.."

"Duruşma bitmişti. Mahkemeden çıkmıştım ama sanki herkes bana bakıyor gibiydi."

"Ne de olsa bekârım. Hoş, evli olsak hanım benden erken kalkıp sabahları kahvaltıyı hazırlar mı acaba?!."

"Bir tuhaf oldum... Beş dakika önce 139 çıkan şeker beş dakika sonra nasıl 115 çıkıyordu!.."

"Eş dost birlikte cenazeyi mezarlığa defnediyor. Cenaze defninin sonunda bakın ne oluyor?"

"Rahmetli babam, resmî makam sahibi olmasına rağmen halkın içinde ve herkesin gönlündeydi..."

"En ufak şeyde dizi filmlerdeki gibi bağırıp çağırarak tepki gösteriyoruz. Yoksa bizi diziler mi etkiliyor?!."

"Bu kadar özel meselelerini tutup bana anlatması eğer duygularını birisiyle paylaşmazsa çat diye çatlayacağındandı..."

"Belediyecilik bir sanatçının ellinci yılını kutlayıp ona plaket vermek midir?"

"En üzüldüğüm şey ise o bin dönüm civarındaki tapulu bahçemizi 1988 yılında devletin elimizden almasıdır..."

"Dedem ve babaannem birbirlerine tutunarak yaklaştılar. Babaannem ağlar hâlde saçlarını okşadı, tanımıştı!.."

"Babaannem, Emine'nin mezarında 'benim yavrumun mezarı da yok' diyerek sessiz sessiz ağlıyordu..."

"Gökyüzünde âdeta bombalar patlıyordu. Etrafa koyu gri bulutların kasveti çökmüştü!.."

"Birbirimizin ne şerefi kaldı ne haysiyeti, ne adamlığımız kaldı ne insanlığımız... Yazıklar olsun dedik..."

"Ne zaman şımarık bir öğrenciye rastlasam ilk işim ona 'baban ne iş yapıyor?' diye sormak olur..."

"Soruyorum çocuklara; karadan gelmemiş, denizden de gelmemiş. Peki nasıl girmiş Türkiye'ye?!."

"Sen ne kadar mübarek, ne kadar şanslı bir annesin ki senin kucağında bir evlâd-ı resûl var..."

"Konya'da bir öğle sonrası iki kardeş yanıma geldi. Seyyid olduklarını Halil Bey önceden bana bildirmişti..."

"Nasıl bir kaynaktan nakil yapıyorsa ilk dinlediğimiz günlerdeki heyecanı hâlâ yaşıyoruz..."