Vehbi Tülek

"Bir inanışın, bir işin veya bir sözün sünnet veya bid'at olduğu bilinemediği zaman, bunu yapmamak lâzım olur."

"Cinden, geçmiş, olmuş şeyleri sorup öğrenmek câizdir. Gelecekte olacak şeyleri sormak câiz değildir. Geçmiş şeyleri görüp, işitip bilirler."

Allahü teâlâ, insanları olgunlaştırmak ve kalplerindeki hastalıklarını tedâvî etmek için, ezelde merhamet ederek, Peygamberler göndermeyi dilemiştir.

"Allahü teâlâ kullarının âhırette azap veya mükâfat görmelerini dünyadaki yaptıkları birkaç günlük amellerine bağladı."

FERÂİZ ÂLİMİ Abdurrahmân Esfûnî

Allahü teâlâ, her şeyi bir sebep altında yaratmaktadır. Bu sebeplere, iş yapabilecek tesîr, kuvvet vermiştir...

Veliler, Allahü tealadan gelen dert ve belaları, hastalıkları, acı ve sızıları çekerler, fakat neşelerinden hiçbir şey kaybetmezler, hep gülümserler...

Müslümanım diyen kimsenin, kâfirlere mahsûs şeyleri zaruret olmadan yapmaması ve kullanmaması, kâfir zan olunmaktan çekinmesi lâzımdır!..

'Râbıta, her işte yardımcıdır. Zikretmeye yardımı ise pek çoktur. Allahü teâlânın evi olan kalbi, nefsin pisliklerinden ve şeytânın aldatmasından temizler."

"Câhil sofu, şeytanın maskarasıdır. İşsize (boş gezene) şeytan iş bulur. İnsan şeytan gibidir, fakat insana benzer şeytan yoktur!.."

"Muhammed (aleyhisselâm) doğar doğmaz başını secdeye koydu. Parmağını semâya kaldırdı. Sonra bir bulut indi ve onu kaldırıp götürdü."

Fahr-i âlem güler yüzlü idi. Tebessüm ederek gülerdi. Gülerken, mübârek dişleri görünürdü. Güldüğü zamân, nûru duvarlar üzerine ziyâ verirdi.

"Câhiller ve yalancılar birkaç görüşmeyle velîyi tanıyamaz. Bunların, güvendikleri kimselerden sorup anlamaları lâzımdır."

Akıllı kimseye lâyık olan, her zaman hasetten kaçmasıdır. Haset, Allahü teâlânın bir kuluna ihsân ettiği nimetin, ondan çıkmasını istemektir.

"Müslümanlığa inanan ve seven bir adamı, kusurlarından dolayı Müslümanlıktan çıkarmak doğru değildir!.."

"Âlimler, Allahü teâlânın haram kıldığı şeyleri, öğleyin en mükemmel şekli ile ortaya çıkan güneş gibi, açık bir şekilde bildirdiler."

"İnsanda bir et parçası vardır. Bu sâlih olursa, bütün beden sâlih olur. Fâsid olursa, bütün beden fâsid olur. Bu et parçası, Kalptir!"

"Nefsinin peşine düşüp de, rehberi, yol gösterici hakîkî âlimleri dinlemeyen kimse, gerçekten nasipsizdir."

"Müslüman, Allahü teâlânın sevgili bir kulundan, yalnız vesîle olmasını, şefaat etmesini, duâ etmesini ister."

Bekara sûresinde meâlen buyuruldu ki: "Allahü teâlâ, sizin için kolaylık istiyor. Güç işleri yapmanızı istemiyor."