Vehbi Tülek

Müderris Bayram Efendi, vaaz ve derslerinde ilmihal bilgilerinden anlatır, "avamın ihtiyacı, evvela fıkıh bilgilerini öğrenmektir" buyururdu...

"Amelin ve ilmin hâlis olanını iste! Hâlis niyetle Allahü teâlâya ibâdet ederken, insanlık hâli bâzı kusûrların olursa, onlar için de derhâl tövbe et!"

"Emr-i mârûf ve nehy-i münker yapmanın şartları vardır: İlk önce kendi nefsinden başlamalı, vesikalarını çok iyi bilmeli ve doğacak sıkıntılara sabretmelidir."

"Rabbine karşı muâmeleni, Resûlullahın Allahü teâlâya karşı muâmelesi, davranışı gibi yap. Allahü teâlâ senin edebini Resûlullah'ın edebi içerisinde bildirdi."

"Tevâzu ve alçak gönüllülükte toprak gibi, başkasına fayda vermekde meyveli ağaç gibi, cömertlikte akan nehir gibi, ihsân ve iyilik yapmakta deniz gibi ol!.."

Buyurdu ki: "Ana-baba ve hocanın rızâsı olmadan hac yoluna çıkmamalıdır. Eğer izinsiz çıkarsa, birçok engelle karşılaşır ve yolculuğunda bereket olmaz..."

Fas velîlerinin ve âlimlerinin büyüklerinden Ebû Ya'zî Magribî hazretleri buyurdu ki: "Kimseye faydası olmayan, kimseden faydalanamaz."

Buyurdu ki: "Mahlûklar arasında hîlekârlık, düzenbazlık olmadığı zaman, Allahü teâlânın tevfîk, yardım ve başarı ihsânları yağmur misâli yağmaya başlar."

"Rızkını Allah'a havâle edip, yalnız O'ndan bekleyenin ahlâkı güzelleşir, harcarken cömert olmak ona zor gelmez, namazda dünyâ malı için vesveseye düşmez."

Timur Han, Şiraz halkına altından kalkamayacakları yeni vergiler yükler. Şirazlılar da Hafız-ı Şirazi'yi vergilerin azaltılması için Timur Hana gönderir...

"Allahü teâlâ, dostlarının bâzı ahlâkını düşmanlarına vermiştir. O ahlâk ile Allah dostlarına yardım ederler, bu sebeple Allah dostları da rahat ederler."

"Senin, az amel, nûrlu ve parlak bir kalb ile Allahü teâlânın huzûruna çıkman; çok amel, fakat nûrsuz bir kalb ile çıkmandan daha hayırlıdır..."

Ebü'l-Kâsım Kuşeyrî hamamda gusül abdesti almaktadır. Talebesi Ebû Ali Fârmedî bir kova suyu ondan habersizce hamamın havuzuna boşaltır...

Bir gün Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem birini namaz kılarken, rükûdan kalkınca dikilip durmadığını ve iki secde arasında oturmadığını görür!..

"Öyle bir Razzaktır ki, kullarının rızklarını, günâhlarından dolayı kesmiyor. Affı ve merhameti o kadar boldur ki, günâh işleyenlerin yüz karalarını meydâna çıkarmıyor..."

Derviş Muhammed, dayısı Kâdı Muhammed Zâhid'e talebe olmadan önce, nefsinin isteklerinden kurtulmak için insanlardan uzak yaşıyordu. Ancak bir gün...

"Kim Allah'a tevekkül ederse, Allahü teâlâ onun kalbini hikmet nûruyla doldurur. Allahü teâlâ her istediğinde ona kâfi gelir, onu sevdiği her şeye kavuşturur..."

"İnsan Allah tarafından çağrılınca dil dolaşır, gözlerin önündeki gaflet perdeleri açılır, gidilecek yol görünür. Artık yerlere yüz süre süre gitmekten başka çâre yoktur..."

"Ey gaflet uykusuna dalmışlar! Artık uykudan uyanınız. Ey kerîm olan Allahü teâlâdan yüz çevirenler! Siz O'ndan yüz çevirip haddi aşıyorsunuz..."

Sakarya Meydan Muhârebesinin başladığı gündür!.. Çerkez Şeyhi talebeleri ile sohbet ederken birdenbire ayağa kalkar ve kıbleye dönerek ezan okumaya başlar!..