Çağımızın derdi, asosyallik

A -
A +
Günümüzde çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi neredeyse hepimizi kuşatan teknoloji bağımlılığıdır. Gencinden yaşlısına 7’den 70’e herkesin elinde bir cep telefonu veya tablet mutlaka vardır. Olmadığında sanki biz hayatta yokuz gibi gelir hepimize. Belki de yeni dünya anlayışında böyledir sahiden tartışılabilir…
Şu da bir gerçek ki bu teknolojik bağımlılık durumunu yaşlılarımız “çağın gerisinde kalmamak”, gençlerimizde bu durumu “çağa ayak uydurmak” olarak nitelemektedir.
Peki, bizleri 7’den 70’e çevreleyen teknoloji ile birlikte bilerek bilmeyerek asosyal bir ortama yol alıp girdiğimizin farkında mıyız?
Bayram mesajları, cuma mesajları, kandil mesajları ve daha niceleri… Bunlar birer etkinlik kolaycılığı olarak hepimizi heyecanlandırıyor. Öyle ki cuma mesajını sabredemeyip perşembe günü öğleden sonra bile gönderiyoruz. Ama bu günlerin gereği böyle midir? Yoksa bu günler bizlerin birleşme ve kaynaşma günleri değil miydi? Yaşlısı ve genciyle bayramlarda, cuma namazlarında ve kandil gecelerinde başta camilerde olmak üzere toplanarak kaynaşmıyor muyduk? Bayramlarda öyle ya da böyle günümüzü ayırıp en yakından başlayıp hal hatır durumuna göre ev ev ziyarette bulunmuyor muyduk? Birbirimizi vicahen yani yüz yüze görmüyor muyduk? Hâl ve hatırımızı sorarak dertleşmiyor muyduk? Ya şimdi? Herkes herkese bir tuş uzaklığında ama herkes herkesten kopmuş durumda. Bu iletişim ağı bizlere asıl darbeyi vuran asosyal kavramının baş yapısını oluşturmuştur. Telefon, tablet ve cep telefonu gibi teknolojik aletlerle etrafımıza o kadar çok mesaj vermeye çalıştık ki bazen toplu gönderi listemize bakmaya dahi üşenir bir hâle geldik.
Günümüzde teknolojinin yanlış kullanılmasının, bizleri çağın en büyük derdine doğru ittiğini görebiliriz. Teknolojinin yanlış kullanılmasıyla beraber asosyallik kavramı dünya ve ülkemizde artmıştır. Bu da bizlerin dış dünya ile olan bağlantısını günbegün daha fazla koparmasını sağlamıştır. İlerleyen zamanlarda asosyallik kavramı yerine galiba “asosyalizm” bırakacak kim bilir?..
        Mustafa Terzi
 
 
ŞİİR
 
 
     Sensiz kaldım kalalı...
 
Köşelerde sensiz kaldım kalalı,
Köşeler ağladı yürek dağladım.
Aşkı yüreğimden aldın alalı,
Köşelerde sensiz ne çok ağladım.
 
İnsafı kalmamış soğuk duvarlar,
Derdimi çoğaltmak için mi varlar?
Bir yandan köşeler bağrımı darlar.
Köşelerde sensiz kaldım kalalı.
 
Tümüyle düşmanmış kendime kendim.
Köşelerde seninle, pek savaş verdim.
Açtığım savaşta kaybeden bendim.
Köşelerde sensiz ne çok ağladım.
 
           Ebubekir Yazgan
 
 
 
 
ESKİMEZ KELİMELER
 
MERHAMET: Acımak, şefkat göstermek. Korumak, iyilik etmek, çaresizlere yardımda bulunmak. Esirgemek.
MÜRACAAT: Geri dönmek. Başvurmak, izin almak için veya bir iş için alâkadarlarla görüşmek. Bir konuda açıklama istemek, danışmak.
MÜFREDAT: Bir bütünü meydana getiren şeylerin her biri. Bir şeyin içindekiler. Toptan bilinen olan şeylerin tek tek belirlenmesi, birer birer anılmaları. Eğitim hayatında öğrenilmesi ve öğretilmesi gereken derslerin konuların tamamının genel adı. Tıpta her biri kendi başına bir deva olan nebatlar ve bunlardan bahseden tıp kitabı.
MÜREKKEP: Terkip edilmiş, birkaç maddeden yapılmış. Birkaç konunun bir arada ele alınması. Yazı yazmak için özel karışım olan boya. Karışmış olan. Birleşik olan. Basit olmayan gibi anlamlara gelir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.