Başbakan'dan dünyaya çağrı: 'Daha ne bekliyorsunuz'
GÜNDEM Haberleri
Başbakan, AB'nin kalbinde, dünyayı 'soykırım'a karşı harekete geçmeye davet etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB'nin kalbi Brüksel'de, 55 bin fotoğrafla belgelenen soykırımla ilgili Batı dünyasına tarihi çağrı yaptı. Erdoğan, 5 yıl aradan sonra gittiği Brüksel'deki temasları çerçevesinde AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile bir araya geldi. Görüşmelerden sonra düzenlenen basın toplantısında konuşan Başbakan, batı ülkelerine net mesajlar verdi. İşte satır başları: nbsp;"Suriye'de gündeme gelen olaylar bizi ciddi manada rahatsız ediyor. Hele dün televizyonlara düşen 55 bin fotoğrafın özetlendiği o görüntüler vahşetinin, soykırımın ne denli ağır olduğunu gösteriyor. Bu noktada yarın (bugün) yapılacak Cenevre 2 toplantısını çok önemsiyorum. Artık burada insanlığın harekete geçmesinin ve bir an beklemeden adım atmasının gereğini tekrar hatırlatmak istiyorum. Eğer buradan bir netice çıkmazsa inanıyorum ki Cenevre-2 toplantısına katılanların da bir sorumluluğu olacak. BM camiasının özellikle de Güvenlik Konseyi'nin çok daha kararlı ve tutarlı adım atmasını bekliyorum. Çünkü bu fotoğrafları görüp hala seyirci kalmak, görevlerimizi yerine getirmemenin bir ifadesi olur. Artık bugün adım atılmayacaksa ne zaman adım atılacak? 'Suriye'de Beşar giderse yerine kim gelecek?' sorusundan biz bıktık. Demokrasiye inanmış hiçbir lider bu soruyu soramaz. Zira Beşar giderse halkın iradesi iktidar olacaktır.
(HSYK düzenlemesiyle ilgili AB'nin kaygıları sorusu üzerine) Bu konuyla ilgili daha önce bize bazı tavsiyeler oldu ve bu istikamette gerekli değişiklikler yapıldı. Kuvvetler ayrılığı konusu hassas. Fakat yargı, bağımsızlığını tarafsızlık ilkesinden saparak kullanmaya kalkarsa ciddi sıkıntılar doğar. Yargı, yürütme ya da yasamaya tahakküm edemeyeceği gibi, yürütme de yargıya tahakküm edemez. Şu anda Türkiye'de yapılan budur, bunun dışındakilerin hepsi de dezenformasyondur. HSYK, Avrupa'da standardı olmayan bir kuruldur. AB ülkelerinin hepsinde farklıdır. Genel Kurul'daki çalışmalarda yine ilave gelişmeler olursa bunları değerlendirmeye açığız. Mesele en ideal şekilde HSYK yasasını çıkarmaktır.
Bize bugün Kıbrıs'tan askerin çekilmesi gibi bir şey söylediler. Böyle bir teklifi biz duymadık, duymuyoruz. Güney Kıbrıs'ın AB'ye alınması siyasidir, AB müktesabatına uygun değildir. Güney Kıbrıs, Ada'nın tamamını temsil edemez."
Akşam da Belçika'ya İşgücü Göçünün 50. Yıldönümü Sempozyumu ile TÜMSİAD Avrupa Buluşması'nda konuşan Başbakan, 17 Aralık'ın bir yolsuzluk operasyonu olmadığını, seçimleri etkilemeye yönelik bir algı operasyonu olduğunu söyledi.
'Deliller yeterli...'
17 Aralık ve Suriye desteği
Başbakan, AB Komisyonu Başkanı Barroso ve AB Konseyi Başkanı Van Rompuy'la yargıdaki düzenlemeleri görüştü. Erdoğan, meselenin "erkler ayrılığı ilkesi" kapsamında çözüleceği' garantisi verdi. Rompoy ve Barroso'dan da Erdoğan'a destek geldi. Rompuy, Suriye'deki insani trajediyle ilgili artık daha fazla delile ihtiyaç olmadığını belirterek, "Suriye ile ilgili yayımlanan son fotoğrafların şoke edici olduğunu" ifade etti. "AB, Türkiye'deki reformların çıpası olmaya devam etmeli" diyen Rompuy, şöyle konuştu: " Erdoğan 17 Aralık süreciyle ilgili analizini bize iletti. Biz kendi analizimizi yapmak durumunda değiliz. Bu Türkiye'nin iç meselesi. Yapmamız gereken, müzakere çerçevesine göre AB'nin temel ilkelerine saygı gösterilmesi."
İLİŞKİLER YENİDEN CANLANDI
Başbakan Erdoğan AB'yle müzakerelerde yaşanan son gelişmeleri şöyle değerlendirdi: İlişkilerin ilerletilmesi yolunda her zaman samimi bir çaba içinde olduk ve olmaya devam ediyoruz. Durgunluğun ardından ardı ardına gerçekleşen önemli gelişmeler Türkiye - AB ilişkilerindeki canlanmaya işaret.
ERDOĞAN'A ÖZEL İLGİ...
Erdoğan, Brüksel'de, örneğine pek rastlanmayan, çalışma yemeği formatındaki dörtlü zirvede AB'nin üç ana kurumunun liderleriyle bir araya geldi. Rompuy ve Barroso ile ayrı ayrı görüşen Erdoğan, ardından AP Başkanı Martin Schulz'un da katılımıyla düzenlenen yemeğe katıldı.
TARİHİ ZİRVEDEN NOTLAR... nbsp;
Felaket tellalları için hayal kırıklığı nbsp;
gt; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 yıl aradan sonra gerçekleşen Brüksel seyahati Türkiye'de gezi öncesi felaket tellallığı yapan kesimler için hayal kırıklığı oldu. Brüksel'de görkemli karşılanan Erdoğan'a üst düzey temaslarından güçlü destek çıktı.
gt; Belçika için olağandışı sayılabilecek bir hadise ile başladı gezi. Belçika'ya vardığı gece, üç bini aşkın kişi, Başbakan'ı konaklayacağı otelin önündeki Stephanie Meydanı'nda karşıladı. Yağmurlu ve soğuk havaya rağmen toplanan kalabalık, Erdoğan'a destek sloganları atarak coşkulu bir karşılamaya imza attı. Konuşmasına Belçika için istisnai sayılabilecek bu mitinge izin veren yetkililere teşekkür ederek başlayan Erdoğan'ın gündeminde Suriye vardı. "Şimdi biz de Brüksel'den sesleniyoruz. Ey dünya, 150 bin insanın öldürüldüğü Suriye'ye karşı acaba sessiz mi kalacağız? 'Cenevre-2 ses ver' demek zorundayız" diyen Erdoğan, Suriye'de yaşanan vahşetin tekrar tekrar belgeler ile kanıtlandığının altını çizdi. Konuşmasında iç siyasete ilişkin mesajlar da veren Erdoğan, "17 Aralık sizleri rahatsız etmesin. 25 Aralık sizleri rahatsız etmesin. Bütün bunların üstesinden gelmeye muktedir bir AK Parti iktidarı vardır, bunu unutmayın" şeklinde konuştu.
gt; Başbakan ertesi gün ise AB Konseyi Başkanı Rompuy, AB Komisyonu Başkanı Barroso ve AP Başkanı Schulz ile görüştü. Ardından düzenlenen basın toplantısına tarafların karşılıklı olumlu mesajları damgasını vurdu. Türkiye'nin önemli bir müttefik olduğunu vurgulayan Rompuy, barış sürecinde hükümeti desteklediklerini ifade etti. Barroso ise Erdoğan'ın, Türkiye'deki son gelişmeler konusunda kendilerini açık ve samimi bir şekilde bilgilendirdiğini ifade ettikten sonra Erdoğan'ın Türkiye'de güçler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi konusunda teminat verdiğinin altını çizdi.
gt; ERDOĞAN,?hükümetin iktidara geldiği günden beri AB üyeliği konusunda samimi bir gayret içinde olduğunu vurgulayarak, ilişkilerde son dönemde yaşanan canlanmayı memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti. "AB için yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz" diyen Erdoğan, nihai hedefi tam üyelik olan sürecin süratle ilerlemesi gerektiğini belirtti.
gt; GAZETECİLERİN?gündeminde ise Türkiye'deki iç siyasete damgasını vuran gelişmelere AB'nin bakışı vardı. nbsp;Rompoy, AB'nin prensip olarak Türkiye'nin iç işlerine karışmadığını belirtti.
gt; Erdoğan sorular üzerine, yargı bağımsızlığına dair tartışmalara açıklık getirdi. Yargı bağımsızlıgının öneminin altını çizen Erdoğan bir uyarıda bulunarak, "yargı bağımsızlığı tarafsızlıktan sapmak demek değildir" dedi. nbsp;
gt; Suriye konusunda uluslararası kamuoyunu daha aktif olmaya çağıran Erdoğan, "Beşar giderse kim gelir sorusundan bıktık" diyerek, Suriye için mevcut vaziyetten daha kötü bir durum ve daha büyük bir felaket olamayacağının altını çizdi...
Ceren KENAR/TÜRKİYE GAZETESİ
(HSYK düzenlemesiyle ilgili AB'nin kaygıları sorusu üzerine) Bu konuyla ilgili daha önce bize bazı tavsiyeler oldu ve bu istikamette gerekli değişiklikler yapıldı. Kuvvetler ayrılığı konusu hassas. Fakat yargı, bağımsızlığını tarafsızlık ilkesinden saparak kullanmaya kalkarsa ciddi sıkıntılar doğar. Yargı, yürütme ya da yasamaya tahakküm edemeyeceği gibi, yürütme de yargıya tahakküm edemez. Şu anda Türkiye'de yapılan budur, bunun dışındakilerin hepsi de dezenformasyondur. HSYK, Avrupa'da standardı olmayan bir kuruldur. AB ülkelerinin hepsinde farklıdır. Genel Kurul'daki çalışmalarda yine ilave gelişmeler olursa bunları değerlendirmeye açığız. Mesele en ideal şekilde HSYK yasasını çıkarmaktır.
Bize bugün Kıbrıs'tan askerin çekilmesi gibi bir şey söylediler. Böyle bir teklifi biz duymadık, duymuyoruz. Güney Kıbrıs'ın AB'ye alınması siyasidir, AB müktesabatına uygun değildir. Güney Kıbrıs, Ada'nın tamamını temsil edemez."
Akşam da Belçika'ya İşgücü Göçünün 50. Yıldönümü Sempozyumu ile TÜMSİAD Avrupa Buluşması'nda konuşan Başbakan, 17 Aralık'ın bir yolsuzluk operasyonu olmadığını, seçimleri etkilemeye yönelik bir algı operasyonu olduğunu söyledi.
'Deliller yeterli...'
17 Aralık ve Suriye desteği
Başbakan, AB Komisyonu Başkanı Barroso ve AB Konseyi Başkanı Van Rompuy'la yargıdaki düzenlemeleri görüştü. Erdoğan, meselenin "erkler ayrılığı ilkesi" kapsamında çözüleceği' garantisi verdi. Rompoy ve Barroso'dan da Erdoğan'a destek geldi. Rompuy, Suriye'deki insani trajediyle ilgili artık daha fazla delile ihtiyaç olmadığını belirterek, "Suriye ile ilgili yayımlanan son fotoğrafların şoke edici olduğunu" ifade etti. "AB, Türkiye'deki reformların çıpası olmaya devam etmeli" diyen Rompuy, şöyle konuştu: " Erdoğan 17 Aralık süreciyle ilgili analizini bize iletti. Biz kendi analizimizi yapmak durumunda değiliz. Bu Türkiye'nin iç meselesi. Yapmamız gereken, müzakere çerçevesine göre AB'nin temel ilkelerine saygı gösterilmesi."
nbsp; |
Başbakan Erdoğan AB'yle müzakerelerde yaşanan son gelişmeleri şöyle değerlendirdi: İlişkilerin ilerletilmesi yolunda her zaman samimi bir çaba içinde olduk ve olmaya devam ediyoruz. Durgunluğun ardından ardı ardına gerçekleşen önemli gelişmeler Türkiye - AB ilişkilerindeki canlanmaya işaret.
nbsp; |
Erdoğan, Brüksel'de, örneğine pek rastlanmayan, çalışma yemeği formatındaki dörtlü zirvede AB'nin üç ana kurumunun liderleriyle bir araya geldi. Rompuy ve Barroso ile ayrı ayrı görüşen Erdoğan, ardından AP Başkanı Martin Schulz'un da katılımıyla düzenlenen yemeğe katıldı.
TARİHİ ZİRVEDEN NOTLAR... nbsp;
Felaket tellalları için hayal kırıklığı nbsp;
gt; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 yıl aradan sonra gerçekleşen Brüksel seyahati Türkiye'de gezi öncesi felaket tellallığı yapan kesimler için hayal kırıklığı oldu. Brüksel'de görkemli karşılanan Erdoğan'a üst düzey temaslarından güçlü destek çıktı.
gt; Belçika için olağandışı sayılabilecek bir hadise ile başladı gezi. Belçika'ya vardığı gece, üç bini aşkın kişi, Başbakan'ı konaklayacağı otelin önündeki Stephanie Meydanı'nda karşıladı. Yağmurlu ve soğuk havaya rağmen toplanan kalabalık, Erdoğan'a destek sloganları atarak coşkulu bir karşılamaya imza attı. Konuşmasına Belçika için istisnai sayılabilecek bu mitinge izin veren yetkililere teşekkür ederek başlayan Erdoğan'ın gündeminde Suriye vardı. "Şimdi biz de Brüksel'den sesleniyoruz. Ey dünya, 150 bin insanın öldürüldüğü Suriye'ye karşı acaba sessiz mi kalacağız? 'Cenevre-2 ses ver' demek zorundayız" diyen Erdoğan, Suriye'de yaşanan vahşetin tekrar tekrar belgeler ile kanıtlandığının altını çizdi. Konuşmasında iç siyasete ilişkin mesajlar da veren Erdoğan, "17 Aralık sizleri rahatsız etmesin. 25 Aralık sizleri rahatsız etmesin. Bütün bunların üstesinden gelmeye muktedir bir AK Parti iktidarı vardır, bunu unutmayın" şeklinde konuştu.
gt; Başbakan ertesi gün ise AB Konseyi Başkanı Rompuy, AB Komisyonu Başkanı Barroso ve AP Başkanı Schulz ile görüştü. Ardından düzenlenen basın toplantısına tarafların karşılıklı olumlu mesajları damgasını vurdu. Türkiye'nin önemli bir müttefik olduğunu vurgulayan Rompuy, barış sürecinde hükümeti desteklediklerini ifade etti. Barroso ise Erdoğan'ın, Türkiye'deki son gelişmeler konusunda kendilerini açık ve samimi bir şekilde bilgilendirdiğini ifade ettikten sonra Erdoğan'ın Türkiye'de güçler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi konusunda teminat verdiğinin altını çizdi.
gt; ERDOĞAN,?hükümetin iktidara geldiği günden beri AB üyeliği konusunda samimi bir gayret içinde olduğunu vurgulayarak, ilişkilerde son dönemde yaşanan canlanmayı memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti. "AB için yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz" diyen Erdoğan, nihai hedefi tam üyelik olan sürecin süratle ilerlemesi gerektiğini belirtti.
gt; GAZETECİLERİN?gündeminde ise Türkiye'deki iç siyasete damgasını vuran gelişmelere AB'nin bakışı vardı. nbsp;Rompoy, AB'nin prensip olarak Türkiye'nin iç işlerine karışmadığını belirtti.
gt; Erdoğan sorular üzerine, yargı bağımsızlığına dair tartışmalara açıklık getirdi. Yargı bağımsızlıgının öneminin altını çizen Erdoğan bir uyarıda bulunarak, "yargı bağımsızlığı tarafsızlıktan sapmak demek değildir" dedi. nbsp;
gt; Suriye konusunda uluslararası kamuoyunu daha aktif olmaya çağıran Erdoğan, "Beşar giderse kim gelir sorusundan bıktık" diyerek, Suriye için mevcut vaziyetten daha kötü bir durum ve daha büyük bir felaket olamayacağının altını çizdi...
Ceren KENAR/TÜRKİYE GAZETESİ
'da Takip Edin!
