Başbakan Erdoğan Uşak'ta konuştu

Başbakan Erdoğan Uşak'ta konuştu

Politika Haberleri

Yerel seçim çalışmalarına devam eden Başbakan Erdoğan Uşak'ta konuşuyor. Canlı yayın izlemek için tıklayınız...

Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada; Bugün CHP sokakta, Meclis'te ülke içinde ve dışında nasıl bir gerilim siyaseti yapıyorsa eskiden de bunu yapıyordu Menderes döneminde de bunu yapıyordu. Merhum Menderes'e nasıl ağır ithamlar yapılıyorsa bugünde aynısı yapılıyor. Sizin bu coşkunuz 30 Mart'ta ne olacağını gösteriyor. Ama bugün sosyal medyada daha önce partimizden ihraç ettiğimiz birisi güya gazetecilik yapan bir medya gurubu beni yoğun bakımda ilan etmişler. Demekki görmek istedikleri rüya o. Ben şimdi dün hamdolsun MGK'dan çıktım geldim önce Burdur şimdi buradayım. Yarın da Rabbimmüsade ederse inşallah Balıkesir'deyim. Cumartesi Pazar 4 mitingim daha var. Bunları da yapacağız Allah'ın izniyle. Bu can bu tende oldukça durmak yok yola devam. Onlar avunsunlar dursunlar.

Ben sorular sordum. O sorulardan bir tanesini özellikle sizlere hatırlatıyorum. Buradan Uşak'tan CHP Genel Başkanı'na eline o ÖSYM ile ilgili maili kimin verdiğini sordum, bu şakayı kimin yaptığını sordum. Aradan 3 yıl geçmesine rağmen elinde salladığı sınava girecek gençlerimizi de tedirgin ettiği o sahte mailin o şakanın cevabını veremedi. Ne bizden ne gençlerden özür dilemedi. Bu işten dolayı yüzü kızarmadı. Çünkü, yüz kızarması edebin işaretidir. CHP Genel Başkanı bu şakadan ders almadı. Sonradan bir de Kayseri ile ilgili sahte belgeler verdiler. Onları sallamaya başladı orada da çuvalladı ve Kayseri Belediye Başkanı'm o genel müdürden çok para kazandı ve tüm Kayserililere sucuk partisi yaptırdı, doyurdu.


Bu kez montajla geldi. Okyanus ötesinde CHP'yi yöneten bir zat var. Tüm Türkiye'yi dinleyen telekulaklık yapan malesef rontgencilik yapan bir yer var. Şimdi, okyanus ötesinden CHP Genel Başkanı'nın eline bu kez bir montaj verildi. Şimdi CHP Genel Başkanı eline şeker tutuşturulmuş çocuk gibi ortalıkta dolaşıyor. Zannediyor ki ben bu montajla ben Uşaklıları kandıracağım, Türk milletini kandıracağım. Bu millet feraseti ile hareket eder. Ve onun feraseti hiç bir zaman yalana prim vermedi, dolana, talana prim vermedi. CHP'ye de bugüne kadar zaten hiç bir zaman prim vermedi. Bundan sonra da vermeyeceğine inanıyorum. Bunlara şu soruyu soracaksınız. Sizin millet için dikili bir ağacınız var mı. Hep laf laf fitne fitne bu. Şimdi okyanus ötesinden takiyye var yalan var. Geçenlerde bundan 3-4 gün önce gazetelere dökülen o dinlemeleri duydunuz. Kendilerinden başka herkesi dinlemişler. Siyasetçileri dinlemişler, akademisyenleri, işadamlarını, bakanları dinlemişler. Yav insaf be insaf. Bunları da inkar ediyorlar. Ne inkar ediyorsun artık mızrak çuvala sığmıyor. Şimdi kasetle bakıyorsunuz CHP'nin başındaki zat ortalarda dolaşıyor. Aynı şekilde kendisi kasetle geldi, kendisinden evvelki genel başkan kasetle gitti. Geçenlerde bana cevap veriyor. Diyor ki bunu Başbakan'ın açıklaması lazım. Ben neyi açıklayayım ayıptır ya. Sosyal medyaya düştün ve o kaseti sosyal medyadan başbakan olarak bakanıma talimat verdim biz kaldırdık. Kimse o çıkar diyor. Zaten onu çıkarma yetkim olsa ben onu çoktan çıkartırdım. Olay yargı meselesi senin takip etmen lazım. İşte şimdi internet yasasını çıkardık karşısına kim dikildi CHP, MHP, BDP. Ya biz bu işleri düzenleyelim yoluna koyalım diyoruz karşısına bunlar dikiliyor sonra da diyor ki biz de dinleniyoruz. Ya işte bunları minimize etmek için bu adımları atalım istiyoruz.

Biz bugün varız yarın olmayabiliriz. Ama bir sistem bozuk bir sistem var. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Salı günü söyledim grup toplantısında. Özellikle bunlar için. Aç tavuk kendisini darı ambarında görürmüş. CHP'de kasetle genel başkan getirir götürürsünüz ama bunu Türkiye'de kusura bakmayın yapamazsınız. CHP olabilir ama Türkiye kasetlerle idare edilemez, bu kasetlere bu montajlara Türkiye teslim olmaz. Millet buna izin vermez. Paralel bir yapı, yargı içindeki emniyetteki uzantılarıyla binlerce kişinin telefonunu 3 yıldan fazla dinliyor. Bunların içinde bakan milletvekili var bürokratlar var. Demin de söyledim. CHP'si MHP'si hepsi var. Ama kendileri yok. Peki niçin şantaj için. Bir kumpas istediği zaman istediği yeri kontrole alacak.

Dershaneler meselesi çıktı rahatsız oldular. Çünkü orada yılda 1 milyar dolarlık rant vardı. Şimdi diyorum sakın ha dershanelere yavrularınızı göndermeyin. Devletin okullarına gönderin başka yere de göndermeyin. Bunların hepsi sülük gibi emiyorlar. Haftasonlarında bundan böyle anneler babalar arzu etmeleri halinde biz okullarımızda çocuklara takviye dersi vereceğiz. Oradan yavrularımız yarışa girsin. Özel okullarda bile para alıyorlar para alındıktan sonra yine dershaneye gidiyor. Bu ne biçim iştir yahu. Hep para, money money money. Ayşe bacı önümü kesiyor diyor ki davarımı sattım okuttum yine giremedi üniversiteye. Yani sanki dersaneye girenler yüzde yüz üniversiteye mi giriyor yok. Ama öyle senaryolar hazırlandı ki bakıyorsun çıkartıyor üniversiteyi kazanmış diyor ki ben dershane sayesinde üniversiteye girdim. Bu milleti aldatmayın. Bırakın artık gelin devletin okulları size yeter. Bu devlet elinden geleni azami ölçüde yapmanın gayreti içinde olacak. Haftasonları da takviye kurslar verecek bunların bedelini de öğretmenlerimize biz ödeyeceğiz. Bu paralar sizin bize emanetinizdir. Dolayısıyla bu emaneti burada kullanacağız. Ama bunların derdi başka. Artık bu oyunu bozmaya mecburuz. 30 Mart bu oyunu bozmanın tarihidir. Gençler çok koşacağız. Beyler, çok koşacağız 30 gün kaldı. Kapı kapı dolaşacağız.

Bunlar hala anket sonuçlarını görünce çıldırıyor.İnşallah bu coşkunuz inanıyorum ki çok daha farklı bir neticeyi 30 Mart'ta doğuracak. Hiç merak etmeyin bakınız. Bu paralel yapının elemanları Başbakanınızı dinliyor. Düşünebiliyor musunuz bu paralel yapının polisi benim korumam olmuş ne bileyim ben. Polis, devletin polisi. Benim odama böcek yerleştiriyor. Orada beni dinliyor. Şimdi kaçak kaçmış. Bir başkası yine aynı şekilde geçenlerde bunlarda yalan bol. Gazetelerde kaçmak diye bişey yok Türkiye'de diyor. Buradaysa çıksın meydana. Bunların gazetesinde yalan bol, takiyye bol, fitne nifak bol yaptıkları bu. Enerji Bakanım paralel yapı tarafından dinleniyor.

Nükleer Santral için son derece önemli gizli görüşmeler yapıyor bu paralel yapı bunları da dinliyor. Dinlemekle kalmıyor yurt dışına servis ediyor. CHP de böyle bir yapı ile apaçık bunlarla kol kola geziyor. Onların sözcülüğünü maşalığını yapıyor. Milliyetçi olduğunu iddia eden MHP bu ihanete sessiz kalıyor hatta destek veriyor. Bu sadece benim şahsıma yapılmış bir saldırı değildir. Sadece partime yapılmış bir saldırı değildir. Bu saldırı istiklalimize bağımsızlığımıza yapılmış bir saldırıdır. Büyüyen ekonomiden rahatsızlar. Şuanda dünyada OECD rakam açıklıyor büyüyen ülkeler arasında ilk 5'te Türkiye var. Bu rahatsız ediyor bir yerleri. Gezicileri ve paralel yapıyı rahatsız ediyor. Bunlar yakıyor yıkıyor, biz yapıyor inşaa ediyoruz.

Biz hükümeti kimden aldık? CHP'nin yavrusu DSP'den. 10 yılda milli gelirimizi 800 milyar dolara çıkardık.

Biz geldiğimizde 100 liranın 70 lirası borçtu. Şimdi 35 lira. Devletin borçlnma faizi yüzde 63. Şimdi tek haneye düştük. Bu aradaki fark kimin cebinde kalıyor? Halkımın. Neredeb nereye...

Bize 13 milyon turist geliyordu. Şimdi 36 milyon turist geliyor. Bunlar durup dururken olmadı. Turizm deyince bunlar deniz, kum güneş diyorlardı.

Biz olayı açtık. Din, sağlık, inanç, kültür, kış turizmi... Artık otel yetiştiremiyoruz. Sadece bu değil. Aramızda memur arkadaşlarım, işçi kardeşlerim var. Önüme bir tablo getirdiler. Devletin memur ve işçisine borcu neydi biliyor musunuz? 13.5 katrilyon. Devlet memuruna borçlu olamaz. Bunu anında ödedik.

Bitmedi. Arkasından bir fatura geldi. Konut edindirme adı altında işçiden memurdan para kesip kandırmışlar. Şu ana kadar bize gelen fatura 3.5 katrilyon. Ne yaptı 17.5 katrilyon. Ey CHP ey MHP neredeydiniz? Biz ödedik biz. Memur ve işçinin haklarını biz ödedik. Ben siz rakamlarla konuşuyorum.

Bu Gezicileri, paralel yapıyı rahatsız ediyor. Bunlar yakıp yıkıyor biz yapıyoruz.

Bu CHP'nin genel müdürü SSK'nın müdürüyken hastaneye gidip ilaç alabiliyor muydunuz? Hayır. Şimdi ise aile hekimliğini getirdik. Biz Kanuni'lerin torunlarıyız.

Adnan Menderes için yayınladıkları belgeye bakın; Menderes ve arkadaşları 12 uçak dolusu mücevharat ile yakalanmışlardır. Bu millet neleri yaşadılar.

Sizler biz gelmeden önce 45 TL burs alıyordunuz şimdi ne alıyorsunuz beslenme yardımı toplamda 520 TL'yi buluyor. Mastır öğrencileri çok daha yüksek doktora öğrencileri asgari ücret alıyor. Şuanki yurtlarınız nasıl daha güzel olacak. 3 karyola eskiden biz ranzada kalıyorduk. Hiç endişeniz olmasın. Bakınız, şuanda tablet bilgisayarlar öğrencilerimize dağıtılıyor.

Geçen gün bu paralel yapının gazetesi şöyle bir haber yapmış. Tablet bilgisayarları öğrenciler almıyor diye. Bunlar sirk cambazı. Yalan iftira herşey bunlarda var. Yavrularımız tablet bilgisayarlar ne zaman gelcek diye hasretle bekliyor bunlar diyor ki almıyor. Şuanda 675 bin tablet ihalesini yapıyoruz. Önümüzde 10 milyon tablet bilgisayarı bütün yavrularımıza dağıtacağız. Etkileşimli tahtalarla okullarımızı donatacağız. artık yavrularımız sıraların üzerinde kitaplarını buluyor mu buluyor. Fakir fukara garip guraba herkese yardım yapıyoruz. Şuanda beyi ölmüş olan annelere destek veriyoruz. İki ayda bir 500 TL. Niye sosyal devletiz. Yıllar yılı bu ülkede kızlarımızı birbirinden kopardılar. Senin başın örtülü dediler okula gidemezsin dediler. Okula gidemezsin dediler. Kardeşlerim ne oldu gitti mi gitti. Ne oldu, dünya yerinden mi oynadı. Biz bu ara biliyorsunuz Türksat 4 uydusunu uzaya gönderdik. Ama dikkat ettim başörtüye takıldı mı diye takılmamış. Gitti gitti. Yıllarca bununla uğraştılar bunun önünü kesmek istediler. Ne oldu şimdi benim başı açık kızım da başı örtülü kızım da el ele aydınlık yarınlara yürüyorlar. Yavrularımızın mayası sağlam. Birbirini Allah için vatan için millet için seviyorlar. Birliğimizi beraberliğimizi bozmak isteyenlere 30 Mart'ta bir cevap daha verelim. Onun için durmak yok yola devam. Aşık Veysel gibi uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece dedik ve gideceğiz gündüz gece. Hür iradenizi birilerinin yaptığı gibi asla ipotek altına aldırmayın. Bazıları üzülüyorum şu paralel yapıya o tabanda olan saf temiz kardeşlerimize diyorum ki bu oyuna gelmeyin. Zekatını veriyor yahu. Tertemiz hakikaten iyi niyetle veriyor. Burada bir hizmet var diyor. Ne hizmeti geçin. Aldatılıyoruz aldatıldık. Ben dahi aldatıldım. Geçenlerde büyük bir iş adamı önemli bir kardeşimize geldi dedi ki ben yıllardır zekatımı bunlara verdim. Ailece gelmişler. Türkiye'nin sayılı zenginlerinden. Durumu gördüm acaba benim bu zekatlarım kabul oldu mu diye. Dediler ki kabuldur yoksa adam yeniden zekat verecek. Ne halde geldi. Bu bu millete yakışır mıydı. Bana diyor ki sen diyor Türkçe olmipiyatlarda methettin. Ben sizin art niyetinizi şurada hafızanızın arka tarafında bu tür bir beklentinin olduğunu bilmiyordum ki. Ben rüyada pek görmem. Bunlar biliyorsunuz rüyada çok görüyorlar. Peygamber Efendimiz Aleyhisselam ile görüşüyorlar. Peygamber Efendimiz Aleyhisselam diyor ki twitleri arttırın. Şu hale bakın. Mirac'dan kamyona bindiriyorlar nerede televizyon kanallarında. Böyle birşey olabilir mi? Sevgililer sevgilisi Peygamber Efendimiz Aleyhisselam böyle tanıtılabilir mi? Bunu dahi yaptılar. E ne olacak beddua ile güçlendiğini zanneden bir yapı bir anlayış bunu yapar. Biz ne diyoruz biz bedduaya lanet duaya davet diyoruz farkımız bu.

Bize kitaplar geliyordu. Ben o zaman beddua edilen insan değildim. Methiye edilen insandım. Bana da tesbihler geliyordu. Hediyeler bana da geliyordu. Şimdi gereğini yapacağız ayrı mesele. Bunlar arşivimize de girecek. Artık kardeşlerim biz elimizden geleni yaptık. Sabır sabır sabır dedik. Şunu da açık ve net işledik. Sabreden zafere ulaşır. Sabredeceğiz. Onlar hakaretler edecek iftira edecekler. Bundan sonra da iftira atacaklar. Bunlarda iftira yok izan yok herşeyi yaparlar. Bu demokrasi düşmanlarına sandıkta her türlü cevabı vermeye hazır mıyız. Sağolun var olun. 30 Mart'ta eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında bir tercih yapacaksınız. Ya eski Türkiye diyeceksiniz ya da yeni Türkiye mücadelesin edestek olacaksınız. Yeni Türkiye'yi hep birlikte inşaa edeceğiz. Yeni Türkiye'nin mimarlarını karşımda görüyor selamlıyorum hepsini.

Yeni Türkiye'de huzur var güven var. Yeni Türkiye'de istikrar ile yürüyen bir ekonomi var. Birinci köprü yapıldı CHP karşı çıktı, İkincisi yapıldı CHP karşı çıktı. Şimdi Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yapıyoruz buna da karşı çıktılar. Şuanda iki tarafta Asya ve Avrupa tarafında kuleler 250 metreye yükseldi. Şimdi artık asma köprü hazırlanıyor. 4 gidiş 4 geliş ortasından da tren geçecek. Dünyadaki ilklerden bu. Bizim yaptıklarımıza bunların hayali bile ulaşamaz. Biz, ecdadımız Abdülmecid'in hayalini gerçekleştirdik. Marmaray bunlar ona da karşı çıktılar. Allah'tan ki denizin altından gidiyor da görmediler. Böylece bu arada bitti. Şimdi iki gün sis olunca o marmaraydan günde kaç kişi geçti 300 bin kişi geçti. İşte bugünler için bunlar var. Boğazın 62 metre derinliğinden geçiyor. Şimdi onun kuzeyinde bir tane daha yapıyoruz. O da 2015'te bitecek. İnşallah bu tüp geçit de 2015'te bitecek. Biz de icraat bunlarda iftira var.

Bu seçimde bizim en önemli sloganımız ne? Daima millet daima hizmet. Büyük medeniyet yolunda insan demokrasi şehir. Bu belediyecilik seçiminde bizim başarımız burada. Önce insan demokrasi ve şehirler. Bu bizim işimiz. Belediyecilik bizim. Bu işi biz biliyoruz. İstanbul'u ben CHP'den aldım. Belediye başkanı olduğumda İstanbul çöplüktü. Susuzluk vardı. 180 km'den dağları deldik İstanbul'a su getirdik. İstanbul o gün bugündür su sorunu yaşamıyor. İstanbul sanki susuz da İstanbul'da susuzluk sizin döneminizdeydi. Hapse girdi yattı ve çok enteresandır bu susuzluğu biz giderdik. CHP demek yolsuzluk demektir, susuzluk demektir, çöplük demektir, hava kirliliği demektir, yasaklar demektir, yoksulluk demektir. Aramızda yaşlı amcalar görüyorum. Hatırlayın o sana yağlarını kartla aldığımız günleri. Tuzu şekeri kartla almadık mı. Babamın nüfus kağıdına baktın mühürden geçilmiyordu. Biz bile arabamıza benzin almak için 24 saat kuyrukta bekliyorduk. Bu ülkede kendileri konuşuyorlardı. Delikli 2,5 kuruşa bizi muhtaç ettiler. Her akşam 0 attılar biz eskiden 2,5 kuruşa tuvalete giderdik. Hatırlayanlar vardır. Öyle bir gün oldu ki 1 milyona tuvalete gider hale geldik. Eskiden zengin milyonerdi yani milyonere zengin denirdi. 1 Milyonla tuvalete gider hale geldik.


Bu sıfırları atar mıyız? Atarız. Gazeteler ne dedi? Enflasyon patlar dediler. Hatta biri eşek gibi anırırım dedi. Hala anıracak. Ne oldu enflasyon patladı mı? Çatladı, çatladı...
Biz bu gündeme teslim olmayacağız. Bizim çok işimiz var. 3. Havalimanını da yapacağız. Devletin cebinden 1 kuruş çıkmıyor. Bu işadamlarını da dinlediler. Kanal İstanbul'u yapacağız. Onlara rağmen yapacağız. İşte İstanbul - Ankara hızlı tren bitiyor. Yeni dönemde AK Partili belediyelerle yürüyeceğiz. Uşak bize Osmanlı'nın, Germiyanoğlulları'nın emanetidir.Biz Uşak'a 3 katrilyon yatırım yaptık. Daha da ileri taşıyacağız. Sağlık'ta daha da büyük işler yapacağız.
Afyon - Kütahya - Uşak bölge havalimanı hayırlı olsun. Hızlı trenle Uşak'ı İzmir'e ve İstanbul'a yaklaştırıyoruz.
Ankara otoyolu bittiğinden Uşak-Ankara arası 2 saat 20 dk olacak. Okullara büyük desteğimiz devam ediyor. Fatih Projesi kapsamında akıllı tahtaları dağıttık ve tabletleri de dağıtmaya devam ediyorz.
Uşak üniversitesini biz kurduk. nbsp;Uşak yurdunu hizmete açtık. Kapalı spor salonu için kolları sıvadık. İnşallah belediye başkanımız seçimi kazandıktan sonra büyük bir meydan kazandıracağız.
Bir tek babalarınızın ve hocalarınıızın elini öpün. Bu büyük medeniyet yolunda inanıyorum ki; insanımızı hak ettiği yere taşıayacaksınız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...