Devlet Bahçeli: Ailecek seçim sandığına gitmeliyiz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Başta Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş vatandaşlarım, bugün oraya verirsin, başka gün başka yere verirsin veyahut da sürekli aynı partiye verirsin. O senin bileceğin iş ama memleketin bu kötü gidişatının vebalini taşıma, o sana yakışmaz" dedi.

Samsun programı kapsamında Vezirköprü, Havza, Kavak, Atakum ve 19 Mayıs ilçelerini ziyaret eden Bahçeli, vatandaşlara hitap etti.

Yakın tarihte "Arap Baharı" adı verilen sürecin yaşandığına dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti:

"Mısır'da önemli gelişmeler oldu. 33 yıl devlet başkanlığı yapan Hüsnü Mübarek, yolsuzluk ve rüşvetten cezalandırıldı ve cezaevinde. Libya'da ise 1969 yılından beri devlet başkanı olan Kaddafi yolsuzluk ve rüşvetten dolayı halk ayaklanmasıyla linç edildi. Ukrayna'da yine yoksulluk ve yolsuzluktan, rüşvetten dolayı Ukrayna Devlet Başkanı halk ayaklanmasına sert tedbirlerle cevap verdiğinde halk birden galeyana kapıldı. O gece 86 Ukrayna vatandaşı hayatını kaybetti. Orada toplum sarayı bastı, adamı ancak Rus kuvvetleri Rusya'ya zor kaçırdı. Türkiye'de bunların yaşanmaması lazım. Bin yıllık kardeşliğimizi sürdürmemiz lazım. Böyle bir kargaşada, yolsuzluk ve rüşvet sebebiyle toplum öfkelenirse bundan yararlananlar çıkar. Türkiye'yi bölmek isteyenler daha da fırsat kollamış olur. Onun için beraberce, kardeşçe huzur içerisinde, demokrasi içinde bunun çözümünü bulmamız lazım."

nbsp;"Her parti önce ülkem, sonra milletim, sonra partim demesi lazım"

"Bunun çözümü demokrasi içinde olmalıdır. Hareketlenerek, sağı solu yıkarak, taşlayarak, bunlara karşı polisin acımasız davranışlarıyla Türkiye çok daha kötü günlere gider. Hepimize yazık olur. Hiçbir partinin önemi kalmaz. Onun için her parti önce ülkem, sonra milletim, sonra partim demesi lazım" ifadelerini kullanan Bahçeli, şöyle konuştu:

"Bunun çözümü demokrasi içerisinde seçimdir. Seçim ise en yakında 30 Mart'tadır. 30 Mart'taki seçim sadece belediye başkanı seçiyor ama geleceğimiz için de bir yol, bir iz sürüyor. Seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi'ne bir ders vererek onları uyarmalıyız, bu gidişat yanlıştır. Sayın Başbakan yine dün televizyonlara çıkmış, 'ben tek adamsam gelin indirin' diyor. Ne demek bu? Sen kime meydan okuyorsun? Ortalık karıştığı zaman senin izini ve eserini Türkiye'de bulamazlar. Aklını başına al, milleti tahrik etme. Milyarların üstünü kanla örtmeye kalkma. Onun için başta Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş vatandaşlarım, bugün oraya verirsin, başka gün başka yere verirsin veyahut da sürekli aynı partiye verirsin. O senin bileceğin iş ama memleketin bu kötü gidişatının vebalini taşıma, o sana yakışmaz. Sen ona her türlü fedakarlıkla destek verdin. Bu istismarlığa son ver ve onları uyar. Bunun için seçim bir fırsattır."

Gittikleri her yerde bir sevgi seliyle karşılandıklarını vurgulayan Bahçeli, "18 yaşına gelmiş, oy kullanma çağına gelmiş kimimiz varsa, onlar dahil bütün ailecek seçim sandığına gitmeliyiz. Oylarımızı vermeliyiz ve sandıkta görevli dava arkadaşlarım orada bulunarak, her şeye dikkat ederek, geleni güler yüzle kucaklayarak, ona yardımcı olarak sandıkların güvenlik içinde oy kullanılmasına imkan sağlayacak, arkasından da akşam oy sayımı sırasında çok dikkatli olacak ve netice itibarıyla bir oyu kimseye hile veya çalıntı olarak kaptırmayacak" dedi.

nbsp;"Belde belediyelerini, kapatılan ne kadar varsa hepsini açacağız"

Bahçeli, bazı yerlerde nüfus azlığı nedeniyle beldelerin kapatıldığına şahit olduklarını dil getirerek, şunları kaydetti:

"Milliyetçi Hareket Partisi bu beldelerin kapatılmasını doğru bulmamıştır. Çünkü köyden şehir hayatına dönüşümün önemli bir başlangıcı olan belde belediyeleri, uygulamalarda oldukça başarılı olmuştur. Köy hayatından şehir hayatına kıvrılmanın, dönüşmenin bir örneğini vermiştir. Dolayısıyla kasabalarımız gelişmiştir. İnsanlarımızın, altyapıdan tutun imara kadar birçok ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir fırsat doğmuştur. Bunu şimdi kaldırmak, 'nüfus azaldığı için bunları tasfiye ediyoruz' demek doğru olmamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi iktidar nasip olduğu takdirde, ilk ayının içinde yapacağı işlerden bir tanesi bu kırılmayı ortadan kaldırıp, belde belediyelerinin, kapatılan ne kadar varsa hepsini açacağız. Bunu Anadolu'yu gezdikçe çok daha iyi görüyoruz. Öyle belediye başkanları beldede görev üstlenmişler, çok kıt imkanlar var ama çok başarılı olmuşlar. Nüfusun azalması meselesi belediyelerin kabahati değil, genel ekonomi politikasının bir eksikliği."