Bahçeli: O sefilin tam alnı çatından devrilmesi haktır, helaldir

/ Kaynak: AA
Bahçeli: O sefilin tam alnı çatından devrilmesi haktır, helaldir

Politika Haberleri  / AA

Bahçeli partisinin grup toplantısında Diyarbakır'da indirilen Türk bayrağı ile ilgili: 'O sefilin tam alnı çatından devrilmesi haktır, helaldir' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında Diyarbakır'da indirilen Türk bayrağı ile ilgili çok sert açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Şayet devlet yaşayacaksa, şayet millet var olacaksa, bayrak direğine tırmanacak kadar cüretkâr olan bir sefilin, tam alnı çatından devrilmesi de haktır, helaldir, hukuktur, maşeri vicdanın şaşmaz adaletidir" dedi. MHP TBMM Grubu toplandı. Toplantı öncesinde partililere Türk bayrağı dağıtıldı, Bahçeli'nin tonuşma yaptığı kürsüye Türk bayrağı örtüldü. Bazı partililerin de keyfiye taktığı görüldü. Türkiye'deki gerilimin kaygı verici ölçüde arttığını öne süren Bahçeli, şiddet, cinayet ve barbarlığın, ilim ve irfan ocağı üniversitelere kadar sıçradığını savundu. Bahçeli, "Öyle ki akademik hayatta yer alan öğretim üyeleri daha birbirlerini resmen doğramaktadır" dedi. nbsp;
"Dağa gidenler çiçek toplamak yerine silaha sarılmış"
Hükümetin tutumunun PKK'yı yüreklendirdiğini savunan Bahçeli, bu nedenle bölücü terör örgütünün, eylem sahasını genişlettiğini ve psikolojik üstünlüğünü sağlamlaştırdığını iddia etti. "Bugün daha iyi anlaşılmıştır ki hükümetin yanlış tercih ve teşhisleri, maalesef ki vahim neticeler doğurmuştur. Başbakan Erdoğan çözüm dedikçe, PKK Türkiye'yi çözmeye ve çökertmeye heveslenmiştir" dedi.
"Ve sancak düşerse vatan düşecektir"
İndirilen, yerlerde tekmelenen, çiğnenen bayrağın 2.Hava Kuvvet Komutanlığı'nın bahçesinden, güpegündüz gasp edilen sancak olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:"Ve sancak düşerse vatan düşecektir. Bu oluyorken, 2. Hava Kuvvet Komutanlığı'nda hiç mi duyarlı, hiç mi helal lokma yemiş, hiç mi kalbi vatan ve bayrak sevgisiyle çarpan bir asker çıkıp da şerefsize gününü gösterememiştir? Türk bayrağını dahi korumaktan aciz bu komutanlık personeli, o esnada nerededir, hangi mahzendedir, nöbetçiler neyle uğraşmaktadır, pilotlar nereye uçmuştur? Böyle bir acziyet, böyle bir yenilmişlik, böylesi bir sinmişlik nasıl izah ve tevil edilecektir? Farz edelim ki düşman saldırmış, her tarafı çevrelemiştir; bu durum da silahlar tek kurşun atmadan teslim mi edilecektir? Bayrağını muhafaza edemeyenler, bilen varsa söylesin, hava sahamızın güvenliğini nasıl teminat altına alacaktır? Hadi müzakereci Başbakanı geçtik diyelim; Genelkurmay Başkanlığı karargahında terör örgütü mensuplarının ölüm haberlerini yayımlamakla meşgul omzu yıldızdan görülmeyen zevat acaba bu gelişmelerden hiç mi vicdan azabı duymamaktadır? Milli namusumuzu temsil eden bayrağımızı korumaktan bihaber komutanlar, yarın makamlarına kadar gelerek silah çeken teröristler olduğunda ne yapacaktır? O zaman da, çözüm ziyan olmasın, kimse darılmasın, kimse kırılmasın, kimseler yanlış anlamasın diyerek pısırıklığı, pasifliği devam mı ettireceklerdir? Diyarbakır'da görev yapan 2.Hava Kuvvet Komutanıyla Genelkurmay Başkanı istifa edecek kadar erdemli ve onurlu olmayı deneyecekler midir? Genelkurmay Başkanlığı'nın konuyla ilgili dün yaptığı açıklama ise, özrün kabahatten ne denli büyük olduğunu gözler önüne seren çevir kazı yanmasın türünden bir beyanattır. Neymiş efendim, çocuklar ve kadınlar kullanılarak provakatif eylem yapılmış. Neymiş efendim, tahammül sınırlarını zorlayan bu tür eylemlere karşı serikanlı davranılmaya gayret edilmiş. Genelkurmay Başkanlığı açıklamasının sonunda mizah gibi, şaka gibi, milletimizin zekasını hafife alan ve komedi dizilerine malzeme olacak bir ifade vardır ve aynen şöyledir: 'Hiçbir kişi veya grubun şanlı Türk Bayrağını dalgalandığı gönderinden indiremeyeceğinin bilinmesi kamuoyuna saygıyla duyurulur."
"Bayrak indirilirken seyreden varsa namertler işbaşında demektir"
"Teröristler bayrağımızı indirdikten yaklaşık 24 saat sonra aklı başına gelen Genelkurmay Başkanlığı hala ve ısrarla hiç kimsenin bayrağımızı dalgalandığı gönderinden indiremeyeceğini söylemektedir" diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Sayın Genelkurmay Başkanı, geçiniz bunları, vaziyeti kurtarmak namına paylaştığınız görüşleri yazılı şekilde milletimize değil, Diyarbakır'daki hain direkteyken söyleyecek ve gereğini anında yapacak mertliği gösterecektiniz. Sayın Paşa, sizler Ankara'da saltanat sürüp Başbakan'ın peşinden sürüklenirken, bayrak düşüyor, vatan elden gidiyor, farkında mısınız? Şayet devlet yaşayacaksa, şayet millet var olacaksa, bayrak direğine tırmanacak kadar cüretkâr olan bir sefilin, tam alnı çatından devrilmesi de haktır, helaldir, hukuktur, maşeri vicdanın şaşmaz adaletidir. 14 Ağustos 1996 tarihinde, Kıbrıs'ta bayrağımızı indirmeye kalkışan 'Solomon' isimli bedbahtın, şerefli Türk bayrağına el sürerken hak ettiği şekilde cezalandırıldığı hatırımızdadır. Şunu biliniz ki bayrak iniyorsa, bayrak düşüyorsa, bayrak soluyorsa işgal var demektir."

Politika
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...