Beşir Atalay'dan çok kritik 'çözüm süreci' açıklaması

/ Kaynak: AA
Beşir Atalay'dan çok kritik 'çözüm süreci' açıklaması

GÜNDEM Haberleri  / AA

Başbakan Yardımcısı Atalay, "Çözüm süreci iyi gidiyor, çözümün son safhasına doğru yaklaştığımızın tespiti içindeyiz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Çözüm Süreci Çerçeve Yasa Tasarısı"yla ilgili, "Çözüm süreci, örgüt mensuplarının silahlarını bırakması hususu dikkate alınarak eve, siyasete dönüşler, sosyal yaşama katılım, uyum, rehabilitasyon süreci kapsamında atılması gereken adımlara vurgu yapılmıştır" dedi.

Başbakan Yardımcısı Atalay, AA ve TRT muhabirlerine yaptığı açıklamada, tasarının, 6 maddeden oluştuğunu belirtti.

"Artan kamuoyu desteğiyle birlikte sürecin olgunlaştığı safhada bulunuyoruz ve nihai çözüme doğru, kararlı şekilde ilerliyoruz. Bu çerçeve yasa tasarısı tam da bu sırada bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştı" diyen Atalay, tasarının "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı" olarak adlandırıldığını ifade etti.

Atalay, bu tasarının amacının da terörün bitirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi olduğunu dile getirdi. Atalay, "Çözüm sürecinin zaten amacı da budur. Burada birinci maddede kapsamda ifade edilen budur. Yasanın özü de bu çözüm sürecinin usul ve esaslarını belirlemektir" diye konuştu.

Atalay, tasarının ikinci maddesinde de "esas olarak hükümet şu çalışmayı yapar" diye bir ifadenin geçtiğini, bu şekilde hükümete genel sorumluluk verildiğini kaydederek, şöyle devam etti:

"Bu çalışmalara esas olarak sürecin yürütülmesi, süreçte gelişmelerin izlenerek gerekli tedbirlerin alınması, ilgili bakanlıklar, kurumlar arasındaki koordinasyonun sağlanması çerçevesinde gruplandırılabililr. Burada kısa, orta, uzun vadede yapılacak çalışmalarla ilgili hükümete görev verilmektedir. Bu şekilde devlet kurumlarının kendi kuruluş kanunları çerçevesinde çözüm sürecinde katkı verecekleri konuları belirleyebilmeleri ve gerekli çalışmaları yapmaları da kolaylaşmış olacaktır. Çözüm sürecinin başarıyla sonuçlandırılmasına yönelik olarak ikinci madde siyasi, hukuki, sosyo ekonomik, psikolojik, kültürel insan hakları, güvenlik, silahsızlandırma alanları sayılmaktadır. Bu alanlarda çalışmalar yapılması görevi verilmektedir."

Tasarının ikinci maddesinde, süreçte rol alanlarla ilgili de düzenlemenin yer aldığına işaret eden Atalay, "İkinci maddede süreç kapsamında temas, görüşme, siyasi kararlık gerektiren konularda bir bakanlık veya kurum işlemi yerine Bakanlar Kurulu kararı alınması, görevlendirme yapılması yoluyla konunun hükümet politikası olarak idare tarafından daha etkin ve hızlı şekilde uygulanmasına imkan sağlanmaktadır" ifadesini kullandı.

Örgüt mensuplarının silah bırakması hususu

Atalay, "İkinci madde içinde başka bir fıkra olarak, çözüm süreci, örgüt mensuplarının silahlarını bırakması hususu dikkate alınarak eve, siyasete dönüşler, sosyal yaşama katılım, uyum, rehabilitasyon süreci kapsamında atılması gereken adımlara vurgu yapılmıştır. Bu alanda atılabilecek adımlara ilişkin detaylı analizler, zaten ilgili kurumlarımız tarafından yapılmaktadır. Bu şekilde yapılmış çok sayıda araştırma, analiz elimizde mevcuttur" diye konuştu.

Süreçle ilgili kamuoyunu bilgilendirme de tasarıda yer alıyor

nbsp;Atalay, ikinci maddede bu konularda kamuyonun doğru ve zamanında bilgilendirilmesi hususunun da yer aldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Biz daima çözüm sürecini şeffaflık içinde yürütmeye önem gösterdik. Bu çerçeve yasa bundan sonra yapılacak çalışmalarda bu şefaflığı koruyacağız. Kamuoyunu bilgilendireceğiz. Çözüm süreci büyük toplumsal destekle yürüyor, o büyük toplumsal destek olmasa çözüm sürecinin yürümesi zorlaşır. Dolayısıyla biz yine bundan sonra da bu toplumsal desteği arkamıza alarak ve şeffaf şekilde çalışmalarımızı yürütmeyi esas alıyoruz. Bunu yasa maddesi haline getiriyoruz."

Çözüm süreci kapsamında hayata geçirilecek tedbirlerin sonuçlarının izlenmesi, bu konulardaki etkinliğin sağlanmasıyla görev çakışmalarının, mükerrerliklerin önlenmesi bakımından ilgili kurumlar arasında koordinasyon sağlanmasının da bu maddenin diğer bir amacı olduğunu anlatan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çözüm süreci kapsamında gerek duyulan mevzuat çalışmlarına işaret edilmektedir. Hiç kuşkusuz sağlıklı şekilde yürütülebilmesi, nihai hedefe ulaşması için daha farklı yasa çalışmalarına ihtiyaç duyulabilir. Şu anda 'şu yasa' diye belirlediğimiz bir şey yok ama yol haritası içinde yeni yasal düzenlemeler gerekebilir."

"Yetki tamamen Bakanlar Kurulu'na aittir"

Atalay, şöyle devam etti:

"Burada yetki dikkat edilirse tamamen Bakanlar Kurulu'na aittir. Bakanlar Kurulu karar alacak, bütün devlet kurumlarına görevlerini bildirecektir. Yani kanun kapsamında ihtiyaç duyulan, faydalı olacağı değerlendirilen konularda karar alma yetki ve imkanı burada düzenlemektedir."

Süreçle ilgili çalışmaların sekreteryası ve koordinasyon göreviyle ilgili düzenlemenin de üçüncü maddede yer aldığını dile getiren Atalay, "Sekreterya ve koordinasyon görevi, Başbakanlığa bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı bu çalışmaların hem sekretaryasını hem de koordinasyonunu yürütecektir. Bu da bu şekilde düzenlenmektedir."

Süreçte rol alanlara koruma

"Dördüncü maddede de kamu kurum kuruluşlarına bu konuda verilen görevlerin zamanında yerine getirilmesi, kurumların kuruluşların rutin görevlerini gerekçe göstererek, herhangi gecikmeye mahal verilmesinin önüne geçilmesi amacıyla bu konuda kararların kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle yerine getirileceği açık şekilde düzenlemektedir" diyen Atalay, şöyle konuştu:

"Bu da Hükümetin bu konuya ne kadar kararlı baktığının sonuca doğru ne kadar kararlı yerde durduğunun ifadesidir. Zaten terör eylemleri sürdüğü sürece güvenlik güçleri hukuk içinde kalarak bunlarla mücadele etmesi kanuni görevleridir, o da burada ifadesini buluyor. Bir hukuk devletinde çözüm süreci çerçevesinde görevin ifası niteliği taşıyan faaliyetler nedeniyle kişilerin hukuki, cezai ve idari yönlerden sorumlu tutulma tehdidinde bulunmaları da kabul edilemez. 4. maddede bunu önemle düzenliyoruz. Bu süreçte görev alanların, çalışmalara katılanların gerçekleştirdikleri faaliyetler nedeniyle gelecekte herhangi bir yaptırım tehdidiyle karşılaşmamaları amacıyla bu kanun kapsamında görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari ve cezai sorumluluğunun doğmayacağı yönünde bir düzenleme bu yasada yapılmaktadır. Bu şekilde terörü sona erdirmek amacıyla mevzuat çerçevesinde yetkili makamlarca verilen bir görevin ifası nedeniyle yapılan faaliyetlerin terörle mücadele kapsamında soruşturulması gibi çelişkinin ortaya çıkması da önlenmiş olacaktır. Geçmişte bunun örnekleri görülmüştür. Dolayısıyla bu konuda daha keskin, açık, net düzenleme yapılmaktadır. Yani bu çalışmaları şiddeti sona erdirmek için gerek güvenlik birimlerimizin gerek çözüm sürecini yürütmek için rol alan siyasi ve idari kadroların rahat çalışmaları anlamında bir güvence bu şekilde getirilmektedir."

Son iki maddenin yürürlük maddeleri olduğunu kaydeden Atalay, "Böylece 6 maddeden oluşan kısa çerçeve yasadır. Bunun, yasanın doğrusu son günlerde bu yasaya tasarıya destek açıklaması yapan ana muhalefet partisi ve diğer bazı açıklamalar var, HDP kesimi, onların da Meclis'te bu konuda bakışlarını, desteklerini umarım görmüş oluruz" dedi.

"Bu tasarı, Meclis'i de daha fazla bilgilendirme ve bu çalışmaların içine sokma çabamızdır" ifadesini kullanan Atalay, şunları söyledi:

"Bu konuda biz değişik zamanlarda değişik adımlar attık. Meclis'e çözüm süreciyle ilgili bunu izleyecek komisyon kuruldu ama iki parti bu komisyona üye bile vermedi. Biz o komisyonun raporlarından da yararlandık. Süreç içerisinde toplumsal kesimlerin, vatandaşlarımızın bilgilenmesi, katkıları, düşüncelerinin alınması anlamında akil insanlar heyetinin raporlarında bu çalışmalara işaret vardır. Bütün bunlar daha önce yapılan analizlerden, tekliflerden de faydalanılmıştır. Yani bu yasanın ana hatlarıyla o raporlarda, komisyon raporunda ve akil insanlar komisyonu raporlarında teklif olarak yer aldığını ifade etmek isterim."

"Zaman zaman bu çözüm süreciyle ilgili özellikle ön yargısı olanlar, karşı tutum içinde olanlar, özellikle bazı muhalefet partileri, 'ne olup bittiğini bilmiyoruz' vesaire gibi açıklamalar da bulunuyor. Onlar için de bir anlamda bu tasarı cevaptır, Meclis'e yasa geliyor" diye konuşan Atalay, şunları kaydetti:

"Çözüm sürecinin amacı, inşallah ülkemizin büyük sorunlarını, görüşmelerle, ince ince dokuyarak ve vatandaşlarımızı iyi anlayarak onların geçmişte uğradığı haksızlıkları gidererek Türkiye'yi normalleştirmektir. Biz bu yönde çok mesafe aldık. Hedefimiz şudur, burada da görüldüğü gibi örgüt mensuplarının silahlarını bırakması, devletin de bu insanların evlerine normal hayata, siyasete dönmeleri için kendilerine düşen çalışmaları yapmasıdır. Bu konularda darlıklara düşmeden ülkemizi bu sorunlardan kurtarmak."

Süreçte son safhaya yaklaştık

Başbakan Yardımcısı Atalay, bir soruyu yanıtlarken de "Çözüm süreci iyi gidiyor, çözümün son safhasına doğru yaklaştığımızın tespiti içindeyiz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Atalay, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ile Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı"nın, muhtemelen önümüzdeki hafta TBMM'de Anayasa Komisyonu'nda görüşülebileceğini bildirdi.

Meclis tatile girmeden önce, son yasa olarak "Çözüm Süreci Çerçeve Yasası"nı çıkarmayı düşündüklerini anlatan Atalay, "Şu anda doğrusu, bu konuda bir olgunlaşmaya ulaşıldığını, biz hükümet olarak görüyoruz. Bu çalışmalar olgunlaşma safhasına gelmiştir. Çözüm sürecine, bu son 2 yıl içinde hem hamdolsun can kayıpları olmamıştır hem bölgeye huzur gelmiştir hem de bölgedeki ekonomik hayat canlanmıştır. Bölge insanı terörle, şiddetle varılacak yer olmadığını görmüştür" diye konuştu.

"Bu çerçeve yasa, hükümetin, devletin çözüm süreciyle igili ne kadar kararlı olduğunun da ifadesidir" diyen Atalay, "Şunu görüyoruz, inşallah sonuca doğru yaklaşılmaktadır. Bu sorunların çözülmesi, şiddetin bitmesi, insanların dağdan silahını bırakarak inmesi ve normal toplumsal hayat içinde rehabilitasyonu yapılarak yaşaması safhasına yaklaşılıyor" şeklinde konuştu.

-"Çerçeve yasa, daha genel çerçeve çiziyor"

Bu kanun tasarısının, çözüm sürecinde bugüne kadarki olgunlaşmanın tam bir sonucu olduğunu dile getiren Atalay, şunları kaydetti:

"Çözüm sürecinin milli niteliği, bugüne kadarki ulusal uluslararası deneyimler dikkate alınarak hazırlanan tasarı, ülkemizdeki çözüm sürecinin daha güçlü bir yasal dayanağa kavuşturulmasını ve daha ileriye taşınmasını amaçlamaktadır. Bu genel bir düzenlemedir ve tasarı bundan sonraki çalışmalar için genel perspektif sunmaktadır. Devlet kurumlarının topyekün sürece katkı vermelerinin hukuki zeminini oluşturmaktadır. Bu çerçeve yasa halen çalışmaları devam eden sürece ilişkin daha detaylı somut adımlar içeren yol haritası ve eylem planına temel teşkil edecektir. Bu kapsamda yeni tasarıların da gündeme gelmesi söz konusu olabilir. Şu anda biliyorsunuz bir yandan da somut bir yol haritası bir eylem planı çalışmamız devam ediyor. Çerçeve yasa, daha genel çerçeve çiziyor ama bizim bu yol haritası somut, ne zaman hangi adımların atılacağı konusunda daha net, daha zamanlı bir plan çıkaracak bu yasadan sonra o çalışmamızı tabi yürüteceğiz, devam ettireceğiz."

"Bu yasa bizim bugüne kadarki köklü paradigma değişimimizin daha bir metne*** yasal bir ifadeye kavuşturulmasıdır" ifadesini kullanan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AK Parti olarak ülkemizde şiddeti sona erdirmek, terörü sona erdirmek, toplumsal bütünleşmeyi sağlamak için köklü bir paradigma değişikliği yaptık. Yani sadece güvenlik çalışmalarıyla bunların bitirilemeyeceğini hep düşündük. Onun için de alternatif pekçok çalışmayı birbirine paralel olarak yürüttük. İşte bu çerçeve yasa da bu alternatif çalışmaların hepsine yeniden bir vurgu yapılmaktadır. Bir anlamda şiddet biterek ve ülkemizde her türlü sorunun tartışılarak çözüm perspektiflerinin geliştirilmesi, siyasetin bir anlamda sorun çözme platformu olarak değerlendirilmesinin işte tam anlamıyla bir önünü açıyoruz."

Atalay, söz konusu yasa tasarısını hazırlarken uluslararası örnekleri de çok yakından incelediklerine işaret ederek, "Diğer ülkelerde de bu manada şiddetin bitirilmesi toplumsal bütünleşmenin sağlanması yönünde yapılmış çalışmalar var. Hemen hemen her ülkede sonuçta böyle bir yasal zemin oluşturulmuş. Doğrusu o çalışmalarının hepsinden de biz faydalanmış olduk" şeklinde konuştu.

-"Olgunlaştı, sona doğru gideceğiz"

Atalay, çözüm sürecinin geldiği aşamanın nasıl tanımlanması gerektiğine ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi:

"Biz çözümün son safhasına doğru yaklaştığımızın tespiti içindeyiz. Bu konular tabi bütün ülkelerde olduğu gibi kolay konular değil, kökleri derinlerde onun için hem her kesimi ikna, toplumsal algının olgunlaşması anlamında zaman istiyor. Sabırlı olmak lazım, kararlı ve sabırlı samimiyet içinde çaba sarfetmek lazım. Bizim bu konudaki politikamız o. Şu anda doğrusu bölge insanı da ülkemizin her kesimi artık bunun sona erdirilmesi yönünde, daha somut adımların gelmesi yönünde bir beklenti içinde. Toplumsal beklenti, çözüm sürecini yürütenler için çok önemli. O beklentileri karşılamak anlamında biz daha ileri adımları atacağız. Olgunlaştı, sona doğru bu çalışmalarla gideceğiz."

-"Herhangi bir seçimle irtibatlı bir şey değil"

Tasarının, TBMM'ye cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde sevk edilmesinin seçim yatırımı olarak değerlendirilmesi yönünde yapılan yorumlarla ilgili soruyu da yanıtlayan Atalay, şöyle konuştu:

nbsp;"Türkiye'de her zaman seçimler yapılıyor. Her zaman bu tür yorumları yapabilirler. Bizim yürüttüğümüz çalışmalar belli. Yürüttüğümüz çalışmaların tarihini açıkladım. 12 yıllık bir çaba ve onun sonucunda geldiği noktadır. Esasen çözüm süreci yeni başlamadı. 2 yılı buluyor ama işte olgunlaşma safhasında, bu safhada neticede birkaç aydır çalıştığımız bir tasarıyı getiriyoruz. Yani bu herhangi bir seçimle irtibatlı bir şey değil. Aslında bir yandan bakarsanız AK Parti cesaret gösteren, riskler alan bir partidir. AK Parti hükümetinin özelliği budur. O sorulara cevap için şu da söylenebilir, yani böyle kritik, hayati öneme sahip düzenlemeler, seçim yaklaşıyor diye belkide seçimden sonralara ertelenir. Onlara cevap olarak söylüyorum, biz o çalışmayı bu süreci çok önemli görüyoruz. Biz bu çalışmayı, bu süreci seçimden ayrı yürütülmesi gereken önemli bir görev olarak görüyoruz."

-"Bütün kamu görevlileri için geçerli bir güvencedir"

Atalay, çözüm sürecinde bundan sonra MİT yetkililerinin dışında diğer kamu görevlilerinin de etkin rol üstlenip üstlenmeyeceğine ilişkin soruya da şu yanıtı verdi:

"Türkiye'de hamdolsun devletin bütünlüğü, bütün bu kurumlarda koordinasyon en yüksek noktasında. Bütün bu kurumlar hiç bir istisna olmadan bir araya gelip bu konuları paylaşıyorlar. biliyorsunuz koordinasyonda Başbakanımız var ama bu konuların koordinasyonunu daha çok ben yürütüyorum. Bütün kurumlarımızın bu çalışmalara ne kadar samimi katıldığını görüyorum. İyi bir koordinasyon var."

"Genel manada bu çalışmaları yapanlarda şöyle bir endişenin olmaması lazım" diyen Atalay, Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla bu süreç kapsamında yaptığı görüşmelerden dolayı savcılık tarafından MİT Müsteşarının ifadeye çağrılmasıyla ilgili olayı hatırlatarak, bu tür sorunların yaşanmaması gerektiğini ifade ederek, "Bu tür endişeler olursa, kamu görevlileri üzerinde tabi onların cesaretleri kırılır. Onun için böyle yasal güvenceye ihtiyaç var. Hem siyaset kesimi için hem güvenlik birimlerimiz için savcılar, hakimlerimiz için hem de bütün kamu görevlileri için geçerli bir güvencedir" şeklinde konuştu.

Dağdan inişlerle ilgili sürecin nasıl yönetileceğine ilişkin soruyu da yanıtlayan Atalay, "Somut yol haritası üzerinde çalışıyoruz. İhtiyaç olursa yeni yasal düzenlemeler olabilir. Tabi sadece belirli yaşlarda olanlar için değil bizim bu sürecin amacı, ana amacı dağdaki herkesin normal hayata inmesidir" diye konuştu.

Atalay, çözüm sürecinin hangi aşamada tamamlanmış olacağının sorulması üzerine de "Şiddetin bittiği silahın bırakıldığı, bütün dağdakilerin uygun şartlarda kendi evlerine, ailelerine dönmeleri, hedef budur. Oraya ulaşıldığında amacına ulaşılmış olacaktır. Yani bu süreleri ne kadar kısaltırsak o kadar kazançlı oluruz" diye konuştu.

GÜNDEM
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...