Bankalara çağrı: Faizin de belini kırın

Önceki akşam TBMM'yi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından ekonomide bazı konuların istismar edildiğini, özellikle faizlerin yüksek seyrettiğini ve bu konuda finans kesiminin destek vermesi gerektiğini söylemişti. Darbe girişimi öncesinde yüzde 8.50 civarında seyreden Türkiye'nin iki yıllık faizi (gösterge tahvil), geçen hafta içinde yüzde 9.60'a kadar tırmansa da, cuma gününü yüzde 9.25 seviyesinden tamamladı. Bu kadar büyük bir şoka rağmen faizlerde 1 puanlık artışın dahi yaşanmaması, Türkiye'nin sağlam yapısını gösterdi.
'BİRAZ AZ KAZANIN!'
Cumhurbaşkanı Erdoğan da finans çevrelerine seslenerek, "Lütfen faizleri düşürün. Bu millete, vatana eğer hizmet verecekseniz düşürün, biraz az kazanın. Yatırımcı, sizin vereceğiniz ucuz krediyle bu ülkede çok daha farklı adımları atabilsin. OHAL ilan edildi diye bazı ürünlerin satılmasında yüksek fiyat uygulamasına girenlere sesleniyorum; bilsinler ki bunların tepesine devletimiz biner. Normal şartlar neyse, böyle devam edecek" uyarısında bulunmuştu. Erdoğan; mali disiplinin, yatırımların ve reformların devamı konusunda taviz verilmeyeceğini, TL'de ve dövizde likidite sıkıntısı yaşanmayacığını da vurgulamıştı.
MERKEZ İNDİRİYOR
Bu arada geçen hafta olağan toplantısını gerçekleştiren Merkez Bankası, faiz koridorunun üst bandını yüzde 8.75 çekerek, çeyrek puanlık bir indirime daha gitmişti. Yüzde 7.25 olan alt bant dikkate alındığında, Merkez'in bankaları fonlama oranı yüzde 8'lere kadar geriledi. Buna rağmen bankaların ihtiyaç kredilerinde yıllık yüzde 20'ye yaklaşan yüksek faiz yükü, hem üretenleri hem de vatandaşları oldukça zor durumda bırakıyor. Bütün çevreler, bu süreçte bankaların da elini taşın altına koymaları ve tüketici kredisi faizlerinde indirim yapmak suretiyle, darbe girişiminin ardından piyasaya moral vermelerini bekliyor.
DÖVİZ ALAN YANAR
Ekonomistlerden de "milli duruşun finansta sürdürülmesi" konusunda önemli açıklamalar gelmişti. Prof. Dr. Burak Arzova, dolardaki yükselişin geçici olduğunu, tekrar düşüşe geçeceğini vurguladı. Arzova, "Bu zamanda TL'ye sahip çıkılmalı. Geçici bir dönemdeyiz. Yurt içi yatırımcılar muhakkak TL'de kalmalı. Çünkü bu kalkışmanın bir ayağı finansal boyutta gelebilir. Onun için uyanık olmak gerekir" diye konuştu. Prof. Dr. Kerem Alkin de şunları söyledi: "Hain saldırı neticesinde doların 3 TL'nin üzerine çıkması kimseyi tedirgin etmesin. Telaşa kapılarak döviz alan pişmanlık yaşar. Vatandaşımız TL'deki pozisyonunu değiştirmesin."