MHP lideri Devlet Bahçeli: Partimizdeki FETÖ'cüleri biliyorum

Düzenleyen: / Kaynak: İHA DHA
MHP lideri Devlet Bahçeli: Partimizdeki FETÖ'cüleri biliyorum

POLİTİKA Haberleri  / İHA DHA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, NTV canlı yayınında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli NTV canlı yayınında açıklamalarda bulundu. Devlet Bahçeli :"Öncelikle 16 Nisan’da yapılacak olan referandumun hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bu referandum milletimiz için çok önemlidir. Bazı önemli kararlar da alınmaktadır bu referandumda. Bu ülkede yaşayan ve seçmen olarak sorumluluk taşıyan her insanın sandığa gitmesini görev olarak kabul etmesinde yarar vardır. Pazar gününü mutlaka ve mutlaka sandığa giderek milletimizin geleceği için sandığa gidip tercinizi ortaya koymalarını istiyoruz. Türkiye'de 9 Ocak’tan itibaren TBMM’ye getirilen ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin değerli milletvekillerinin tamamı tarafında sunulmuş olan bir anayasa değişikliği metni üzerinde hem meclis içinde hem de meclis dışında çok yoğun tartışmalar olmuştur. Hala devam etmektedir bu tartışmalar. Bütün siyasi partilerimiz, değerli liderleri, milletvekilleri, meclisteki grup başkanvekilleri ve kamuoyunda uzman olarak bilinen başta bizim insanlarımızla birlikte basınımızın değerli temsilcileri her akşam konu üzerinde tartışmalarını sürdürmüş ve halkımızın daha iyi anlaması için gayret sarf etmişlerdir. Bugüne kadar bu değerlendirmeler ışığında milletimiz sandığa giderek kendi tercihini ortaya koyacaktır ve sonuç milletimiz açısından geleceğimizin belirlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır" diye konuştu.

"EYALET SİSTEMİNDEN SÖZ EDEN DANIŞMANLAR VAR"

Devlet Bahçeli, eyalet sisteminden söz eden danışmanların olduğunu ifade ederek, sözlerini söyle sürdürdü :" Bize pazarlık yaptı diyenler büyük hata işliyorlar. MHP herhangi bir partinin yedek lastiği değildir. Bize Başkan Yardımcılığı teklifi yapılamaz. Cumhurbaşkanı ihtiyaca göre yardımcı sayısını belirler. Seçilmiş kişinin tarafsız kalması mümkün değildir. Tarafsızlık konusunda değerlendirmeyi halk yapacak. Mevcut anayasaya göre tarafsızlık mecburidir. Partili Cumhurbaşkanı söz konusu partinin sorunu olur. Yargıyla ilgili geçmişte yaşananları biliyoruz. Atanacak yargıcın hiç mi şahsiyeti yok? Sadece olumsuzlukları konuşmak kafaları karıştırıyor. Bize karşı çıkan 4 vekil oldu, biz zayıf lider miydik? "Ülkücü işini yarım bırakmaz" sözü tehdit değildi. Bunları yapan ülkücü değildir. Yaşananların ne olduğunu iyi incelemek lazım. Partide muhalefet yapan olacak ama seviyeli olmalı. Eyalet sisteminden söz eden danışmanlar var. Benim danışmanım eyalet sistemi dese görevden alırım. Benim hiçbir erken öngörüm olmaz. Fiili durumu hukuka çekmek her zaman destek değildir."

"BİZİM İÇİMİZDE BİR KAÇ TANE OLDUĞUNU BİLİYORUM"

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi'nde Fetullah Gülen Hareketiyle ilişkisi olanların bulunduğunu belirtti. Bahçeli: "Şuan için yeni bir kalkışma hareketi şu anki kararlılık devam ettiği takdirde herhangi bir risk görmüyorum. Ben kimsede şu vardır demiyorum, ama bizim içimizde bir kaç tane olduğunu biliyorum. Partiden ayrılanlar var, ayrılmayanlar var. Fetullah Gülen Hareketiyle ilişkili olanlar görülmektedir. Buda bilinmektedir. FETÖ terör örgütü 8 ayak üzerine kurulmuştur. Göz yumulduğu da söylenebilir belli bir ölçüde. Çünkü bu 8 ayak devleti sarmış kuşatmış. Bunun içerisinde siyasi ayağın olmaması mümkün değil"  dedi.

"SÖYLEYEN KİŞİ, KONTROLÜN KİMDEN OLDUĞUNU DA BİLMESİ LAZIM"

Devlet Bahçeli, Cumhuriyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun  "Kontrollü  Darbe" iddiasına ilişkin :" Kontrollü darbe sözünü söyleyen kişi, kontrolün kimden olduğunu da bilmesi lazım. Darbe kontrolsüz olur mu ? Bu kadar geniş bir alanda 15 Temmuz yaşanmış ise bu kadar büyük planlama kontrolsüz olması mümkün müdür? 248 kişinin şehit olduğu bir ortamda böyle bir şeyi kendisi nasıl düşünebilir. Artık Türkiye'de bazı konuların açıklığa kavuşması lazım. Kimi kim kontrol etmiş ? Bunu kalkıp kontrollü bir darbe diyerek başka türlü amaçlara doğru çekmek yarın Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun  cevaplandırmada güçlük çekeceği konular hanesindedir. Dikkat etmesi lazım" ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 16 Nisan referandumunda ‘Evet’ çıkması halinde cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı iddialarıyla ilgili, böyle bir teklif gelirse kabul etmeyeceğini belirterek, “Böyle bir teklif bize yapılamaz. Milliyetçi Hareket Partisi yama bir parti değildir. Milliyetçi Hareket Partisi bazı makamları elde ederek siyasi yönlendirmek gibi bir ihtiyacı yoktur” dedi. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, katıldığı bir televizyon programında 16 Nisan referandumu, anayasa değişikliğine getirilen eleştiriler ve MHP’li muhalif isimlerin söylemlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, uzun yıllardır karşı tavır aldığı başkanlık sistemini MHP’nin bu süreçte niçin desteklediğinin sorulmasının üzerine, “Bu konu tartışmanın odağını teşkil etmektedir aynı zamanda da Milliyetçi Hareket Partisi’ne saldırının kaynağını teşkil etmektedir. Anayasa değişikliği konusunda bu metne itirazı olanlar Milliyetçi Hareket Partisi’ni geçmişi ile bugün ve geleceği açısından aşırı derecede suçlamaya çalışmışlardır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin önceliği milletimiz ve devletimizdir. Devlet ve milletimizin bekasıdır. Beka var oluştur. Türk milletinin ve devletinin varlığını koruma meselesidir. Eğer gelişen siyasi olaylar beka sorununu ortaya çıkartıyor, ülkemizi ve milletimizi yakın bir tehdit ve tehlike altına alıyorsa bu Milliyetçi Hareket Partisi açısından çok önem arz eder. Gelişmeleri takip ettiğimiz zaman bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz” şeklinde konuştu. 

“Türkiye'deki istikrarsızlık, kaos, kriz, kargaşa, darbe, kalkışma bütün bunları dikkate alarak hareket etmek lazım” 
Cumhurbaşkanlarının Meclis tarafından seçildiği dönemde Türkiye’nin ciddi sorunlar yaşadığını kaydeden Bahçeli, cumhurbaşkanını halkın seçmeye başlamasıyla da farklı bir durumun ortaya çıktığını söyledi. 2010 yılındaki anayasa referandumuna niçin karşı çıktıklarını anlatan Bahçeli, “Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini Milliyetçi Hareket Partisi erken bulmuştur ve ‘hayır’ oyu kullanmıştır. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle sürekli tırmanan terör ve terörün kat etmiş olduğu siyasal alan ve o alan içinde bölünmeye sürükleyebilecek bazı demokratik adımlar adı altında mesafe kat etmeleri ülkemiz içinde bir tehlike teşkil etmekteydi. Onun için cumhurbaşkanlığı seçiminde gerekli kılınan anayasa değişikliğinde biz ‘hayır’ oyu kullandık. Netice itibariyle bizim oylarımız yetersiz kaldı. 18 maddenin üzerinde her maddenin üzerinde başka tartışma yapacağımız yerde bu noktayı ele alarak ve aradaki farklılaşmayı, ayrışmayı, dayatmaları göz önüne alarak Türkiye'yi daha sağlıklı ve demokratik bir topluma nasıl götürebileceğimizi düşünmek gerekmektedir. Türkiye'deki istikrarsızlık, kaos, kriz, kargaşa, darbe, kalkışma bütün bunların hepsini dikkate alarak hareket etmek lazım” ifadelerini kullandı. 

“Bu yönetim şekli anayasal değil, cumhurbaşkanı her şeye müdahale edebilir bir konuma geliyor” 
16 Nisan referandumundan ‘Hayır’ oyu çıkması halinde kaosun sokaklara hakim olmaya devam edebileceğinin sorulması üzerine Bahçeli, “Şimdiki açıdan öyle bir riskin olduğu benim kanaatimdir. Bunun ayrıntılarını zamanımız olduğu takdirde çok yoğun konuşmak gerekir. Halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı var, halk tarafından seçilmiş bir TBMM var. Halk tarafından TBMM parlamenter sistem için yasamadan bir yürütme çıkarmak durumundadır. Yani bir Başbakan ve Bakanlar Kurulu olacak Cumhurbaşkanı da bunu onaylayacak. Fakat uygulamada Cumhurbaşkanı anayasamızda belirtilen 104 ve 105. maddelerdeki görev ve sorumluklarını aşarak kendi partisinden bir Başbakan ve bakanla kurulunu oluşmuş olması ve Mecliste de büyük bir çoğunluğu elde etmiş olması tabiatıyla bir yönetim şekli ortaya koyuyor. Fakat bu yönetim şekli anayasal değil. Yani cumhurbaşkanı her şeye müdahale edebilir bir konuma geliyor. Burada bir tek adamlığa gidiş bir diktatörlük kanaatleri vesaire gibi toplumda tartışılır hale geliyor. Böyle bir durumda hükümet ve bazı sorumlular ve Sayın Cumhurbaşkanı bir fili durumdan bahsediyor. Bu fiili durumdan bahsediliyorsa burada bir dayatma var demektir, anayasayı çiğneme vardır, cumhurbaşkanlığının görevinin aşılması vardır. Böyle bir durumun karşısında ya fiili durumu devam ettirirseniz Türkiye'de nelerin olabileceğini kestirmek zaman içinde belli olmayabilir. Ama fiili durumu hukuki bir zemine taşırsanız o zaman farklı bir anlayışı hakim kılabilirsiniz” açıklamalarında bulundu. 

“Milliyetçi Hareket Partisi’nde pazarlık kavramı yoktur " 
Bahçeli, anayasa değişikliğini desteklemelerinin arkasında parti içindeki çatışmaların etkili olup olmadığının sorulması üzerine, “Bunu söyleyenler eğer Milliyetçi Hareket Partiliyse çok şerefsiz insanlardır. Milliyetçi Hareket Partisi’nde pazarlık kavramı yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi’nde bir ferdin çıkarları dahil parti çıkarları düşünülerek herhangi bir düşünceyle bir siyasi geliştirmek, bir proje üretme bir planlama yapmak yoktur. Eğer Milliyetçi Hareket Partisi’ni bunlar söylüyorsa çok büyük hata işliyorlar ama bunun dışındaki çevreler geçmişte kendi yaptıkları bazı pazarlıkların burada da yapılabileceğini düşünerek Milliyetçi Hareket Partisi’ni suçluyor, tolumda itibarsızlaştırmak istiyorlarsa da o zaman siyasi ahlaksızlık içindeler demektir” cevabını verdi. 

“Milliyetçi Hareket Partisi yama bir parti değildir” 
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesi halinde cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı iddialarını değerlendiren Bahçeli, “Böyle bir teklif bize yapılamaz. Milliyetçi Hareket Partisi yama bir parti değildir. Milliyetçi Hareket Partisi bazı makamları elde ederek siyasi yönlendirmek gibi bir ihtiyacı yoktur. Milletinden aldığı destek oranında ülke yönetiminde söz sahibi olmaya çalışır. O bakımdan Türkiye'de buna da ihtiyaç yokken Milliyetçi Hareket Partisi’ni sadece ve sadece Adalet ve Kalkınma Partisi’nin önermiş olduğu bir anayasa değişikliğine inandığı çerçevede destek verdiği için başka bir amaçla istismara yöneliyorlarsa buna kimsenin hakkı yoktur” ifadelerini kaydetti. 

“Cumhurbaşkanı yardımcılığını kabul etmeyeceğim” 
Bahçeli, kendisine cumhurbaşkanı yardımcılığı görevinin teklif edilmesi halinde kabul etmeyeceğini, MHP’nin yama bir parti olmadığını ve ülkülerini başkasının emrine veremeyeceklerini söyledi. 

“Muhalif isimlere saldıranlar ülkücü değildir, eğer ülkücü bir şeye karar vermişse yapar” 
MHP’li muhalif isimlerin programlarına gerçekleştirilen saldırıları değerlendiren Bahçeli, “Ülkücü işini yarım bırakmaz” sözünün bir tehdit olmadığını söyledi. Saldırganların ülkücüler olmadığını kaydeden Bahçeli, “Oynanan oyunlar var, oyunların senaryoları var, figüranları var. Eğer böyle bir düşünce bizde hakim olmuş olsa gidip kürsüye şöyle elinizin tersiyle itmenin size ne faydası olacak. Yani bunu ülkücüler yapmamıştır. Yapmış olsalar hiçbir şeyi ülkücü yarıda bırakmaz. Kafasına ne koymuşsa onu yapacak kudrettedir. Bir zamanlar birisinin arabası kurşunlandı, birisinin bilmem nesi oldu. Şimdi Türkiye'de adalet var, emniyet var, buyurun üzerine gidin. İlle bazı televizyonlarda, özellikle bazı program yanların gece gündüz bunları televizyona çıkartarak Milliyetçi Hareket Partisi’ni karalamanın bir manası yok. O sebepten dolayı sözümüz sözdür, eğer ülkücü bir şeye karar vermişse yapar” değerlendirmesinde bulundu. 

“HDP’yle masaya oturmak tarihin hatası olur” 
Bahçeli, referandumdan ‘Evet’ oyu çıkması halinde HDP ile müzakerelere yeniden başlanmasının tarihi bir hata olacağını söyledi. 

Düzenleyen:  - POLİTİKA
Kaynak: İHA DHA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...