Kanun dışı eylemler hukuki müeyyidelerle karşılaşacak

Selçuk Böke ANKARA

Son dönemde Doğu Akdeniz’deki varlığını artıran Türkiye, bir yandan doğalgaz arama ve sondaj faaliyetlerine devam ederken diğer yandan bölgedeki hak ve menfaatlerini uluslararası hukukla koruyor. Bu kapsamda Doğu Akdeniz’de görev yapan gemiler ve İHA’lar ile 7/24 takip edilen petrol ve gaz arama tesislerin güvenliği, uluslararası hukuk çerçevesinde teminat altına alındı.

TESİSLERE HUKUK KALKANI
Edinilen bilgiye göre Türkiye’nin daha önce onayladığı “Kıta Sahanlığında Bulunan Sabit Platformların Güvenliğini İçeren Uluslararası Protokol” yürürlüğe girdi. Böylece tesislere ve platformlara karşı ülkeler veya kişiler tarafından her türlü eylem, sabotaj ve saldırı uluslararası müeyyidelere çarptırılacak. Protokol, kıta sahanlığında kurulan sabit platformları kaldırmaya veya yok etmeye dönük her türlü girişimi suç olarak görüyor ve ilgili kişi veya devletlere karşı uluslararası ölçekte müeyyide uygulanmasını öngörüyor.

SENARYOLAR HESAPLANDI
Öte yandan Türkiye, Doğu Akdeniz'de doğalgaz ve petrol arayan sondaj platformlarına yönelik muhtemel saldırı senaryolarını da hesaplıyor. Bu kapsamda 2019 yılında gerçekleştirilen Deniz Kurdu tatbikatında SAT komandoları, F-16’lar ve ATAK helikopterleri sondaj platform ve gemilerine saldırıları püskürtme ve düşman kuvvetleri etkisiz hâle getirmeyi çalışmıştı.

ARAŞTIRMA SÜRÜYOR
Doğu Akdeniz'de tespit edilen enerji kaynaklarının ardından dünya gözünü bu bölgeye dikerken, Akdeniz'e en uzun kıyı şeridi bulunan Türkiye de bölgede varlığını giderek hissettiriyor. Türkiye, Doğu Akdeniz'deki doğalgaz ve petrol yatakları için sondaj ve araştırma faaliyetlerine; Oruç Reis, Fatih, Kanuni ve Yavuz gemileriyle devam ediyor.