Adalet Bakanı'ndan süresiz nafaka ve yeni Anayasa açıklaması

Düzenleyen: / Kaynak: Turkiyegazetesi.com.tr
- Güncelleme:
Adalet Bakanı'ndan süresiz nafaka ve yeni Anayasa açıklaması

GÜNDEM Haberleri  / Turkiyegazetesi.com.tr

Son dakika haberi: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, canlı yayında gündeme ilişkin soruları cevapladı. Tunç'un yeni Anayasa çalışmaları ve süresiz nafaka hakkında söyledikleri dikkat çekti. İşte ayrıntılar...

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu programda gündemi değerlendirdi. Yeni Anayasa çalışmalarından, süresiz nafakaya; kiracı- ev sahibi arabuluculuğundan, ırkçılığa kadar Tunç'un gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

NAFAKA KONUSUNDA HANGİ DÜZENLEMELER YAPILACAK?

Aile hukukuyla ilgili uzun süren davalarda vatandaşlarımız şikayetçi. Vatandaşlarımızın taleplerine duyarsız mı kalacağız?

-Boşanma davasıyla tazminatı, nafakayı ayırabiliriz. Mağduriyetlere sessiz kalmamamız gerekir. Kadının hassasiyeti konusunda hassasız. Diğer yandan eğer dosya bazında farklı haksızlıklara neden oluyorsa her iki taraf açısından da düşünmek gerek. Bu mağduriyetleri tamamen ele alacak bir sempozyum 1 Kasım'da yapılacak. Aile Bakanımız da davetli. Enine boyuna akademisyenlerle beraber çözüm önerilerini masaya yatıracağız.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI NELER?

-Davalar bittikten sonra görev alan yargıçlar ödüllendirildi. O yargıçlar arasından Anayasa Mahkemesi başkanları çıktı, Yargıtay üyeleri çıktı. En son 12 Eylül darbesi sonrasında biri Adalet Bakanı oldu. 90'lı yıllarda da Anayasa Mahkemesi'ne seçilen üye var. O vesayet anlayışının 90'lara kadar devam ettiği görülüyor. Sonra 28 Şubat. AK Parti kurulduktan sonraki süreçte de hemen kapatma davasıyla karşı karşıya kaldı. Yine onların devamı olan yargı anlayışıydı. 14 aylık partinin suçu, kurucu üyelerin arasındaki başörtülü üyelerdi.

-312 mahkumiyeti, 2008'de bir daha kapatma davası... 2008'de Meclis'te başörtüsüne anayasal güvence sağlayan Anayasa değişikliğini; sadece şekil bakımından incelenmesine rağmen Anayasa Mahkemesi iptal etti. Sonrasında yine 17-25 Aralık aynı vesayetçi anlayışın uzantıları. Tüm bu süreçler hukuk tarihimize kara bir leke olarak geçti.

-Demokratik ve sivil bir Anayasa yapmanın en önemli gerekçesi, bu Anayasa'nın yapılış süreci. Anayasa'nın yapılış süreci ve yapanlar meşru değil. Darbeciler ve darbecilerin oluşturduğu komisyonun yazdığı metin. Seçilmişlerin yaptığı bir Anayasa değil. Dolayısıyla bir darbe Anayasası. Milletimiz darbe Anayasasıyla Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına girmemeli. Türkiye Yüzyılı, adaletin de yüzyılı olsun.

"MUHALEFETE GİDİLECEK"

-Cumhur İttifakı'nın bir hazırlığı olacak. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu ifade etti. Adalet Bakanlığı olarak daha öncesinde de bizim bu konuda hazırlıklarımız, taslak çalışmalarımız olmuştu. Tüm bunlar tekrar bir araya getirilip, tekrar değerlendirilecek. MHP'nin de kamuoyuyla paylaştığı 100 maddelik bir önerisi vardı. Tüm bunlar tartışılacak. Tabii ki, muhalefete gidilecek. Uzlaşmaya yönelik tutumları görülecek.

-Meclis'in seçimde katkısı olmasın istiyorlar. Bu anlamda savcılar savcılar kurulu eskisi gibi 5 kişiden oluşsun isteyen siyasetçiler var. Bizim anayasamızda yaptığımız büyük bir reformdu. Bunu milletin desteğiyle yaptık.

-Vesayetçi anlayışın özelemi bu. Sıkı yönetim maddesi kaldırıldı. Çocuk ve kadın hakları son dönemde anayasaya girdi. Anayasa bireysel başvuru girdi. Çok önemli düzenlemeler yaptık ama vesayetçi anlayışı ortadan kaldıracak bir kesim var.

KİRA ANLAŞMAZLIKLARINDA ARA BULUCU DÖNEMİ

-Ara buluculuk, sistemimize 2013 yılında girdi. 2018'e kadar ihtiyari devam etti, 2018'de bazı davalarda zorunlu hale getirildi. 4 milyonu aşkın dosya ara bulucuya gitti.

-Dosyaların 3 milyona aşkını anlaşmayla sonuçlandı. Zorunlu ara buluculukta anlaşma yüzde 49. Yani yarısı mahkemeye gitmiyor. 

-Şu ana kadar 12 bin kişi ara bulucuya geldi. Bir memnuniyet söz konusu. İnşallah yüzde 49'luk başarı burada da gerçekleşirse kiracı-ev sahibi arasındaki anlaşmazlıkları "dostane" şekilde çözebilirsek iyi olacak.

SON DÖNEMDE ARTAN IRKÇILIK

Geçmişte bir yalan atıldı ortaya. "Bartın'a 15 bin Suriyeli otobüslerle girdi ve nüfusta bir günde kayıtlarını yaptı, geri döndüler, seçimde bunlar oy kullanarak orada demokratik yapıyı değiştirerek seçim kazandı" dendi. Böyle bir saçmalığı yaptılar. Buna Bartınlılar güldü. Oradaki CHP'liler de buna inanmadı. Bunu Ümit Özdağ tamamen yalan yanlış bilgilerle paylaştı. Bu şekilde dezenformasyona yönelik mücadelemiz devam edecek. Yabancı düşmanlığına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. 

Düzenleyen:  - GÜNDEM
Kaynak: Turkiyegazetesi.com.tr
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...