HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__

Sor balcıya anlatsın... Donduysa korkma!

Düzenleyen:
Sor balcıya anlatsın... Donduysa korkma!
Bal, Haber

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Millet donan balın sahte olduğunu sanıyor, donmayandan kaçınmalı oysa!

İrfan ÖZFATURA

Sahaflarda bir ihtiyar görüyorum belli Karadenizli. Masaya elli yüz şişe bal dizmiş, kısmetini bekliyor. O ara biri “Ballar hakiki mi” demesin mi, amcam çileden çıkıyor âdeta. Muhatabı “yok şekerlenmiş de o bakımdan sordum Hacı Amca” diyor, “Yanlış anlama!”

Amcam “Bu havada donmayan bal, bal değildir ki” diyor üstüne basa basa. “Aç kavanozu ters çevir akıyorsa at gitsin, hiç bakma. Verdiğin para bir yana kim bilir neler yediriyorlar sana!”  

Neler yediriyorlar?

Bilmem artık glikoz, aroma, boya... Onu yapana sor anlatsın sana!
Sonra bana dönüyor; bak, dediğim çok önemli, diyor tahlile filan gerek yok ve herkes anlayabilir kolayca. Sadece iki istisnası var, çam ve kestane. Onlar donmaz asla.
Bu arada çaycı geliyor, “Kardeşime de ver” diyor, bardak elime tutuşturulunca teybi çıkarıyorum, basıyorum tuşa.  
Amcam dert yanıyor: Şu İstanbullular efendi insanlar ama hiç şansları yok baldan yana. Söyle aynı kavanoz beş yıl nasıl durabilir market rafında. Saf olsun da donmasın, bu mümkün mü ya? Hakiki çiçek balı kışın tereyağı gibi beyazlaşıp donar. Ha, çözmek istiyorsan ılık suda bekletirsin o başka.
Biliyor musun ben bu işe kahvaltıda yeriz diye girmiştim. Yazın mecburen yaylaya çıktım, baktım iki kovan için değmiyor. Sayıyı artıralım, masrafı azaltalım derken içine düştük âdeta. Aradan kırk yıl geçti ve çok şey öğrendik bu mevzuda. 

DEVLET YANIMIZDA

Doğrusu arıcıya hoş teşvikler var. Mesela sen orman arazisine çivi çakamazsın, bize şantiye kurma izni veriliyor. Gidip kulübe çakıyoruz, sobamız, tavamız tam takım. Kolay değil, aylarımız geçiyor dağ başında.

Deli bal dedikleri nedir Ahmet Amca? 

Arının orman gülünden yaptığı bal ani tansiyon düşürür. Beyaz güzel bir baldır ama fazla kaçırırsan sallanırsın duramazsın ayakta.

Peki tansiyonu yüksek olanlar kullansa?

Herhâlde faydasını görür ama çay kaşığı ile alsın, ucuyla. Biliyor musun; Karadeniz bitkiden yana zengindir ama yağmurludur malum, sular polenleri yıkayıp götürüyor aşağılara.

Desene ballar derelere akıyor.

ERZURUM YAYLADIR YAYLA

Aynen öyle. Kaldı ki Karadeniz yaylaları yazın sis duman, arı uçamaz o karanlıkta. Ben temmuz oldu mu Erzurum’a gidiyorum. Pasinler, Ilıca taraflarına... Hayat ucuz beş liralık süt alıyorum iç iç bitmiyor. Bırakıyorum soba üstüne parmak gibi kaymak oluyor. 

Soba mı dedin, temmuzda?

Arı koyduğum yerde rakım 2.640, sabah namazına kalkınca ateş yakıyoruz, ayaz kesiyor yoksa. Ama bir çiçek, bir çiçek! Zemin desenli halıyı andırıyor âdeta. Geçen arkadaş geldi, nasıl güzel bir koku “Ne o parfüm mü sürdün” dedim. “Yoo şöyle uzanmıştım çayıra.” Meğer kekik kokusu sinmiş üstüne başına. Kekik balı mide hastalarını da rahatlatır biiznillah. Kestane balını ise öksürükten muzdarip olanlar arar. Geçen Batum’a gittim. Acaba bu Gürcüler kestane balını nasıl bu paraya satabiliyorlar? Baktım pazarda balcı. Çıkardı “Bu 10 lira, bu 15 lira, bu 20 lira...” Yaa bir kestanenin on çeşit balı mı olur? Kesin var bir numara. 

ARILAR VE AYILAR

Yaylada ayı olur mu peki?

Hem de nasıl. 

Sor balcıya anlatsın... Donduysa korkma!

Hiç karşılaştınız mı?

Çook. Gece köpek hırlar, çıkarız, feneri tutunca kaçar. Tabii yanında yavrusu yoksa. Yoksa saldırabilir, güçlü ve hızlı bir hayvan. Düşün, geçen yıl 30 arımı bozdu. Bana maliyeti nereden baksan 20 bin lira. Sadece bir akşam 8 petek yemiş, biz yarım kaşık alınca kesiliyoruz, o götürüyor okkayla. Karadeniz ayısı kuş topundan (tüfek sesi veren bir tertibat) korkar. Erzurum’dakiler dönüp de bakmıyorlar. Yeter ki kolu sarsın her ağaca çıkar. Çitmiş, perdeymiş hepsi hikâye, alayını aşar, şimdi tele elektrik veriyorlar işe yarıyor.

Çarpmasın hayvanı?

Yok akülü, güneş enerjisi ile doluyor, bir şey yapmaz. Dokununca titretiyor o kadar. 

MUHTEŞEM BİR GIDA

Bir petek kaç ayda dolar?

Sana şöyle söyleyeyim, temmuzun ikisinde bakıyorsun damla yok, ağustosun 20’sinde açıyorsun çerçeveden taşıyor. Hey güzel Allah’ım bomboş koyduk doldu, kolay değil arı dediğin günde bir milyon çiçeği geziyor. Bal öyle bir nimet ki fiyat koyarken hicap duyuyorum. Mecburen bir şeyler söylüyoruz, değer biçilemez yoksa...

Peki şeker balı nedir Ahmet Amca?

Bazı tüccarlar arıcı tutar, “Al sana kamyonla şeker” derler, “Şu kadar ton bal yap bana!” Adamlar sabah akşam bidonla şurup hazırlar. Bir kovanda 80 bin desek belki 3 milyon arıları var, hortumlayıp bitiriverirler anında. Bundan alınan bala bal denir mi bilmiyorum, soracaksın vicdanına.

KARA KOVAN

Biliyor musun bal mikrop barındırmaz. İçine katılanı mutlaka dışarı atar. Hatta çiçek balına kestane balı kat, onu bile yukarı çıkarır araya çizgi koyar. 

Bir de kara kovan satanlar var, yuvarlak yuvarlak...

Hakiki kara kovan balı mağaralardaki sarkıtlar gibi olur, saçaklardaki buzu andırır âdeta. Benden sana tavsiye, alacaksan süzme al, peteğe de pek bakma. Geçen bir balcıya gittim dedim “Hastamız var, saf bal verebilir misin bana?” Bir kavanoz çıkardı. Sordum “Kaç para?”  
20 lira... 
Al aşağı tut yukarı 12’ye bıraktı. Aldım getirdim ve “sahte bal” yazdım kapağına. Ucuz bal isteyenlere gösteriyorum, işte sizin aradığınız burada!

 

 

Düzenleyen:  - KÜLTÜR - SANAT
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...