Ecdat zarafetinin aynası: Aşiyanlar

Ecdat zarafetinin aynası: Aşiyanlar

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Kuşlara sağladığı koruma kadar üzerine yapıldığı binaların mimari estetiğine de değer katan aşiyan geleneği, modern şehir hayatının etkisiyle önemini kaybetti.

Eski kamu binaları ile anıtsal yapıların dış cephelerine serçe, kumru, güvercin gibi kuşların korunması ve barınması amacıyla yapılan, ince mimari estetiğe sahip oldukları kadar basit biçimlerde de görülebilen Osmanlı döneminin önemli kültürel değerlerinden aşiyanlar unutulmaya yüz tuttu. Kimi ihtişamlı, kimi basit formlardaki kuş evleri, günümüzde İstanbul'da sadece bazı tarihî binalarda görülebiliyor. Sanat tarihçisi Süleyman Faruk Göncüoğlu, Osmanlının, kuşları korumak ve değer vermek konusunda kültür tarihinde apayrı bir yere sahip olduğunu söyledi.

Ecdat zarafetinin aynası: Aşiyanlar

Aşiyanların bunun bir ifadesi olduğunu belirten Göncüoğlu, hayvanları koruma geleneğinin, Osmanlı kültüründe her zaman var olduğunu ve 16. yüzyıl itibarıyla aşiyan adı altında kurumsallaşmaya başladığını anlattı. Kuşların ve kuş evlerinin pek çok tarihî yapıyla özdeşleştiğini aktaran Göncüoğlu, bu yapılarla ilgili şu örnekleri verdi: "Selvi ve çınar ağaçlarının gölgesinde kalmış Bayezid Camisi saçaklarından, kubbesine ve avlusuna kadar kumru ve güvercin sürüsü ile kuşatılmış olmasından dolayı İstanbullular tarafından, 'Kumrulu Cami' olarak ifade edilmiştir.

Ecdat zarafetinin aynası: Aşiyanlar

Güvercin ve kumru sürüleri, Eyüp Sultan Camisi başta olmak üzere, bu bölgedeki diğer camilerin ayrılmaz birer parçasıdır. Fetihten sonra inşa edilen ilk cami olan Eyüp Sultan Camisi'ne ilk kuş evleri yaptırılmıştır, ardından bütün İstanbul yapılarına bu gelenek aktarılmıştır. Bunlar dünyada çok nadir örneklerdir." İstanbul'daki aşiyanların, lodosa maruz kalmayacak noktada, güneye bakan cephelerde ya da batıya bakan cephelerde bulunduğunu ve güneş almasının sağlandığını belirten Göncüoğlu, inşa edilirken dönemin zevkine göre yapıldığını, gösterişli kuş evlerinin biraz da topluma hayvan sevgisinin kuş bazında teşvikini amaçladığını söyledi.

Ecdat zarafetinin aynası: Aşiyanlar

Günümüzde kimse kuşları düşünmüyor
Eskiden insanların evlerinin bahçelerine ağaçkakanlar için yuva yaptığını, ağaçların tepelerinde kuşların yaptığı yuvalar olduğunu ve o yuvalara asla müdahale edilmediğini ifade eden Göncüoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi modern hayatla beraber, artık kuşların yuva yapabileceği bir nokta yok, doğal beslenme alanları kayboldu. İnsan, hayatında olmayan bir şeyi koruma ihtiyacı hissetmez. Kimse günümüzde artık kuşları düşünmüyor. Artık biz mahallemizde bir tane bile leylek görmüyoruz. Serçeyi bile çok nadir göremeye başladık. Haklı olarak da gözden ırak olan gönülden de ırak olur" değerlendirmesinde bulundu.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...