Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Sedefin alternatif tedavisi olmaz!

Sedefin alternatif tedavisi olmaz!

SAĞLIK Haberleri

Sedef hastalığın şiddetine göre deriye sürülen kremler, ışık tedavisi ya da "aşı tedavisi" ile kontrol altına alınabilir.

ZİYNETİ KOCABIYIK
Ülkemizde en çok suistimal edilen sağlık problemlerinden biri olan sedef hastalığına internet siteleri üzerinden "doğal ve bitkisel" tedavi alternatifleri sunulduğunu söyleyen Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan, "Sedef sadece deri ile ilgili bir hastalık değildir. Bağışıklık sisteminin kronik bir hastalığıdır. Deri üzerine bitkisel olduğu iddia edilen kremler sürerek ya da sülük tedavisiyle hastalığı geçirmek mümkün değildir. Bunlar bazen derinin görüntüsünü düzeltebilir ama hastalık organlara hasar vermeye devam eder. Hasta ilerlemiş ve geri dönüşümsüz kalp ve damar hastalıkları, eklem tutulumları, karaciğer hastalıkları ile hastaneye başvurmak zorunda kalabilir. Alternatif tedaviler hastaya hem zaman hem de para kaybettirir" dedi.
Sedef, deri hücrelerinin bağışıklık sistemindeki yanlış sinyaller nedeniyle çok hızlı çoğaldığı, daha çok dirsek, saçlı deri, parmak uçları, kuyruk sokumu, avuç içi gibi bölgelerde kızarıklık ve pullanmalar ile kendini gösteren bir deri hastalığıdır.
GENLERLE GEÇİYOR
Bursa'da düzenlenen "8. Uludağ Dermatokozmetoloji Günleri"nin basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan, dünyada yaklaşık 125 milyon kişiyi etkileyen ve "dermansız dert" olarak nitelendirilen sedef hastalığının genetik kaynaklı olduğunu vurgulayarak, "Herhangi bir yaşta ortaya çıkabilen sedef hastalığı, bazı kişilerde hafif bazılarında da daha şiddetli seyretmektedir. Hastalığın bağışıklık sistemi, genetik ve çevresel faktörlerin karşılıklı etkileşimi sonucu geliştiği düşünülmektedir. Hastalığın gelişiminde çok sayıda genin sorumlu olduğu düşünülmektedir. Sedeflilerin yakın akrabalarında hastalığın sık görülmesi genetik yatkınlığa işaret eden önemli bir ipucu olarak ele alınmaktadır. Bazı enfeksiyonlar, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanımı, stres, travmalar, iklim şartları sedefin ortaya çıkışını kolaylaştırmaktadır" diye konuştu.
IŞIK TEDAVİSİ nbsp;
Sedef hastalığının doğru tedaviyle kontrol altına alınabildiğini ve hatta uzun süren iyilik dönemleri sağlanarak ortadan kaldırılabildiğini belirten Prof. Dr. Başkan, "Sedef, hastanelerin dermatoloji kliniklerinde modern tıbbın tedavi yöntemleri ile tedavi edilmekte ve SGK da bu tedavileri karşılamaktadır. Tıbbi tedavide hastanın durumuna göre kremler, 'ışık tedavisi' ya da halk arasında 'aşı' olarak bilinen aylık ya da 3 aylık iğneler şeklindeki ilaçlarla kullanılmaktadır. Hastalarımızı sedefin kesin çözümünü bulduğu iddia eden ve alternatif veya bitkisel yöntemlerle yapılmış karışımları satan kişi veya kuruluşlara kapılmamaları konusunda uyarmak istiyoruz. Bunlar tedaviyi geciktiriyor, iyileşebilecekken iyileşemez hale getiriyorlar. Özellikle sülük ve balıklar eğer hijyenik değilse enfeksiyon riski, kanla bulaşan hepatit tehdidi de taşıyorlar" diye konuştu.


*SEDEF BULAŞICI DEĞİLDİR. SEDEFLİ KİŞİYE DOKUNMAK VE ORTAK EŞYALARI KULLANMAKLA SEDEF HASTASI
OLUNMAZ!
Sedefin alternatif tedavisi olmaz!

BİTKİSEL İLAÇLAR VAKİT KAYBETTİRİR
Tedavi olmayan hasta kalp krizi ve intihara meyilli
Şiddetli seyreden ve tıbbi tedavi altında olmayan sedef hastalığına bağlı olarak kalp ve damar hastalıkları, kalıcı eklem bozukluklarının meydana gelebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Başkan, "Deride görülen pullanma, bazı hastalarda damarların içinde de görülür. Sedefi olanların yüzde 5 ile 10'unda eklemler de tutulabileceğinden eklem hareketleri zamanla sertleşebilir ve ağrılı hale gelir. Modern tıbbın önerdiği yöntemlerle tedavi edilmezse kalp krizi, elleri ayakları hareket ettirmeme riski artar" dedi. Prof. Dr. Başkan, obezitenin tek başına sedefe hastalığının gelişimi için risk faktörü olduğuna dikkat çekti. Sürekli deri döküntüsü yüzünden sedef hastalarının özel hayatları ve iş hayatlarının problemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Başkan, hastaların % 25-30'unda depresyon ve takıntı gibi psikolojk problemler bulunduğunu, toplumdan dışlanma yüzünden intihar riskinin de yüksek olduğunu ifade etti.





UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...