Köşk, 28 Şubat'ın karargâhı olmuş

Köşk, 28 Şubat'ın karargâhı olmuş

GÜNDEM Haberleri

Dönemin Başbakanı Erbakan'ın evinde MİT Müsteşarı Sönmez Köksal'la yaptığı görüşmenin tutanakları Cumhurbaşkanı Demirel'e sunulmuş. Sözkonusu tutanaklar Köşk'te bulundu. Görüşmede, Erbakan, Köksal'a irtica tehdidinin olmadığını anlatmaya çalışıyor.

Post-modern darbeyi araştıran Meclis Darbe Komisyonu'nun raporunda, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan ile MİT Müsteşarı Köksal Toptan arasında geçen "Gizli" görüşmenin Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanlığı döneminde arşivlenen tutanakları Çankaya Köşkü'nün arşivinden çıktı. Raporda, dönemin MİT Müsteşarının, 28 Şubat tarihli MGK toplantısından önce, 1 Şubat Cumartesi günü, bizzat Erbakan'ın evine giderek bir görüşme yaptığı, görüşme gündeminin 28 Şubat tarihli MGK toplantısının gündemi olduğunun anlaşıldığı belirtilerek, "Tutanakta Erbakan'ın Müsteşara söylediklerinin olduğu gibi aktarılarak, Demirel'e sunulduğu anlaşılmaktadır" denildi. GÜVEN ERKAYA'YA, "ŞEHİTLİKLE" CEVAP Görüşme tutanaklarına göre Erbakan şu ifadeleri kullanıyor: "MGK'nın gelecek toplantısının etraflıca hazırlanması gerekecek. Fevkalade önemli ve nazik bir konu. Deniz Kuvvetleri Komutanımızla bir hafta süre görüşülebilse fikirlerinde herhalde değişiklik olur. Devlet halka hizmet için vardır. Devlet 'ben dini hizmetlere karışamam' diyemez. Dini hizmetler halka hizmetin ayrılmaz bir parçasıdır. Halkın inancına ve tarihine saygı gösterilmesi esastır. Dünyanın en kuvvetleri ordularından olan Türk ordusunun gücü de maneviyatından gelir. Şehitlik ve vatan sevgisi İslam'ın en yüksek değeridir. Oramiral, Başbakanlık konutunda düzenlediğimiz iftar yemeğini yadırganacak bir tutum olarak işaret etti. Biz herkesi kucaklamak durumundayız."Erbakan, Sönmez Köksal'la görüşmesinde "İrtica tehlikesine yönelik" tartışmaları ise "Müslümanlık tehlikeli olamaz. Yalnız bu alanda öğrenim eksikliği var. İBDA-C gibi neyin kısaltılmış hali olduğu belli olmayan grupların silahlı eylemleri varsa, bunlar cahillikten, dinin iyi öğretilmemiş olmasından kaynaklanıyor. Bu gibi grupların dinle yakından uzaktan ilgisi yoktur" diye değerlendiriyor. İrticanın "Geriye dönmek" anlamına geldiğini, kimsenin Türkiye'yi geri götürmeye gücünün yetmeyeceğini anlatan Erbakan, "Olmayan şeyin tehlikesi de olmaz. Bu konular etraflıca görüşülürse herkesi ikna etmemiz mümkündür. Hazırlanacak metni gözden geçireceğiz. Ortaya herkesin kabul edeceği bir metnin çıkması gerekir" şeklinde konuşuyor. ÇİLLER 'SİYASET DİNİN HİZMETİNDE' DEMEDİ Güven Erkaya'nın, Çiller'in "Siyaset dinin hizmetindedir" şeklindeki sözüne de değindiğini hatırlatan Erbakan, MİT Müsteşarına bu sözün Çiller'e ait olmadığını da anlatıyor. Erbakan ile Köksal arasındaki bu görüşme tutanağına istinaden, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği tarafından hazırlanan 24.02.1997 tarihli bir notta, Erbakan'ın ifadeleri hakkında bir değerlendirmeye de yer veriliyor. Bu değerlendirme belgesinde, "Sayın Başbakan irtica konusunda, 'olmayan şeyin tehlikesi olmaz' biçimindeki sözleri ile irticai kesimlerin, yürüttükleri gizli ve planlı kadrolaşma faaliyetleri ile çelişmekte; Aczimendiler ve benzeri tarikatlar, Kayseri ve Sincan olayları ile büyük tırmanışa geçen irticai faaliyetleri görmemezlikten gelmektedir. O halde, bunlar bağımsız yargı mercilerince niçin tutuklanmış ve haklarında dava açılmıştır sormak gerekir" denildi.MECLİS RAPORU Müdahalede Amerikan parmağına ulaşılamadı TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu raporunda 28 Şubat sürecini başlattığı ileri sürülen ABD kriptosunun "doğruluğunun" tespit edilemediği belirtildi Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu 28 Şubat sürecini başlattığı iddia edilen ABD kriptosuna da açıklık getirdi. Komisyonun raporunda, "28 Şubat döneminde, başta ABD olmak üzere, dış güçlerin, en azından resmî düzeyde, Meclis'in açık kalması koşuluyla, Refahyol'un uluslararası alanda atmış olduğu bir kısım adımlardan rahatsızlığını, uzun süreli hükümet etmesinin kendi menfaatleri hilafına sonuçlara neden olacağı düşüncesini açıkça zikrettikleri" hatırlatıldı. Raporda, "Ancak açık bir darbeye ışık yakmamak suretiyle, darbe heveslisi kesimlerde de hayal kırıklığına yol açtıkları görülmektedir" denildi. DIŞİŞLERİNDEN CEVAP YOK Öte yandan, Komisyonun görüşüne başvurduğu Recai Kutan'ın 28 Şubat sürecinde ABD'nin "Refahyol'dan rahatsız olduğunu gösteren bir kriptonun varlığından söz ederek, Türkçe tercümesi olduğunu öne sürdüğü bir "belge"yi Komisyona teslim ettiği de belirtildi. Raporda, bu belgenin aslına ve doğruluğuna ilişkin herhangi bir bilgiye ulaşılamadığına vurgu yapılarak, dönemin başbakanlık Müsteşarı Yaşar Yazıcıoğlu'nun da, söz konusu kriptodan bahsettiği belirtildi. Yazıcıoğlu'nun ABD Dışişleri Bakanının, dönemin ABD Büyükelçisi Marc Grossman'a gönderdiği bu kriptonun kendisine Erbakan tarafından okunduğunu söylediği vurgulandı. ABD kriptosunun doğruluğu konusunda Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla da bilgi istendiği ancak bugüne kadar herhangi bir cevap alınamadığı da belirtildi. Raporda, "Ancak, ABD Dışişleri Bakanlığı, geçmişte, bu ve benzeri iddiaları yalanlayarak, ABD'nin 28 Şubat sürecinde herhangi bir dahlinin olmadığını açıklamıştır" denildi. Haber Merkezi ANKARA

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...