Kavga gürültü yok fikirleri çarpıştırıyoruz

TGRT HABER’de “Karşı Karşıya” isimli dikkat çekici bir program başladı. Yazarımız Cem Küçük ile Sözcü Gazetesi Yazarı Ümit Zileli, pazartesi, salı ve çarşamba akşamları saat 20.45’te TGRT Haber ekranlarında “karşı karşıya” geldi.
İki yazar, gündemin en sıcak konularını, en tartışmalı başlıkları ve dünya gündemini etkileyen olayları, iki farklı zaviyeden ele alıyor. Pek çok konuda birbirlerine muhalif olsalar da, ortak paydada buluşmasını biliyorlar. Programda, kavga gürültü yok, fikirler açıkça ortaya dökülüyor.
Programın formatını değerlendiren Cem Küçük “Aslında Türkiye’de herkes birbiriyle kavga etsin isteniyor. Reyting yaptığı için esas istenen bu. Ama Türkiye’de fikirleri savunmak için kavga etmeye gerek yok” diyor ve şöyle devam ediyor:“Ümit Zileli fikrini net söyleyen biri. Çekincesi yok. Ayrıca birileri gibi doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da hedef almıyor. Karşıt görüş demek sürekli farklı fikirleri savunmak demek de değil. Ben mesela Sözcü operasyonu olduğunda çekincelerimi söyledim. İtiraz ettiğim noktalar vardı. Ümit Zileli de muhalefetteki bazıları gibi kontrollü darbe demiyor. 15 Temmuz darbedir diyor. Bu tür asgari müştereklerde anlaştınız mı, problem kalmıyor. Karşındakine saygı duyarsan, onu dinlemek istersen seviye düşmüyor. Ben Ümit Zileli’yi dinlerken de acaba haklı olabilir mi diye kendime soruyorum. Gözden kaçırdığım noktalar vardır diyorum. Bizim yaptığımız programın benzerini geçmişte Emre Kongar ile Mehmet Barlas yapmıştı. Altı yıl devam etti o program. Umarım bizimki de uzun sürer.
Seyircinin kavgadan bıktığını söyleyen Ümit Zileli de şunları ifade etti: Çeyrek asırlık bir televizyon macerası var arkada. Ve bilgi! Eğer bu ikisi elinizin altındaysa, okuyup, izleyip, araştırıyor ve öğrendiklerinizin hipotezini yapabiliyorsanız kavgaya ve seviyeyi düşürmeye hiç gerek kalmaz. Geçmişte, özellikle kumpas davaları esnasında kavgalı, gürültülü çok program oldu. Ancak artık buna gerek yok. Sözlerinizle, bilginizle dövebiliyorsanız, buyurun ekran sizin!.. Şaka bir yana, seyirci de artık bu tür şeylere hoş bakmıyor.
Cem Küçük’e göre bir tartışma programında aynı fikir yapısından kişilerin bulunması seyirciyi sıkıyor. Karşıt fikirlerin, beyni daha fazla çalıştırdığını söyleyen Küçük şöyle diyor: Bütün kanallar kendi ideoloji ve görüşü neyse onu ekrana çıkarıyor. Düşünsenize bir masa etrafında 5 kişi var ve hepsi aynı fikri savunuyor. Seyirci belli zaman sonra bundan sıkılıyor. Kendini sıkmana gerek yok. Gerilmene, fazla hazırlık yapmana gerek kalmıyor. Ama karşıt görüşten biriyle çıkınca hazırlık yapmak mecburiyetindesin. İkna edici olmak zorundasın. Argümanlarını ortaya dökmen lazım. Seni seven izleyici olsa bile, iyi argüman ortaya koyamıyorsan, seyirci bunu anlıyor. Kimseyi kandırman mümkün değil. O yüzden hazırlık yapmalı, fikrini ortaya koymalı ve karşı tarafı zorlamalısın. Bir de karşıt fikirler olduğu yerde beyin daha iyi çalışıyor, sizi zorluyor. Beyin zor anlarda daha çok çalışır. Diğer türlü tembelliğe alışır.
Ümit Zileli de Küçük ile benzer düşünceye sahip: Tek kelimeyle samimiyet lazım! Eğer seyirci bunu algılarsa ki, öyle de oluyor, o zaman sizi izlemeye alıyor ve kolay kolay da bırakmıyor... İkincisi ise karşıt görüşler olması. İzleyici ‘sen, ben, biz’ türü, aynı görüşten inananların, aynı şeyleri tekrarlamasından haz etmiyor. Bilgilenmek, aynı konuda farklı görüşleri izlemek istiyor. Bunu iyi yapanı da çok izleyerek ödüllendiriyor...

İKİ USTA KALEM

Türkiye Gazetesi Yazarı Cem Küçük ile Sözcü Gazetesi Yazarı Ümit Zileli, hızla değişen gündemde olup biteni anlamak, farklı görüşleri en cesur ve açık şekilde anlatmak için karşı karşıya geliyor.