Korku eşiği aşıldı, kralını yaparız! 10 yılda değişen TEKNOFEST gençliği

"Biz yapamayız" nesli gitmiş "Âlâsını yaparız" nesli gelmiş. Gençlerin kendilerine güveni tam, çalışıyorlar yapıyorlar. TEKNOFEST 2025 bütün enerjisiyle hız kesmeden devam ediyor. Sahada birbirinden kabiliyetli gençlerin dikkat çeken projelerine gelin birlikte bakalım…
İRFAN ÖZFATURA’NIN HABERİ - TEKNOFEST'’in 10 küsur yıllık macerası var. İlk zamanlar bu kadar renkli değildi. Mamül ürünlerden ziyade maketler resimler olurdu standlarda, gençler yine meraklıydı ama içlerinden pek azı proje yapmış sunmaya kalkmıştı kalabalığa.
Artık sadece havacılık değil tarım, ulaşım, şehircilik, trafik, çevre, haberleşme, enerji, sağlık gibi insanı ilgilendiren her mevzuda yeni fikirler sergileniyor.
Ayakları yere basmayan festivalde ayakları yere basan projelerle tanışıyorsunuz, çoğunun tatbiki mümkün, bu da millete ümit veriyor.
İnanın bütün salonlar dolu, her masada ayrı proje sergileniyor.
Yerli milli arabamız Togg büyük bir eksikliği giderdi, yüzlerce otomobil projesi ise sırada bekliyor. Bir kere her üniversitenin bir oto tasarım takımı var, yaptıkları arabalar, süratte, iktisatta, estetikte yarışıyor. Bazıları otonom kabiliyetler kazanmış, garip engelleri aşıp, otoparkı buluyor, gidiyor güzelce park ediyor. Bu hususta bilhassa Yıldız Teknik Üniversitesi hayli çaba sarf ediyor, yurt dışı başarılara da imza atıyor.
Gençler robot konusunda da hayli iddialılar, kimi yazılımda, kimi elektronikte, kimi mekanikte iyi, ekip olunca ortaya güzel işler çıkıyor. Robotlar önlerine çıkarılan maniaları geçiyor bir paketi ya da ağırlığı kaldırıyor, alıp filan yere götürüyor.
Dron yarışmaları eskiden de vardı artık kabiliyetleri arttı, görüntü topluyor, ilaç serpiyor, kuryelik yapıyor. Son yıllarda roketlere ve su altı araçlarına kayan ilgi gözden kaçmıyor.
SELÇUK ABİ GİBİ...
Mektepler eskisi gibi değil öğretmenler çocukları çok iyi yönlendiriyor, TUBİTAK yanlarında, her türlü desteği veriyor. Hepsi Selçuk Bayraktar abilerini örnek alıyor. İHA, SİHA, uçak ve helikopter tasarlıyor.
Bu arada inovasyon hususunda öne çıkan firmalara alan açmışlar. Paşabahçe bir çay bardağı yapmış, çayı da camdan. Rengi fevkalade tutturmuş alıp yudumlayasınız geliyor, benim gibi tuzağa düşenlere gülünüyor. Bursalı Burkay Tekstil Koza Handaki dekorları kravata geçirmiş, ginkonq biloba yapraklarından harika desenler çıkarmış, fulara yakıştırmış.
TKİ kömür özlü kolonya imal etmiş, gerçekten hafif ve hoş kokuyor. Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Jandarma personeli kullandıkları vasıtalar ve cihazlar hakkında meraklıları bilgilendiriyor. Subayları resmi değil samimi, güler yüzle karşılıyor, silahları saklamıyor, izin veriyorlar dokunmanıza.
Birkaç yerde poligon var, çarşaflı bir teyzem geldi, "bam bam bam" hepsi hedefte sıfır karavana.
ÇOCUKTAN AL HABERİ
Ben TEKNOFESTlerin çocuk kaşiflerini seviyorum. Projelerini sık sık nefes alarak anlatıyorlar, o ne tatlı heyecan? Gördüğüm şu ki “biz yapamayız” eşiğini aşmış, “kralını yaparız” güvenini kazanmışlar. Yeni nesil çabuk kavrıyor, zaten elektronik cihazlara aşinalar.
Ramazan ve Sinan iki Ispartalı minik. Biz epilepsi nedir bilmezdik bunlar hastaları takip eden cihaz düzenlemişler o yaşta. Sensörlerle nabız sayılarını ve adele kasılmalarını ölçüyor, kriz başlamadan SMS ile ailesine bildiriyor.
Yine Isparta’dan mini mini iki kızımız Sümeyye Şenel ve Saliha Dilmaç son kullanma tarihleri ikaz sistemi kurmuşlar, mesela on yıl evvel hazırladığınız deprem çantasına koyduğunuz ilaçlar ve gıdalar bozuldu mu acaba?
Kimi elektronik ilaç kutusu yapmış, yaşlıları ikaz ediyor, kullandın alma!
Ankaralı Furkan Canbulut mağarada şehit olan askerlere çok üzülmüş bir kask tasarlamış, zehirli gazlara has sensörlerle donatmış dışarısı ile irtibat sağlamış ayrıca. Madencilerin işine yarar bilhassa.
Bursa’dan Ömer Efe ve arkadaşları kurutulmuş muz kabuklarını toz haline getirip yangın söndürme topları yapmışlar. Diğer kimyevi maddeler gibi tabiata zararı yok, aksine faydası var. Sahaya mercimek ekip ispatlamışlar.
ZELZELE İLE YAŞIYORUZ
Ankara’dan gelen minik Sabri de deprem molozları ile kirlenen bölgeleri eski haline döndürmek için hangi bitkilerden istifade etmeli konusuna kafa yormuş.
Bitlisli Ensar, Akın ve Volkan, enkaz altında kalanlar için destek cihazı yapmışlar.
Kayseri’den Hasan Emin ve Ecrin ise zeminde mini seviye kayıpları ile devreye giren zelzele uyarı cihazını tanıtıyorlar.
Osmaniye’den Ali, Eymen, Aslı ve Muhammed Cuma diz altı protezlerinin iyi oturması, rahat kullanılması ve dengeli olması için çalışmışlar.
Osmaniye’den Esma ve Beyza yaya geçitlerine hızlı giren araçlara mani olacak bir sistem geliştirmiş. Yine Osmaniye’den Esra Cennet hasar tespiti yapan bir cihaz üzerinde çalışmış, üstelik bina içine girmeden dışarıdan.
Ordulu Ömer kalorifer peteği ile duvar arasında kalan sıcak havayı yaymayı düşünmüş, sensörler ölçüyor fanlar dağıtıyor.
Bayburtlu Yağmur Gökçe ise deniz suyundan içme suyu elde etmek üzerine çalışmış.
Az suyla ve hiç elektrik yakmadan çamaşır yıkayan makineyi kim istemez? Bilgen ve Muhammed Said’e sorun anlatsınlar. Feyza ve Zeynep Almila topraklarımızın kirlenmesine ve kaybına üzülenlerden, projelerini heyecanla anlatıyorlar.
ÇARESİ VAR
Trabzon’dan Burak ve Ahmed Cemal arka koltukta oturanı kilosundan tanıyan, yolcu çocuk ise kapıları kilitleyen bir sistem yapmış uygulamışlar.
Samsun Çarşamba’dan gelen Hasan Mehmed Emin, Ecrin ve Melike kamyon çamurluklarından sıçrayan ve arkadaki arabaların görüşüne mani olan sulara çare bulmuşlar, onların çamurlukları suyu absorbe ediyor ve kanala alıp düşük seviyeden bırakıyor asfalta.
Normal araçları otonom hale getiren bir kit geliştiren Onur, Talha ve Kuzey, elektriği de güneş sensörlerinden aldıklarını söylüyorlar.
Ankara Gölbaşından gelen İmam hatipli Ali Erdem, Bekir, Muhammed Kerem kardeşlerimiz de sağanak yağışlarda alt geçitlerde ansızın biriken sulara çare üretmiş, araçları gömülmeden ikaz ediyorlar.
Gelelim büyüklere, Gebze Teknik Üniversiteden gelen Cemal, dikey kalkan, yatay gidebilen ve yine dikey inebilen hava aracını tanıtıyor.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinin elektrikli aracı 100 km sürate 5 saniyede çıkıyor. Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Enes bununla yetinmeyeceklerini daha da güçlüsünü ve hızlısını yapacaklarını söylüyor.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi öğrencileri şahinleri taklit ederek imal ettikleri kameralı hava aracı ile çok ödül almışlar, şimdi de köpek balığını taklit ederek su altını keşfe çalışacaklar. Özetlersek ''Biz yapamayız'' nesli gitmiş ''Âlâsını yaparız'' nesli gelmiş, korku eşikleri aşıldı ya artık önümüz açık inşallah
Kutu kutu kutu
Biz yaptık biz!
Serdar'ı, Sancar'ı
Songar'ı, Tulpar'ı
Altay'ı, Anka'yı
Biz yaptık biz!
Bilgem'i, Milgem'i
Alpin'i, Kirpi'yi
Kubbe'yi, Gökbey'i
Biz yaptık biz!
Tayfun'u, Yavuz'u
Togg'u, Kunduz'u
Baykuş'u, Hürkuş'u
Biz yaptık biz!
Hançer'i, Panter'i
Şimşek'i, Akrep'i
Fatih'i, Hürjet'i
Biz yaptık biz!
Ejder'i, Yalçın'ı
Korhan'ı, Kaplan'ı
Kızılelma'yı
Biz yaptık biz!
Boran'ı, Vuran'ı
Hisar'ı, Koral'ı
Pars'ı, Akıncı'yı
Biz yaptık biz!
Serhat'ı, Fersah'ı
Akdal'ı, Kalkan'ı
Atak'ı, Kaan'ı
Biz yaptık biz!