Gül: Konuşmayandan korkarım

Türkiye'nin her tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderilen mektupların bir kısmı kitaplaştırıldı. Gazeteci-yazar Mehmet Gündem tarafından seçilen yazışmaların bir bölümü "Cumhurbaşkanım Mektubunuz Var" ismiyle piyasaya sunuldu.Mersin'den 4. sınıf öğrencisi Mert K., mektubuna Gül önemli bir değerlendirme yapıyor. Küçük Mert'in "Biz küçüklerin sizlerden ne çok şey beklediğimizi bilmelisiniz" cümlesine Cumhurbaşkanı Gül "Ben susan toplumlardan çok korkarım, ne zaman ne yapacakları, o suskunluğun nerede nasıl bir patlamaya dönüşeceği belli olmaz. O yüzden yöneticilerin toplumun nabzını iyi tutmaları, onlarla iç içe yaşamaları, toplumdan kopmamaları ve toplumsal dinamikleri iyi okumaları çok önemli. Aksi hâlde onlar, kendi halkının karşısında aşılması gereken bir engel olarak dururlar da bu gafletin farkında bile olamazlar. Sonra bir büyük selle yıkılıp giderler. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Çok şükür ki ben ve arkadaşlarım bizden nelerin beklendiğinin idrakindeyiz" diye yorum yapıyor. HERKESİN DERDİ BAŞKA Herkesin talebi de farklı farklı. Kimi fotoğraf istiyor, kimi evleneceği kızı ikna etmesini arzuluyor kimi de başından geçen olayları anlatarak yardım istiyor. Yardım talepleri de birbirinden çok ilginç. Hepsine bir şekilde cevap verildiği de anlaşılıyor. Zira kitapta Abdullah Gül, mektuplardaki ifadeler için yorum ve değerlendirmelerde bulunurken hangi talep için ne tür icraatların ortaya konulduğunu da söylüyor. Bazı istekler için çok fazla yazışma yapıldığı belirtiliyor. Öyle ki tek sayfalık gelen mektup için daha sonra Köşk'te bir dosya açılıyor ve atılan bütün adımlar aşama aşama takip ediyor. Bütün mektuplarla ilgili değerlendirmeyi elbetteki Gül ve eşi Hayrünnisa Gül ilgilenmiyor. Bu mektuplar için söz konusu çalışmayı yürüten ve daha sonraki aşamalarını takip eden bir ekip bulunuyor. "YÜZ YAŞINDA GİBİYİM" Cumhurbaşkanı Gül'e neredeyse her yaşta mektup gönderen var. Bunlardan 13 yaşındaki Mervegül E.'nin mektubu yürek burkuyor. Mervegül'ün satırları şöyle: "Ben 13 yaşında bir kızım fakat kendimi 100 yaşında hissediyorum. Çünkü o kadar derdim var ki anlatırsam şaşırırsınız. Ben gözlük kullanıyorum. Kullanmak tabi normal. Ama babam çalışmadığı için ağabeyimin okulunu bırakıp bize bakması gerekiyor. Annem rahatsız. Sağlık güvencemiz olmadığı için doktora gidemiyor. Of keşke böyle tanışmasaydık." GÜL'DEN TABANCA İSTEDİ Farklı talepleri içeren pek çok mektup var. Hatta sevdiği kızı ailesinden Gül'ün istemesini bile talep eden bulunuyor. İsmi gizlenmiş bir başka vatandaş ise başından geçenleri anlattıktan sonra "Abdullah Abi, Kurtar beni" diye feryat ediyor. Kırşehirli Ressam Halil Ö. ise yazdığı mektupta Cumhurbaşkanından kendisine bir tabanca hediye edilmesini ve bunu gururla taşıyabileceğini söylüyor. Gül ise, "Benim silah hediye etmek gibi bir adetim yok" cevabını veriyor. "Sağılır inek"in parasını Hayrunnisa Hanım ödedi! Samsun'da Sevgi K. ise çok kısa bir mektup göndermiş ve sadece bir istekte bulunmuş. Sevginin isateği şöyle: "Sayın Cumhurbaşkanım, evimi geçindirebilmek için sizden sadece sağılır bir inek rica ediyorum." Samsun Valiliği'nden bu isteğin yerine getirilmesi isteniyor. Valilik "talep doğru fakat böyle bir uygulamamız yok ne yapalım" diye soruyor. Bunun üzerine Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'ndan bir inek alınıp verilmesi önerisine de "bizim inek verme gibi bir uygulamamız" yok denilince Hayrünnisa Gül, kendi imkanıyla inek alıp meseleyi çözüyor.