Hazırlanmamışız

Sesli Dinle
A -
A +

Dün, çok güzel bir video geldi bir arkadaşımdan. 1995 yılında Osaka'da verdiği bir konserde, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı için, yani dün kutladığımız gün için yaptığı besteyi çalmış ve "Cumhuriyetimizin 100. yılında bu şarkıyı yine burada çalmak istiyorum. O zaman 80 yaşında olacağım" demiş Osakalılara. Ömrü vefa etmedi, 1999 yılında kaybettik Barış Manço'yu... Bugünden tam 28 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında yeniden seslendirmek üzere bir beste yapıyor. Yani kendi işinin en iyisini, 28 yıl önceden başlayarak yapmaya çalışıyor...

 

O videoyu izleyince peş peşe Barış Manço videoları gelmeye başladı. Bir programında izleyicilerden birinin "Batılılaşmak istiyoruz" şeklindeki ifadesini orada keserek özetle şunları söylüyor: Batılılaşmak, Batı özentiliği. Böyle demeyelim. Biz onlardan çok daha iyiyiz. Biz kendi değerlerimizle onlardan çok daha iyiyiz, daha da iyi olacağız...

 

Şimdi bugüne gelelim... Gerçekten bir asrı geride bırakmış olan bir Cumhuriyet gibi kutladık mı biz yıllardır hazırlandığımız bu günü? Daha doğrusu gerçekten hazırlandık mı?

 

Hazırlanmaktan kastım şenlikler, konserler, yürüyüşler, balolar falan değil tabii... Bunlar organizasyon şirketlerinin birkaç günde hazırlayacağı şeyler. Yapılır, yaşanır ve geçer. Asıl mesele, 100. yılın şanına yakışır işler üretmek... Bunun için de herkesin kendi işini "en iyi" olacak şekilde yapmasından geçiyor.

 

Atatürk "Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır" demiş. Bunu içselleştirmeden, bayrak sallamakla, kırmızı-beyaz giymekle bir şey olmuyor maalesef.

 

Mesela ben dün 29 Ekim'e, yani Cumhuriyetimizin 100. yılına girdiğimiz ilk dakikalardan itibaren bir şenlik havası hissetmek istedim her yerden... Gün ışıdığında, adım attığım her yerde "dünyanın en güzeli" olan bayrağımızı görmek istedim. Attığım her adımda 100'üncü yılını kutlayan bir ülkenin güzelliklerini görmek istedim. Yoktu. İnsanların evlerine, işletmelerin iş yerlerine astığı bayraklar olmasa, okullardan gelen çocuk cıvıltıları olmasa, bugün bayram olduğunu anlamayacağız neredeyse...

 

Yaşadığım şehir olan, dünyanın en güzel şehri olan İstanbul bugüne böyle mi uyanmalıydı gerçekten? İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul'u baştan başa geçen Metrobüs hattını ay yıldızlı bayrağımızla donatamaz mıydı mesela? Adında 'Türk' kelimesi olan, yılda 100 milyon litre akaryakıt aldığı şirketle birlikte bile yapabilirlerdi bunu. Araçlara çocuk müsamerelerinde asılan 9x13'lük bayraklar mıydı bugünün hakkı gerçekten?

 

Koca koca şirketler... "Ben 100. yıla öyle büyük bir eser armağan ediyorum ki..." diyebilmeliydi.

 

Çoğu diyemedi, bildik mesajlar, beyanatlarla geçirdi bu dönüm noktasını ama kendi çapında çok iyi şeyler yapanlar da vardı.

 

Mesela İş Bankası... Cumhuriyetimizin 100. yıl kutlamaları için müzelerinde bu yüzyılı anlattı. "Yaşasın Cumhuriyet" sergisinden sonra konferanslarla, yeni açılan Türkiye İş Bankası Resim ve Heykel Müzesi ile devam etti. Ardından da 100. yıl coşkusunu yurt dışına taşıdı. Dünyanın önemli noktalarında, Londra, Berlin, Bükreş, Delhi, Milano gibi şehirlerde "Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını kutluyor" mesajları verdi ve "Mustafa Kemal Atatürk 29 Ekim 1923’te dünyaya Cumhuriyetimizi ilan etti. Biz de aynı heyecan ve coşkuyla Cumhuriyetimizin 100. yaşını tüm dünyaya ilan ediyoruz" yazdı.

 

Bu da değil sadece... Bankanın eski genel müdürlerinden Ersin Özince'nin verdiği mesaj da çok önemliydi. Bankalar Birliği Başkanlığı da yapmış olan Ersin Özince, İş Bankası'nın kuruluş aşamasında yabancıların "Türkler banka kuramaz, telaşa gerek yok" notuyla bildirdikleri niyetlerine karşılık, Türkiye'nin şimdi dünyaya üst düzey bankacılar yetiştiren yere gelişini de anlattı ve Atatürk'ün "Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır" sözünün kanıtladığını anlattı. Ne mutlu onlara...

 

Koç Holding... Verdiği reklamlarda 100. yılı, işinin en iyisini yaparak kutladığını anlattı.

 

Sabancı Holding, 100. yıla özel reklamını, her gün yüz binlerce kişinin ziyaret ettiği New York'un ünlü Times Meydanı'nda yayımlayarak dünyaya "Biz yüz yılımızı kutluyoruz" mesajı verdi...

 

Savunma sanayimiz... Dün İstanbul Boğazı'nda; havada, karada, denizde yerli uçak, helikopter, gemiler ve tanklarla gövde gösterisi yaptı.

 

Otomobil markamız TOGG, geçiş töreniyle "geliyoruz" dedi...

 

Yerli yazılımcılarımız 100'üncü yıla özel güncellemelerle kutladı özel günümüzü...

 

Bundan sonra da en iyisini yaparak geleceği yazacaklar. Önümüzdeki yılları "Türk Asrı" yapma hedefiyle ilerleyecek bu gençlik...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.