Alevden top

A -
A +

Yangınlar korkunç. Biri bitmeden diğeri başlıyor. Bir yerdeki yangına yardıma giden çevre illerdeki itfaiye ekipleri, kendi merkezlerine gelmeden bir diğerine yetişmeye çalışıyor. Bir yanda 'uçak yetersiz' diyen ama uçağın suyu nereden alacağına dair hiçbir fikri olmayan, yangın helikopteri ile yangın uçağının nasıl görev yapacağını bilmeyen çokbilmişler, diğer yanda günlerce su içerek yangına müdahale edenler... Bunun bir yangın söndürme yöntemi olduğunu bilmeden 'Ormancılar gözümün önünde ağaçları yaktı' diyenler de var, beton mikserini getirip beton pompasıyla su püskürtenler de... Yangında samanları kül olan besicilere saman taşıyanlar gözleri yaşartırken, onca yangına rağmen hâlâ anız yakmaya devam edenler de can yakıyor...

 

Yangında telef olan hayvanlar, evlerinden, köylerinden uzaklaştırılan binlerce insan... Komşumuz Yunanistan'da da durum aynı. Ülkenin birçok yeri alev alev yanıyor. Onlarda da onlarca köy boşaltıldı, binlerce kişi evinin, aracının yanmasını izledi, izliyor... Yangınlar için tutturmuşlar 'küresel ısınma'... Evet küresel ısınma var da rakamlar gösteriyor ki yangınların yüzde 88'i insan kaynaklı. Ya anız yakıyor, ya sönmemiş ateş bırakıyor, ya sigara atıyor... Bir tarlayı sürerken ya da hasat yaparken çıkan bir kıvılcım bir anda dev bir yangına sebep olabilir. Arabadan atılan bir cam şişe, birkaç saniye içinde güneşten aldığı ısıyı yansıtarak yangın çıkarabilir. Yanan kanatlarıyla uçmaya çalışan bir kuş, çam ağaçlarından fırlayan kozalaklar... Dün yangın görüntüleri arasında bir top mermisi gibi yüzlerce metre uzağa fırlayan bir alev topu gördüm, dehşete düştüm. Sebepler, söndürme yöntemleri, talepler, iddialar, yanan canlar... Hepimizin ortak dileği bu yangınların hızla söndürülmesi. Tabii başta da yangının çıkmamasını sağlamak. Bunun için de yangın uyarı sistemlerinden bile önce, yangın önleyen sistemlerin devreye alınması. Buna dair teknoloji var, daha önce de yazmıştık. Onlara dikkatle bakılması gerekiyor.

 

 

Aradığınız operatöre ulaşılamıyor

 

 

Bu yangınları söndürmek için suya ihtiyacımız var. Arazözlere, itfaiye araçlarına, uçaklara, helikopterlere... Deniz olmayan yerde göletler, göller sağlıyor bu araçlara suyu. Göller ise her geçen gün artan bir hızla kuruyor, suyu çekiliyor. Ülkenin her yerinde kurumuş göller, altından su akmayan köprüler var. Daha 15-20 sene evvel üzerinde rafting yapılan akarsuların yatağındaki toprak bile çatlamış. Su yok. Hızla azalıyor.

 

Yağmurlar azalmış, su kıtlığı kapımızı çalarken biz ne yapıyoruz? Boşa akan çeşmeler, sulama yaparken patlayan borular var ve onlara dur diyen yok.

 

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da bir yeşil alan sulanıyor, ben de araçla yanından geçiyordum. Bir anda yan tarafında patlayan boru ve boşa akan suyu gördüm. Gideceğim yere ulaştıktan sonra ilk iş, İSKİ'yi, yani İstanbul Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğünü aradım. Dakikalarca bekledim, sonra bir görevliye ulaştım, anlatıyordum ki, arızanın konumunu sordu, söyledim. "A yok, orası bizim kontrolümüzde değil" dedi. Park ve Bahçeler Müdürlüğünün bilmem ne birimini arayıp onlara bilgi verecekmişim. Fakat onların da bölge bölge ayrımı söz konusuymuş. Suyun bu kadar değerli olduğu günümüzde, boşa akan binlerce metreküp su için arıza bildiriyorum ama "Aradığınız operatöre ulaşılamıyor" bilgisi ile karşılaşıyorum. Gerçekten bunu hak ediyor muyuz?

 

O sulama borusundan ne kadar akar bilmiyorum da, normal bir çeşmeden 1 saatte 972 litre su akıyor. Yani yaklaşık 1 metreküp. Eller yıkanırken, dişler fırçalanırken açık tutulan çeşmeden boşa akan ve yarın muhtaç olacağımız sudan bahsediyorum. Bir musluktan bu kadar akıyorsa, bir musluğun en az 10 katı büyüklükte o koca borudan saatte 10 metreküp su akıyor. 24 saatte 240 metreküp. Telefona biri çıkıp kayıt alsaydı keşke. Boşuna değil, sadece İstanbul'un günlük su tüketimi 3 milyon 578 bin metreküp seviyesine ulaşmış. Yani 3,5 milyar litre... Kişi başına 218 litre... Bu da 10 damacanadan fazla demek...

 

 

 

Canan Eraslan'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.