Olimpiyat Komitesi Başkanı Antonio Samaranch

A -
A +

Olimpiyat halkaları kıt'aları, olimpik renkler ülkeleri ve bayrakları gösterse de bu oyunlar kardeşlikten ziyade gerginlik getirir, zaman zaman huzur bozar. 1896 Atina ve 1900 Paris Olimpiyatları panayırı andırır, ilk defa olimpiyata benzeyen olimpiyatlarda (1904 Saint Louis) ırkçılık öne çıkar. 1908 Londra'da Ruslar Finlandiya, İngilizler de İrlanda bayrağını ıslıklarlar. 1920 Anvers'e Türkiye çağrılmaz, Batılılar akılları sıra Çanakkale'nin intikamını alırlar. 1924 Paris Oyunlarına Almanya katılmaz. 1936 Berlin'i ise Nazizm'in propagandası için kullanırlar. 1948 Londra'yı, savaş galipleri organize eder. Almanya ve Japonya'yı kapıdan sokmazlar. 1952 Helsinki'de Ruslar güç gösterisi yaparlar. 1956 Melbourne'da İsrail'in Süveyş işgaline tepki gösteren ülkelerle, Rusların Macaristan'a girmesini protesto eden ülkeler boykot yaparlar. Ruslar su topunda Macarlara yenilince hır çıkarırlar. 1960 Roma'da hakem oyunları doruğa varır, güreşçilerimiz galip gelmek için üçer tuş yapmak zorunda kalırlar. Halkadaki yalan! 1964 Tokyo'da Japonlar Kuzey Kore ve Endonezya'nın boykotuyla karşılaşırlar. 1968 Mexico City'de ABD'li 2 zenci atlet Tommie Smith ve John Carlos, şeref kürsüsünde siyah eldivenli yumruklarını havaya kaldırarak ırk ayrımını lanetler ve takımdan kovulurlar. 1972 Münih'te İsrail'de tutuklu bulunan arkadaşlarının bırakılmasını isteyen Filistinliler, 11 sporcu ve yöneticiyi rehin alırlar. 1976 Montreal'de 22 Afrika ülkesi Irkçı Güney Afrika'yı, Tayvan ise Kızıl Çin'i bahane eder, oyunlara katılmazlar. 1980 Moskova'da, SSCB'nin Afganistan'ı işgalini protesto için aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 65 ülke işine bakar, kendileri çalar kendileri oynarlar. 1984 Los Angeles'da Ruslar, rövanşı alır. Romanya dışında, bütün Demirperde ülkelerini peşlerine takarlar. 1988 Seul, iki düşman kardeşi (Güney ve Kuzey Kore'yi) karşı karşıya getirir. Küba ve Habeşistan Kuzeylilerin yanında olurlar. 1992 Barcelona'da Olimpiyat Komitesi Başkanı Samaranch'ın İspanya'ya yaptığı kıyak kimsenin gözünden kaçmaz. 1996 Atlanta Olimpik Park'ta bomba patlar, kampta kan akar. 2000 İstanbul'un hakkıdır ama simsarlar Sydney'i uygun bulurlar. Antidemokratik yapı Son 20 yılda çok şey değişir, duvarlar yıkılır, heykelleri kırılır. Lâkin Olimpiyat Komitesi yerinden oynamaz. Delege atamasını komite başkanı yapar, seçimi delegeler yapar. Al takke ver külah dolanıp durur koltuğa kazık çakarlar. Araya "aykırı adam" alınmaz, "Samaranchizm" kök salar. Bu ayrılıkçı Katalan, İstanbul'u görmezden gelir ama Barcelona'yı (Katalonya'nın başkentidir) atlamaz. Olimpiyatlara hiçbir İslam ülkesi aday olamaz, olana da "sen biraz daha dolan" buyururlar! Bu dönemde rüşvet alır başını gider, olimpiyatlar çok uluslu şirketlerin reklam panosu olurlar. IBM, Kodak, UPS gibi global sponsorlar dizginleri ele alırlar. 2000 Sydney Oyunları'na 96 çok uluslu şirket sponsorluk yapar ve sadece IOC'a 826 milyon dolar sayarlar. Medya kuruluşlarından sağlanan yayın hakkı ve reklam gelirleri bir yana, hatıra pul, hediyelik eşya ve konaklama hizmetlerinden büyük paralar kaldırırlar. İçki ve meşrubat tüketimi patlar, milyar dolarlar mâlum kasalara akar. Hasılı kapitalistin parası az gelişmişin çenesini yorar. Prefosyonellik öne çıkar Samaranch ve adamları amatörlüğe inanmaz, kapıyı sadece gizli profesyonellere değil, NBA yıldızlarına bile açarlar. Coubertin'in aksine Samaranchizm'de "katılmak" değil "kazanmak" önemlidir. Olimpiyatlarda amatörce mücadele dönemi biter, hormonlu, dopingli, sporcular fink atar. Sadece sporcular değil, devletler, firmalar da kazanmaya oynar, bir yatırıp üç almaya bakarlar. Aşikare lobicilik faaliyetleri yapar, el altından rüşvet dağıtırlar. IOC eski Asbaşkanı İsviçreli Marc Hodler, Salt Lake'in üye çocuklarına yüzbinlerce dolar burs verdiğini doğrular, dahası Atlanta 96, Nagano 98 ve Sydney 2000'i de işin içine katar. Aday kentlerin kaz gelecek yerden tavuk esirgemedikleri ortaya çıkar. Komite üç beş ucuz Afrikalının biletini keser, işin içinden sıyrılmaya bakar. 1997 yılında Monte Carlo'da yapılan oylamada Pekin'e karşı 45-43 üstünlük sağlayan Sydney'in, oylamadan bir gün önce Kenyalı ve Ugandalı üyeleri "gördüğünü" sağır sultan duyar. Avustralyalı Başkan John Coetes, "biz sadece Afrika'da sporu finanse etmek istemiştik" der, iddiaları doğrular. 2004 oyunları için Yunanistan'ın milyarder başkanı Bayan Angelepoulos'un "varını yoğunu" seferber ettiğini biliyoruz. Antonio Samaranch, son golünü; 2008 Olimpiyat Oyunları'nı Pekin'e vererek yine bize atar. Doğu Türkistan'da oluk oluk kan döken Kızıl Çin, insan hakkı ihlalinde başa oynamasına rağmen 1 milyar 250 milyonluk nüfusuyla batılı firmaların iştahını kabartır. Coca Cola ve McDonalds bu aç pazara girmeyi çok arzular. Pekin vuruşmadan kazanır, İstanbul'a "bir başka bahara" buyururlar! Olimpizm ruhunu öldüren Samaranch, koltuğu 21 yıl sonra Belçikalı Jacques Rogge'a bıraktı. Dileriz aynı hataları o yapmaz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.