Kendi yağımızda kavrulmaya devam…

Sesli Dinle
A -
A +
En sevdiğimiz deyimlerden biridir. Karışık anlamlar içerir. Ayağını yorganına göre uzat demekten daha güçlü bir ifadedir aslında. Çünkü kastedilen "elindekilere razı ol" değildir. Bir anlamda "elindekilerine sahip çıkman bile zor" demektir. Çoğu zaman "etrafında olan bitenlere bakma, kimseden medet umma, kimseye de bulaşma" demektir. Seçime kadar sektörlerin çoğundan bu performans bekleniyor sanırım. 
 
Bu görüşe iş dünyasının hükûmetle yaptığı görüşmeler neticesinde ulaştım. Sektör temsilcilerinin intibalarına göre seçimlere kadar yol haritası şöyle şekilleniyor: 
 
> Mart ayına kadar herhangi bir finansman kolaylığı beklenmiyor. Hâlbuki herkes sonbahar ile beraber kredi olanaklarının artacağını bekliyordu.
 
> Dolar/TL'de yükseliş beklentisi arttı, hatta bazı uluslararası kurumlar yüksek seviyelerden bahseder hâle geldi.
 
> Yurt dışından kaynak beklentisi giderek azalıyor, gelse bile kaynağın büyük olmayacağı bekleniyor.
 
> KKM ile ilgili yeni bazı düzenlemeler ya da alternatif ürünler bekleniyor. Ancak bu çalışmalar TL’de faizlerin yükselmesi sonucunu doğurarak, bu sebeple tereddüt ediliyor.
 
> Merkez Bankasının faizleri %20'den daha fazla yükseltmesi beklenmiyor. Merkez Bankası Başkanı'nın daha yüksek bir oran için siyaset ve piyasalar arasında denge arayışı var.
 
> Gelişen ülkelerdeki gelişmelerin endişesi ise piyasaya para girişinin durması ihtimalinden bahsediliyor.
 
Bu detaylar bize gösteriyor ki giderek beklentiler olumsuza dönüyor.

EXIMBANK haricinde kredi artışından bahsetmek mümkün gözükmüyor. Bu durum faktoringcilerin de ihracatçı firmalara ilgi göstermesi sonucunu doğuruyor. Fakat tekstil gibi lokomotif sektörlerde siparişlerin 3'te birine düşmüş olduğu söylenmekte. 
 
Nakit akışı herkes için sorun hâline geldi ama firmaların maliyet muhasebesini doğru yapmadığını da görüyoruz. Belki de temasta oldukları finans kuruluşlarından danışmanlık desteği almaları gerekiyor. Bu yaklaşım kredi verenlerin lehine bir adım olabilir. Ne de olsa verilen kaynağın faiziyle geri alınması gerekiyor. Yapılan işin tarifi bu. Zaten, firmanın varlıklarını likidite etmek her zaman kaynağı tahsil etmeye yetmiyor.
 
Hep yazdığım gibi, finansal konularda rahatlama beklemiyordum ama seçimlere doğru bir gevşeme beklentim vardı. Anladığım kadarıyla yerel seçimlere şu anki şartlarla gireceğiz. Döviz kurlarının, enflasyonun ve kredi faizlerinin daha yüksek seviyelerine hazırlıklı olmalıyız. 
 
Bakan Mehmet Şimşek'in "kaynak bulan", Merkez Bankası Başkanı Erkan'ın "süreci idare eden", Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın da "uzlaştıran" fonksiyonu yakından takip edilmeli diye düşünüyorum. Kendi yağımızda kavrulmaya devam.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.