"Sanki İstanbul kızı!.."

A -
A +

“Veteriner, ahırda hayvanları kontrol ettikten sonra babama, acıktığını söylemiş. Annem hemen sofra hazırladı.”

 
 
Köye, hayvanları kontrol için veteriner gelmişti. Annem babam köyün içinde veterineri aramaya gittiler “bizim koyun ve ineklere de bakacak” diye.
Bizimkiler gidedursun veteriner de bizim eve gelmişti bile. Sanki annem beş dakika geç gitseydi ya, neyse… Dışarıdan “buraya bakar mısınız?” diye bir ses duydu:
Evin kızı dışarı çıkınca karşısında beyaz önlüklü bir veteriner vardı. Dedi ki:
“Sizin hayvanlara bakacağım, evde kimseniz yok mu?” dedi.
Kız “Annem babam da sizi getirmeye gitmişlerdi. Kardeşlerim çağırsın gelsinler” dedi.
Veteriner kıza baktı baktı “Siz bu evin kızı mısınız?” dedi.
Kız da “evet bu evin kızıyım” dedi.
“Sen hiç köy kızına benzemiyorsun ben seni şehirden geldin sanmıştım. Bu kadar değişik bir kız hiç buralara yakışmadı da.”
Kız kendinden emin bir havayla “burada böyle kız olmaz mı, ne var ki?” dedi...
O ara kızın babası ve annesi de eve geldi.
Veteriner, ahırda hayvanları kontrol ettikten sonra babama, acıktığını söylemiş. Annem hemen sofra hazırladı. Veterinerin bir isteği vardı, tereyağında taze yumurta seviyormuş.
Güzel bir de çay demledi evin kızı. Anne baba kıza öyle güven vermişlerdi ki, kız çok rahat konulara girip soru soruyordu, veteriner de kendinden emin güzelce ve bilge cevaplar veriyordu.
Bir ara kızın babasına dönüp dedi ki:
“Amca köyde hiç böyle kız görmedim, bu nasıl köy kızı böyle? Şunun hâline bak İstanbul kızı gibi, saçı başı, makyajı konuşması…”
Kızın babası gülümsedi:
“Onu çok geç buldum. Ben onu güneşe bile çıkarmıyorum. Tarlaya götürmem, ahır işi yaptırmam. Ekmek yapmaz, iş bile yapmasını istemiyorum; annesi ev işi yaptırdığında kavga ederim."
"Niye?"
"Kızıma kıyamam. O ne yaparsa yapsın ben ona hep güvendim. Kızım böyle olsun nasıl isterse öyle yapsın. Onun yokluğunu ben biliyorum.”
Veteriner bir kıza bir babaya baktı, bir şey diyemedi. Başka konular açıldı konuşuldu.
Aradan yıllar geçti... Şimdi o veterineri görsem, karşısına çıksam:
"Bak köylü kızına, şimdi de şehirliye hiç benzemiyor” derdim.
Çok şükür Pendik’te, Ehl-i sünnet itikadında, tesettürlü bir hayat yaşayan ve kitap dağıtan beş çocuk annesi bir mümine olarak Rabbime şükrediyorum.
Bu hatıramı gruptaki arkadaşlarıma yazmıştım. Beğendiler ve "Hayatım Roman"a göndermemi istediler. 
        S.Ö.-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.